Antalya, her açıdan müthiş bir kent..

Doğası, tarihi, yeşili, mavisi yerli yabancı herkesi kıskandırıyor..

Antalya, Türkiye’nin en fazla orman varlığına sahip bölgesi..

Tam 640 kilometre sahili var..

Tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yaptığı için de her karış toprağından tarih fışkırıyor.

Antalya’nın zenginliklerini, güzelliklerini saymakla bitmez..

Ancak rantçılar ile işbirlikçileri bitirmekle kararlı..

Son 10-15 yılda Antalya’da büyük değişim oldu..

Değişim büyüme, gelişme ve yenilenme değil de, zenginliklerin, güzelliklerin, kaynakların el değiştirmesi, temeli ‘daha çok kazanma’ olan anlayışın ürünü olunca da Antalya,hızla Antalya olmaktan çıkmaya başladı..

Antalya sevdalılarının ‘Başka Antalya Yok’ sloganını bu nedenle önemsiyorum.

Evet başka Antalya yok ama eski Antalya da hızla yok oluyor..

Her geçen gün betonlaşıyor Antalya..

Antalya’nın iklimi bile değişti son yıllarda..

Antalya’nın akciğeri konumundaki ormanlar ve yeşil alanların önemli bir bölümünde şimdilerde beton kuleler boy gösteriyor..

Antalya’ya müthiş bir saldırı var.

Antalya, paylaşılıyor, talan ediliyor..

Antalya, ikinci bir İstanbul’a dönüştürülmek üzere..

Son ve çok kaygı veren gelişme ise Antalya’yı Antalya yapan dünyaca ünlü iki sahilini ilgilendiren planlamalar..

Konyaaltı ve Lara sahiline liman yapılması..

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in ‘Kanal İstanbul kadar önemli, benim çılgın projem’ dediği Boğaçayı Projesi..

Antalya’nın dinamikleri, turistik tesisler diğer sahilleri kapattığı, işgal ettiği, sahiplendiği  halkın denizden yararlanabildiği bu iki sahilin yok edilmesine karşı direniyor..

Bu amaçla da kamuoyunu bilgilendirme toplantıları yapılıyor, el ilanı ve benzeri materyaller ile Antalya’yı bekleyen tehlike anlatılmaya çalışılıyor.

İki sahile sahip çıkma amacını güden çalışmadaki şu slogan önemli :

“Konyaaltı ve Lara’da Liman Yaptırma, Boğaçayı’yı Koru, Beach Park’a Sahip Çık”

AKP, Lara Halk Plajı’nın bulunduğu bölgede Kruvaziyer Limanı yapmak istiyor..

Bu gerçekleşirse Lara Plajı tarih olabilir..

Böylece yandaşların Lara Sahili’ne ilişkin rüyalarının gerçekleşmesinin önündeki en önemli engellerden birisi kalkmış olur..

AKP’ye yakınlığı ile bilinen 7 yıldızlı Rixos Otellerinin sahibi Fettah Tamince’nin Lara’da Disneyland kurmak istiyordu..

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2006 yılında ‘temalı park’ yapılması için açılan ‘Lara Kent Parkı’ ihalesini Fettah Tamince’nin şirketi Fine Grup bünyesindeki Ude Tur 22 milyon 720 bin TL ile kazanmıştı.

Ancak Antalya pes etmemiş, Mimarlar Odası’nın ihalenin yapıldığı 2006 yılında başlattığı hukuk mücadelesi 9 yıl sonda sonuçlanmış, Danıştay 13.Dairesi 2015‘de ,Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2006 yılında turizmci-işadamı Fettah Tamince’ye tahsis edilmesi kararını iptal etmişti..

3 bin 300 dönümlük Lara Kent Parkı tahsisinin iptali Antalya halkını zaferiydi..

Çünkü Antalya’daki  direniş Ankara’ya kadar uzanmış, Antalya’dan otobüslerle Başkent Ankara’ya giden Antalyalı çevreciler,  Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önünde eylem yaparak seslerini duyurmuşlardı.

‘Lara İçin Ankara’dayız’ eyleminin yapıldığı dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığı koltuğunda ‘Uyuyan Bakan’ olarak bilinen Atilla Koç oturuyordu.

Lara’da Kruvaziyer Limanı projesine CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak da karşı çıktı.

Budak, “Lara Kent Parkı’nı kimseye yedirmeyiz” diyerek, şunları söylüyor :

 “Antalya’da halkın kullanabileceği iki sahil kaldı; bunlardan birisi Konyaaltı, diğeri de Lara. Onlar da şuanda gözlerini rant bürümüş ve istilacı tavrını devam ettiren zihniyet tarafından projeler yapılarak halka denizi tamamen kapatıyorlar. Antalya kıyılarının artık betona boğmak yerine serbest bırakmak gerekiyor. Antalya’da insanların gidip denize girebileceği doğru dürüst iki tane yer var ikisinin de bağrına hançer saplanıyor”