Çok özel bir toplantı izledim dün..

Kepez Belediye Meclisi’nin olağanüstü toplantısında duygu yoğunluğu yaşadım..

Çünkü gündem Dokuma Fabrikası, yeni adıyla Dokuma Park’tı..

Dokuma Fabrikası hayatımda önemli bir yer tutuyor..

Adımın ‘Çadırcı’ya çıktığı eylemi başlatmıştım orada..

1955 yılında dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından açılışı yapılan fabrika, Antalya’nın tarihi tanıklık eden kurumlarından birisiydi..

Yüzlerce, binlerce kişi çalışmıştı Dokuma’da..

Sadece üretmekle kalmamış, sosyal, kültürel ve sportif  etkinliklerde de öncülük etmişti..

Çok özeldi Dokuma Fabrikası alanı..

Çalışanların ve ailelerinin birlikteliği bugün de devam ediyor..

Yeni kuşak anıları yaşatmaya çalışıyor..

Bu noktada Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve ekibinin hakkını teslim etmek gerekli..

Dokuma’nın hikayesi ilginç..

Bu nedenle ana hatlarıyla anımsamakta yarar var..

Dokuma Fabrikası alanı, 31 Ocak 2005 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da imzasının bulunduğu bir kararla Özelleştirme İdaresi’nden yüzde 99.982 oranıyla Kepez Belediyesi’ne ücretsiz olarak devredildi.

Yani Antalya halkının kullanımına açılması koşulu vardı..

22 Eylül 2005 tarihinde ise dönemin Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner tarafından bir protokol ile Hollanda firması Turmall’a 49 yıllığına üst kullanım hakkı verildi..

Yani Dokuma Fabrikası Hollandalılara peşkeş çekildi..

Gelin o dönem de AKP’den Kepez Belediye Meclisi Üyesi olan İsmail Afşar ve Hakan Demir’e kulak verelim:

“Dokuma’nın Hollandalılara verilmesinden haberimiz olmadı. Duyunca da Başkan Öner’i o akşam toplantıya çağırdık. Ancak gelmedi, kendisine ulaşmak da mümkün olmadı..Ertesi gün belediyeye gittik, Başkan  Erdal Öner’e neden toplantıya gelmediğini sorduk-Uyuyup kalmışım- dedi. Bu işten vazgeç dedik, bizi dinlemedi. Birkaç gün önce Dokuma’yı gezdirdiler, sonra kapısından içeriye giremedik”

Antalya kamuoyu, sivil toplum kuruluşları gibi AKP’liler de karşıydı Dokuma’nın peşkeşine..

Dönemin AKP İl Başkanı Rahmetli Hamza Taş, “ Dokuma’nın tahsisini içime sindiremedim” demişti..

Burada Erdal Öner için bir parantez açmak istiyorum..

AKP’nin kurucularındandı, AKP Genel Merkezi tarafından Kepez Belediye Başkan Adayı gösterilmiş ve 2004 seçimlerini kazanarak Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmuştu. Dokuma’yı ‘Dokuma A.Ş.’ kanalıyla, yani Kepez Belediyesi’ni devre dışı bırakarak Hollanda Firması Turkmall’a peşkeş çekince partisinde istenmeyen adam oldu, yeniden aday gösterilmediği gibi kurucusu olduğu AKP’den de ihraç edildi..

CHP, Dokuma Park’ı Hollanda firması Turkmall’a peşkeş çektiği için kurucusu olduğu AKP’den ihraç edilen Erdal Öner’i 10 yıl sonra, 2014 yerel seçimlerinde Kepez Belediye Başkan Adayı gösterdi. CHP, Öner’le Kepez’de büyük başarı(!) göstererek, AKP ve MHP’nin arkasından üçüncü parti oldu. AKP ile makas iyice açıldı..

Gelelim çadır eylemine..

Dönemin AKP’li Belediye Başkanı Erdal Öner, bu peşkeşten geri adım atmazsa, Dokuma’nın kapısında çadır kurarak proteste eylemi yapacağını ilan ettim.

Engelleme olmasın diye de eylemin gününü ve saati o dönem görev yaptığı Beyaz Gazetesi çalışanlarından bile sakladım..

2006 yılının soğuk bir Şubat sabahında, 14 Şubat’ta  saat 10.45’te çadırı kurdum fabrikanın önüne..

İlk gün bir çadır,  ikinci gün 3 çadır,üçüncü gün belki de yüz çadır,yani ‘çadır kent’ oldu Dokuma’nın önü..

CHP, MHP, DSP, Anavatan, DYP, İP, ADD, Kent Konseyi, Muratpaşa ve Konyaaltı Belediyeleri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, çevreciler ve vatandaşlar destek verdi eyleme..

Benim kişisel eylemim siyasi partileri de bir anlamda birleştirdi..

Bu arada siyasi partilerin il başkanları tahsisin iptali için dava açtılar ve kazandılar..

Aradan geçen 12 yılda elbette çok şey değişti..

Dokuma Park, Kepez Belediyesi tarafından aslına uygun olarak yenilendi, adeta yeniden yaratıldı..

Dünkü uzlaşma ile de artık Dokuma’ya kimsenin dokunamayacağı kesinleşti..

Bu çalışmalara katkı koyan, emek veren, mesai harcayan herkesi şükran borçluyuz..