SGK Uzmanı Özgür Erdursun hesapladı:
T.C. vatandaşı emeklileri parya konumuna, durumuna düşüren 2008 aylık bağlama oranları (ABO) yasası olmasaydı bugün (2024'te) en düşük emekli aylığı 31.800 TL olacaktı!
Parya Hint toplumsal sınıflarının en alttakisi ve en çok ezileni, en çok sömürülenidir... Hindistan’da görülen kast düzenine göre, kast dışı kalan, hiçbir toplumsal sınıftan olmayan, her türlü haklardan yoksun olanlara verilen ad...
2024 TARIM POLİTİKASININ % 100 ÖZETİDİR: ÖLME ÇİFTÇİM ÖLME ; SAKIN GEBERMEYE KALKMA !
Öte yandan, T.C. vatandaşı çiftçinin, tarım sektörünün asla ödemeyi başaramadığı, başaramayacağı elektirik faturası toplam borcu 1 milyar Amerikan dolarına ulaşmış durumda!
ROL ÇALIYOR, DÖRT AYAK ÜSTÜNE DÜŞÜYOR, 2024'ÜN EN ŞANSLI İNSANI KESİNLİKLE DONALD TRUMP'TIR
Suikast mağduru profili Donald Trump'ın rekor derecelerde bağış toplamasını sağlayacak...
Evet, Donald Trump rol çalıyor, dört ayak üstüne düşüyor, ABD anayasa mahkemesinin dokuz üyesinden altısının desteğini elde ediyor...O 2024'ün en şanslı insanı...Suikast girişimini bile kulağının kanamasıyla atlattı...
Donald Trump, geçmişte Bitcoin'i "dolara karşı bir dolandırıcılık" diyerek reddetmişti. Oysa şu an Başkan yardımcısı olarak seçtiği kişi olan JD Vance Bitcoin yatırımları yapan bir siyasetçi...
Donald Trump'ın 24-26 Temmuz 2024'te Nashville'deki Bitcoin 2024 konferansında konuşma yapması da bekleniyor...Trump 2024'te dünya üzerindeki en kurnaz adam olduğundan büyük olasılıkla Bitcoin yatırımcılarından da kendisine milyarlarca dolarlık bağış yapmasını istemeye hazırlanıyor...
Suikast kurbanı olarak hayatını kaybeden ünlülerden bazıları:
Julius Caesar (Milattan önce 44), Abraham Lincoln (1865), James A. Garfield (1881), William McKinley (1901), Reinhard Heydrich (1942), Mahatma Gandhi (1948), John Kennedy (1963), Malcolm X (1965), Martin Luther King Jr. (1968), Robert Kennedy (1968), Sharon Tate (1969), Jimmy Hoffa (1975), John Lennon (1980), Enver Sedat (1981), İndira Gandhi (1984), Rajiv Gandhi (1991), Yitzhak Rabin (1995) Benazir Butto (2007)...
Joe Biden 4 yıllık ABD başkanlık döneminde, 4 milyon kişinin 153 milyar dolarlık kredi borcunu sildi...ABD'de öğrenci kredi borçları toplamda 1,8 trilyon dolar seviyesinde bulunuyor...
5 Kasım 2024 seçimlerinde Başkanlık döneminde milyonlarca ABD vatandaşı öğrencinin, gencin borçlarını silmesi Joe Biden'a oy getirecek... Ancak Meksika sınırından ABD'ne giren milyonlarca yasadışı sığınmacıya göz yumması ve Joe Biden'ın çocukluk döneminden gelen kekemelik probleminin yeniden ortaya çıkması, hafızasının bozulması, Parkinson hastası olduğu iddiaları Joe Biden'a çok oy kaybettirecek...
Ohio senatörü JD Vance (1984) bir zamanlar "Amerikan Hitler'i" dediği ve sonra tükürdüğünü yalayarak biat ettiği Donald Trump ABD başkanı seçilirse ABD başkan yardımcısı olarak görev yapacak...Vance fanatik bir Benjamin Netanyahu ve İsrail hayranı...
24 Temmuz 2024 Çarşamba günü İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ABD Kongresinin üyelerine hitap ederek, daha çok Hamaslıyı, daha çok Hizbullah mensubunu, daha çok İranlıyı, daha çok Filistinliyi öldürebilmesi için en etkili kitle imha silahlarının ivedilikle İsrail'e iletilmesini isteyecek...
ABD Kongresindeki Cumhuriyetçi ve Demokrat liderler 31 Mayıs'ta, İsrail ile dayanışmalarını kanıtlamak amacıyla Başbakan Benjamin Netanyahu'yu, Kongre'deki ortak oturumda hitap etmesi için davet etmişti...Davet, Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Mike Johnson, Senato Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer, Senato Azınlık Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell ve Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Demokrat Hakeem Jeffries tarafından Netanyahu'ya gönderilmişti...ABD'de savaş karşıtı tutumuyla bilinen ve Gazze politikasından dolayı İsrail ile ABD'yi eleştiren bağımsız Vermont Senatörü Bernie Sanders, bu gelişme üzerine, Netanyahu'nun bir "savaş suçlusu" olduğunu vurgularken onun konuşacağı oturuma kesinlikle katılmayacağını belirtmişti...ABD'de Senatörlerden Peter Welch, Jeff Merkley ile Temsilciler Meclisi üyeleri Jamaal Bowman ve Alexandria Ocasio-Cortez de Netanyahu'ya davet gönderilmesini eleştirmişti...
Öte yandan, Donald Trump'ın Başkan yardımcısı adayı JD Vance Rusya lideri Putin'in çok hoşuna giden şu açıklamayı da yaptı...
Vance, "Ukrayna'nın günün sonunda Rusya'ya bazı topraklarını bırakmak zorunda kalacağını ve bu savaşı bitirmemiz gerektiğini kabullenmek ABD'nin çıkarına olacaktır. Doğu Avrupa'da Ukrayna Rusya savaşında yüz binlerce insanın yaşamını yitirdiğini ve oluşan büyük insani trajediyi düşündüğümüzde, buradaki ölümleri bitirmek hem bizim hem de onların çıkarına olacaktır" dedi...
P*D / P*K ter*r örg*tlerine en güçlü destekleri sunan birkaç ülke hangisi?
ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Suriye'nin her fırsatta, her zeminde P*D / P*K ter*r örgütlenmesine verdikleri güçlü destek Türkiye için güçlü bir tehdit kaynağı...
Türkiye'nin yabancı ülkelerle olan sınırlarındaki mayın tarlalarının AKP döneminde temizlenmesi de akıl almaz bir güvenlik zaafiyeti...
Öte yandan Suriyede Türk askerlerinin kontrol ettiği bölgelerde yaşayan en az 4.000.000 insan var ve bu insanlar Suriye devletinin askeri güçleri üzerlerine yürürse Türkiye'ye göç edecekler...Böylece Türkiye'deki Suriye asıllıların sayısı göz açıp kapayana kadar 10 milyona yaklaşacak ya da 10 milyon rakamını aşacak!
Suriye'de dört ülkenin askerleri var...
Suriye'de Rusya, Türkiye, ABD ve İran'ın askeri güçleri var...
Şam yönetiminin İran’a yaklaşık 60 milyar Dolarlık borcu bulunuyor...
Eski adı Twitter olan sosyal medya platformunda Rusya hükümetinin siber ordusunun açtığı ve Rusya propagandası yapan 986 hesap etkisiz hale getirilirken, Rosatom'un başkanı Aleksey Lihaçev, ABD'nin Türkiye'de Mersin Akkuyu nükleer santralinin inşası için transfer edilen paraları engellemek için çok çaba harcadığını açıkladı...Akkuyu nükleer santralinin faaliyete başlayacağı tarih de ertelenmişti...
2007’de Münih Güvenlik Konferansı’nda Vladimir Putin Rusya'nın pençelerini, tırnaklarını sökmeye, ülkeyi süper güç olmaktan çıkarmaya kararlı planları etkisiz hale getireceğini söylemişti..."Rusya'ya karşı tehditlere pabuç bırakmayacağız" demişti...Buna rağmen NATO 2008'de Ukrayna ve Gürcistan gibi ülkeleri üye olarak alma planını açıklayarak Rusya'ya savaş ilan etmiş oldu...
Donald Trump 5 Kasım 2024'te ABD başkanı seçilirse Ukrayna Rusya savaşını jet hızıyla sona erdireceğini söylüyor...
Polonya Rus işgali beklediğinden F35 savaş uçakları, Patriot füze sistemleri ve Abrams tanklarıyla ordusunu güçlendirmek istiyor...
1960'ta zorunlu askerlik uygulamasını kaldıran İngiltere'de bu uygulamayı geri getirmek istiyor...
Cumhurbaşkanının maaşı
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın brüt maaşı yılın başında 140 bin liradan 183 bin liraya çıkarıldı...Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün emekli maaşı aynı zamanda geçmişte Başbakanlık yaptığı için 126 bin 500 liraya yükseldi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tuvalet yenilemesi için kesenin ağzını açtı
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Ankara Dikmen’deki yerleşkesinde bulunan tuvaletlerin yenilenmesi 5 ay sürecek...Bakanlığın Dikmen yerleşkesindeki binasında bulunan tuvaletlerle ilgili 10 Haziran 2024’te ihale yapıldı. Tuvaletler 150 gün sürecek tadilat ile yenilenecek ve 23 milyon 933 bin lira harcanacak.
İsrail ordusu Filistinlilerin Türkiye, Mısır gibi ülkelere göç etmesini arzuladığından Filistinlilere ait 140 bin binayı oturulamaz hale getirdi...
6 milyon Yahudinin öldürüldüğü ve Holocaust adı verilen soykırım olayını unutturmama, sürekli olarak gündemde tutma konusunda çok etkili olan Yahudi asıllı Profesör Eliezer Wiesel Nobel Barış Ödülü'nü kazanmıştı...Eliezer Wiesel, İsrail'in ve onun yerleşim politikalarının sadık bir savunucusuydu. İsrail devletinin kurulmasının Holocaust'ta yaşananlara doğal bir tepki olduğunu söylüyordu...
Romancı, edebiyatçı Yaşar Kemal 1984'te Federico Fellini, Joris İvens, ve Eliezer Wiesel'le birlikte Élysée Sarayı'nde Legion d'Honner ödülüne layık bulundu...Legion d'Honner ödülünü Yaşar Kemal ve diğer üç entelektüele Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand takdim etti...
İş insanı Jak Kamhi'nin anı kitabı Gördüklerim, Yaşadıklarım'dan bir bölüm:
"22 Nisan 1993 Perşembe günü Washington'da Holocaust Müzesi'nin açılışına çağrılıydım, açılışın yapılacağı günün sabahı, 500. Yıl Vakfı olarak 16 Temmuz 1992'de İstanbul'daki galamızda ağırladığımız İsrail Cumhurbaşkanı Chaim Herzog, beni ve eşimi sabah kahvaltısına davet etti...
O günlerde Bosna'da acı olaylar süregidiyordu ve bu benim içimi acıtıyordu, bu nedenle Chaim Herzog'a hitaben şu konuşmayı yaptım:
"Bugün 50 yıl önce yaşanan Yahudi Soykırımını sergileyen bir müzenin açılışı yapılıyor.Ne yazık ki Bosna'da bugün bundan 50 yıl önce olan Avrupa'da yaşanan katliamların benzerleri yaşanmaya başlandı.Zamanında müdahale edilmezse, korkarım ki 50 yıl sonra aynen bu nitelikte bir müze daha açılır.Bugün yapacağınız konuşmada buna değinmez misiniz?"
Chaim Herzog cevap olarak, "Benim konuşmam Meclis'ten geçti, değiştiremem. Ancak daha iyisini yapacağım , bunları açılış konuşması yapacak olan Profesör Eliezer Wiesel'e söyleteceğim " dedi ve dediğini de yaptı...
Eliezer Wiesel etkili bir konuşma yaptı ve şunları söyledi:
"Şimdi size bir hikaye anlatabilir miyim? Bundan elli yıl önce, Karpat Dağları'nda (Karpat Dağları; Çekya, Slovakya, Polonya, Ukrayna ve Romanya olmak üzere beş ülkenin toprakları üzerinde yer alır)
bir yerde, genç bir Yahudi kadın bir Macar gazetesinde Warsaw Ghetto'sundaki isyanla (19 Nisan 1943-16 Mayıs 1943) ilgili kısa bir röportaj okudu.Bu kadının adı Sarah Feig'di (1905-1944)...Şaşırmış ve ürkmüş halde yüksek sesle düşündü: "Neden, dedi kendi kendine, Yahudi kardeşlerimiz bunu neden yapıyor? Neden kavga ediyorlar? Savaş bitene kadar sakince -evet kullandığı sözcük "sakince"ydi- bekleyemezler mi? Size bahsettiğim kadın, Karpat Dağları'ndaki kadın benim annemdi...Treblinka, Ponar, Paneriai, Belzec, Chelmno, Auschwitz Birkenau.Bu yerleri hiç duymamıştı.Bir yıl sonra (1944'te), tüm ailesiyle birlikte onları zamanın kara deliğine , Auschwitz isimli tarihin kara deliğine götüren vagondaydı.
Ancak, Sayın Başkan ve Değerli Konuklar, 6 milyon Yahudinin ve diğer pek çok masum, suçsuz kişinin öldürüldüğü kitle imha kampları, gazodaları Washington'daki yetkililerce biliniyordu; Londra'daki, Moskova'daki, Stockholm'deki, Cenevre'deki, Vatikan'daki yetkililerce biliniyordu.Sonuçta Nisan 1943 itibariyle çevre ülkelerden milyonlarca Yahudi öldürülmüştü...Pentagon biliyordu, Devlet Bakanlığı biliyordu, Beyaz Saray biliyordu, hükümetlerin çoğu biliyordu.Bilmeyenler sadece Yahudi kurbanlardı...
Ve sayın Başkan, geçen sonbaharda (1992) eski Yugoslavya topraklarındaydım.Orada gördüklerimden beri gözüme uyku girmiyor.Bir Yahudi olarak eski Yugoslavya'da akan kanı durdurmamız için bir şeyler yapmamız gerektiği düşüncesindeyim.İnsanlar birbirleriyle savaşıyor ve ölüyorlar...Neden? Bir şeyler yapılması şart.Bu bir derstir.Diğer pek çok ders daha var."
Nekbe-Büyük Felaket nedir?
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Filistin topraklarını ikinci dünya savaşı sonrası paylaştırırken % 57’sini Yahudilere geri kalanını da Filistin halkına tahsis etmişti. Buna verilen isim ise “Taksim Planı” idi. İsrail, Araplarla savaşta galip gelince elindeki %57’lik oranı %78’e çıkardı ve neticede 750 bin Filistinli evini, yurdunu ve toprağını terk etmek zorunda kaldı.
İsrail'in kurucu babası David Ben Gurion fazla toprak sahibi olmaktan zarar gelmez tarzında konuşmuştu:
“Biz hiçbir zaman sınırımız budur deyip orada durmadık. Başka topraklar ele geçtiğimizde oraya yerleşiriz ve burası bizimdir deriz. Ama bir ötesi için söz söylemeyiz…”
İsrail ordusu Filistinlileri başka ülkelere göçe zorlayabilmek için 7 Ekim 2023 sonrasında Gazze'de 140.000 binayı kullanılmaz hale getirdi...
Filistinliler için Nekbe (Büyük Felaket), 14 Mayıs 1948’de İsrail’in ilk başbakanı olan David Ben Gurion'un beraberindeki 25 kişiyle birlikte Tel Aviv Müzesi’nde İsrail’in Bağımsızlık Bildirgesi’ni dünya kamuoyuna ilan etmesiyle başladı ancak bugüne kadar hiç son bulmadı...Bu nedenle İsrail'in resmen ilan edildiği günün ertesi olan 15 Mayıs, Filistinliler için Nekbe (Büyük Felaket) olarak isimlendiriliyor...O tarihten hemen sonra 750.000 Filistinli Filistin topraklarından Yahudilerce kovuldu...
12 milyon 700 bin Filistinlinin 8 milyon 260 bini dünyanın çeşitli yerlerinde mülteci olarak yaşıyor. 5 milyon 400 bin Filistinli mülteci Birleşmiş Milletler'den mülteci kaydı ile yardım alıyor... 1 milyondan fazla Filistinli hala kayıt dışı olarak göründüğü için yardım alamıyor...Nekbe'nin ilk tohumunun "Fransız General Napolyon Bonapart'ın fikriyle atıldığı, Balfour Deklarasyonu ile şekillendiği ve son olarak İsrail'in ilk başbakanı Ben Gurion tarafından somutlaştırıldığı" ifade ediliyor...
Fransız General Napolyon Bonapart 1799'da Osmanlı idaresi altındaki Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması fikrini gündeme getirdi... Sonraki süreçte dünyanın her yerinden Yahudilerin gruplar halinde Filistin'e göç etmesi sağlandı...ngiltere Dışişleri Bakanlığının 1917'de yayımladığı ve Yahudilerin Filistin'de devlet kurmasını öngören "Balfour Deklarasyonu" ile İngilizler, İsrail'in kurulmasına desteklerini ilan etti...Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 29 Kasım 1947'de Filistin'in, Yahudi ve Filistin devleti olarak bölünmesini öngören karar onaylandı. Karara başta Filistinliler olmak üzere Arap ülkeleri karşı çıktı...
Yahudiler, 2 bin 70 yıl önce bu topraklarda "İsrail devleti"nin var olduğuğunu iddia ettiler...
İsrail’in Fikir Babası: Herzl ve Kurucu Babası: Gurion
İsrail’in fikir babalarından Theodor Herzl (1860 – 1904), Ekim 1898’de İstanbul’da, Kasım 1898’deyse Filistin’de görüştüğü Alman İmparatoru 2. Wilhelm’den ve Mayıs 1901’de İstanbul’da görüştüğü Sultan 2. Abdülhamit’ten dünyanın dört bir yanından Yahudilerin Filistin’e göç ettirilmesi önerisine izin ve destek alamamıştı. Theodor Herzl döneminin en güçlü iki İmparatorunu buna ikna edememesine rağmen onun yolundan gidenler, onu takip edenler Herzl’in Sultan Abdülhamit’le görüşmesinden 47 yıl sonra yine bir Mayıs ayında İsrail devletini kurmayı başardılar. Bu takipçilerin en önemlisi ve en tuttuğunu koparanıysa, İsraillilerin “Bizim Atatürk’ümüz” dedikleri “David Ben Gurion”du (1886 – 1973).
İsrail Eski Cumhurbaşkanı Chaim Herzog 1996 Tarihli Anı Kitabında Şunları Anlatıyor:
16 Temmuz 1992 akşamı eşim Aura’yla birlikte Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Başbakan Süleyman Demirel’in davetlisi olarak olan Çırağan Oteli’nde ağırlandık. 1901’de modern Siyonizm’in kurucusu Doktor Theodor Herzl (Filistin’de İsrail’i kurma iznini koparabilmek için) Padişah 2. Abdülhamit (2. Abdülhamit Filistin’de İsrail’in kurulmasına izin vermedi) tarafından kabûl edilmek için bugünkü otelin yerinde bulunan Çırağan Sarayı’nda (Saray, 20 Ocak 1910’da yanarak enkaza dönüştü) saatlerce bekletilmişti! 16 Temmuz 1992 gecesi boyunca Çırağan’da söylenen İsrail şarkılarını ve Horah (Yahudi halk dansı) seslerini mezarından duyan 2. Abdülhamit kesinlikle çok rahatsız olmuştur!
HAZİNE GİBİ BİR ANI KİTABI: GÖRDÜKLERİM, YAŞADIKLARIM
İsmet İnönü'nün genç mühendis Jak Kamhi'ye "Aman çok yol yapma evladım, yaparsan bütün Anadolu akın akın buraya gelir" dediğini biliyor muydunuz? (Sayfa: 35)
JAK KAMHİ işçi düşmanı sendikaları da anlatmıştı...
DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) işverenin işçilere verdiği yüzde 5 primi kaldırtmak için mücadele ediyordu...
Anlatan: patron Jak Kamhi
(s.219)
ALZHEIMER hastalığının ilk belirtileri Leyla Umar (1927-2015) da nasıl başlamıştı?
Profilo Holding’in kurucusu iş insanı Jak Kamhi’ye (1925-2020) 28 Ocak 1993 Perşembe günü Beylerbeyi’nde ter*ristler tarafından LAW ve otomatik silahlar kullanılarak suikast girişiminde bulunuldu. Kamhi olaydan yara almadan kurtulmuştu...
Yıl 1999...İşadamı Jak Kamhi gazeteci Leyla Umar'a şöyle dedi:
"ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright 1937 Çekoslovakya doğumludur...Yahudidir...1938'de Hitler'in orduları Çekoslovakya'yı işgal edince ailesi burayı apar topar, büyük bir aceleyle terk etmiştir...Madeleine Albright'ın Robert Redford gibi Hollywood yıldızlarıyla çok yakın dostlukları vardır...Atatürk ve İstanbul hayranıdır...Madeleine Albright benim de çok yakın dostumdur...Selamımı söyle, dost olduğumuzu öğrenirse sana hemen özel bir söyleşi verecektir!"
Türk basınında Leyla Umar ve Ara Güler küresel ünlülerle ilgili haberler, söyleşiler üretirlerdi...İkisi de ürettikleri haberleri dünyanın en ünlü gazetelerine, dergilerine satarak ev sahibi olabilmişti...Umar Ortaköy'deki evini Uganda'nın, insan eti yediği söylenen Hitler'i İdi Amin'le yaptığı söyleşiden kazandığı parayla satın almıştı...Umar'ın Humeyni, Fidel Castro söyleşileri de ses getirmişti...
Dönelim Jak Kamhi bahsine...Leyla Umar İstanbul ziyaretinde iki kez iki ayrı zamanda Albright'ın yanına gitti...Özel bir söyleşi istemek için...İki kez söze şöyle başladı: "Sizinle çok özel ortak bir dostumuz var..." Albright her seferinde sordu: "Kim bu çok özel ortak dostumuz?" Umar bir türlü Jak Kamhi'nin adını hatırlayamadı...Albright'la (1937-2022) özel söyleşi fırsatı böylece ortadan kalktı...
1997-2001 döneminin ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, George H. W. Bush, Bill ve Hillary Clinton, George W. Bush, Shimon Peres, Benjamin Netanyahu, Arnon Milchan, Henry Kissinger gibi siyasilerle ortaklaşa çalışarak Irak diktatörü Saddam Hussein'in atom bombası üretmesini önlemişti...
Leyla Umar Büyükada'dan gençlik arkadaşı Jak Kamhi'nin adını iki kez yaklaştığı, konuştuğu ABD Dışişleri Bakanına hem de iki kez bir türlü hatırlayamadığı için söyleyemedi...
ALZHEIMER ilk belirtilerini göstermişti...Leyla Umar ALZHEIMER' a yakalandığının farkında değildi...
Leyla Umar Betül Mardin (1926? 1927?) ve Arif Mardin'in (1932-2006) ablası Leyla Mardin'in de ezilerek öldüğü Dolmabahçe Sarayı'nda 17 Kasım 1938 Perşembe günü meydana gelen faciadan dolayı ailesinin kendisini katafalka konulan Atatürk'ün naaşını görmeye götürmediğini anlatmıştı...Onbinlerce kişi katafalka konulan Atatürk'ü son kez görebilmek için Dolmabahçe Sarayı'na gitmiş ve 17 Kasım 1938'de Leyla Mardin dahil 11 kişi ezilerek vefat etmişti...
https://t24.com.tr/haber/erdogan-a-abdullah-gul-e-zam-var-ahmet-necdet-sezer-e-yok,1172591