Akaryakıt, doğalgaz, elektrik, çay ve şekerle başlayan
zam furyasına sigara ve alkol de eklendi..
Temel tüketim maddelerine yapılan zam ortalama yüzde 15..
AKP hükümeti,
uyanıklık yaparak zamları memur ve işçi emeklerine yapılacak maaş zammından
önce açıkladı..
Böylece maaşlara yapılacak zam oranı düşük oldu..
Piyasalar yangın yerine dönmüşken,pazarlarda yaprak kımıldamaz bir görüntüye bürünmüşken, SGK emeklisine yüzde 5, memur emeklisine yüzde 6 maaş zammı açıklandı..
Bülent Arınç’ın
‘sus payı’ olarak üyeleri arasına alındığı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare
Kurulu(YİK)üyelerinin maaşlarına ise bir çırpıda 5 bin liralık zam yapıldı..
Arınç, 18 bin
biraya yükseltilen maaşına karşı çıkanlara ise ‘ edepsizler’ diye çıkıştı..
SGK ve memur emeklileri önümüzdeki günlerde zamlı maaşlarını alacak..
Elbette sadaka türünden komik bir zam..
Buna rağmen AKP sözcüleri emeklilerin maaşlarına yapılan zammı öve öve bitiremiyor..
Emekliler ile emekli sendikaları haklı olarak bu zamma karşı çıkıyor.
“Emekliyle dalga mı geçiyorlar ?” diyen ve emeklilerin öfkeli olduğunu vurgulayan Tüm-Emekli-Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Ayar’a kulak verelim :
“İnsanca yaşamak emeklinin de
hakkı. Biz bu kadar düşük bir zammı hak etmiyoruz. Elbette sendika olarak buna
sessiz kalmayacağız”
Hükümetin maaşlara yaptığı komik zammı kabul etmenin olanaksız olduğunu belirten Başkan Ayar, şunları söylüyor:
“Bu ülkede çok
önemli görevlerde bulunmuş, ardından Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu
(YİK) üyeliğine getirilen Bülent Arınç’ın 13 bin liralık maaşını yüzde 40 zamla
18 bin liraya çıkartıyorsun, fakat milyonlarca emekçiye, emekliye Bağkur’luya
ve SSK’lıya yüzde 5’lik, yüzde 6’lık zam vererek kandırmaya çalışıyorsun. Böyle
şey mi olur? Bunlar emekli ile dalga mı geçiyor? Bu insanlar 17 yıl boyunca ne
yaptılar ki bu kadar maaş alıyorlar. Çok ayıp, bunlara yaparken utanmaları
gerekir”
Tüm-Emekli-Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Ayar’ın şu sözleri, tüm emeklilerin düşüncelerini yansıtması açısından önem taşıyor :
“İnsanca yaşamak emeklinin de
hakkı. Biz bu kadar düşük bir zammı hak etmiyoruz. AKP, milyonlarca işçinin
enflasyon zammından faydalanmaması için, daha düşük zam yapmak için seçimleri değil temmuz ayını
bekledi. Tüm Emekli Sen olarak buna sessiz kalamayız. Mücadelemizden
asla vazgeçmeyeceğiz ve hakkımız alıncaya kadar demokratik eylemimizi
sürdüreceğiz”
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki ‘Emekli Dostu Antalya’ projesi ve söylemleri artık gerçekleri
ifade etmiyor..
Emekliler için Antalya’da yaşamak çok zor..
Hayatlarının
son dönemini daha rahat geçirmek için Antalya’yı tercih eden emekliler, giderek
artan ekonomik kriz altında her geçen gün biraz daha ezilince, İstanbul gibi
Antalya’yı terk etmeye, yeni yurtlar, yeni mekanlar aramaya başladılar..
Dahası
Ferdi Tayfur’un “ Haydi Gel Köyümüze
Geri Dönelim” şarkısı gerçeğe dönüştü, daha iyi koşullarda yaşamak için
köylerinden, kentlerinden kopup, Antalya’ya yerleşenler, Anadolu’ya, köylerine,kentlerine, köylerine dönmeye başladılar..
Bir
zamanlar İstanbul’dan sonra ‘Taşı
toprağı altın’ düşüncesiyle büyük
oranda iç göç alan Antalya’nın artık
taşı da toprağı da rant kokar oldu..
Bir
zamanlar yeşilin ve mavinin tüm tonlarının bir arada olduğu doyumsuz Antalya
manzarasının yerini beton bloklar, sevimsiz gri renkler aldı..
Acı
ama gerçek Antalya’da hemen her açıdan yaşamak çok güçleşti..
Antalya’nın
geleceğinin planlanması ile ilgili kaygılar her geçen gün katlanır oldu..
Antalya,
Antalya olmaktan çıktı..
Rant belası yüzünden
Antalya’nın havası, suyu, denizi kirlendi, ormanları, yeşil alanları, tarım
alanları betona yenik düştü..
Gelecek
kuşaklara nasıl bir Antalya bırakacağız o bile belirsiz.
Antalya’yı Antalya’dan
çaldılar..
Kazanmak,
daha çok kazanmak hırsıyla Antalya’yı talan ettiler..
Talan,
yağma, peşkeş ne yazık ki devam ediyor..
Bir cesur yürek çıkıp da bu
kötü gidişe ‘dur’ der mi ?
Her
şeye karşın men umudumu kaybetmedim..