"Kaleiçi Esnafı Adeta Sinek Avlıyor” Turist yokluğundan şikayetçiler. Turizmci, yazar dostum Halil Öncü, Antalya'nın tarihi ve turistik bölgesi Kaleiçi'ne ilişkin bir video kaydını gönderdim. Videoda, dertli esnaflar konuşuyorlar. Görüntüye Kaleiçi geliyor. Yollar boş, iş yerleri sinek avlıyor.
Konuşan esnaflar, turist yokluğundan yakınıyorlar, "turistler artık Kaleiçi'ne uğramıyorlar" diyorlar. Zor günlerden geçtiklerine işaretle, turizmde hareketlenme beklentisi içinde olduklarını söylüyorlar. Vergilerin, kiraların yüksekliğinden bahiste çalıştırdıkları elemanların ücretlerini, sigortalarını ödemede sıkıntı yaşadıklarını anlatıyorlar. Gelen az sayıda turistin fiyatları düşük tutsalar da pazarlığa giriştiklerini, ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini ifade ile Turizm Bakanlığı'nın ilgi ve desteğini beklediklerini söylüyorlar. Bir esnafın şu ifadeler ise dikkat çekici:" Uçaklar geliyor, turist geliyor ancak gelen turistler çarşıya uğramıyor."
Antalya'nın diğer semtlerinde ve ilçelerinde de durumun pek farklı olmadığı görülüyor. Keza diğer turizm yörelerinde. Öncü'ye sordum: "Kemer'de durum nasıl?" “Esnaf çok mutsuz" dedi. Aynı soruyu Kemer'deki esnaf dostlarıma sordum. Her biri konuya farklı açılardan bakıyor. Her birinin söylediği dikkat çekici, üzerlerinde düşünülmeye değer.
Bir esnaf dostum derki: "Giderleri sabit olan esnaf azami dört ay çalışabiliyor. Kalan sekiz ay cepten gidiyor. Dört ay içinde ise turistin "parasız" denilen kesimi pek para harcamıyor. Lüks otellerde kalanlara ise "her şey dahil sistemi" uygulandığından dışarıda alışveriş yaptırılmıyor. Otel içinde de çarşı esnafının satabileceği her şeyi satıyorlar. Ayrıca, oteldeki turisti dışarı çekecek hiçbir aktivite yok. “Ben turist olsam Kemer çarşısına çıkmam için bir neden arasam yok. Sadece dükkân önünde oturan insanlar."
Bir başka esnaf dostum ise çok dertli. " Esnafın durumu gerçekten çok kötü. Gündüz sıcak olduğundan ancak akşamları biraz hareketlenme oluyor çarşıda. Ancak müşteri yokluğundan esnaf gece 12 olmadan dükkanı kapatıyor. Geçen yıl büyük hayallerle açtığımız işyerinde ruhsat nedeniyle güçlüklerle karşılaşmıştık. Yeni sezonda güçlükleri aşarak dükkanımızı büyük umut ve heyecanla yeniden açtık. Bu yıl daha büyük zorluklarla karşılaşabileceğimi düşünmemiştik. Yoldan hiç turistin geçmemesi, caddelerin bomboş oluşu bizim için büyük hayal kırıklığı oldu. Geçim kaynağı turizm olan bu güzel ilçe için korkutucu bir durum" diyor.
Bir başka dostum, geçmiş yıllarda kalitesiz, ucuz malları turistlere yüksek fiyatla satarak, "turisti kazıklayan" kimi esnafın, esnaflar hakkında duyulan güvensizliğin önemli bir nedeni olarak göstermekte. “Bugün aynı turiste ne kadar kaliteli olursa olsun bir ürünü satarken güvensizlik ve verdiğim paranın karşılığını alamayacağım korkusu esnafı bu hale düşürdü" diyor dostum. Müşteri olmamasının, işlerin kötü gitmesinin temel sorumlusunun esnafın kendisi olduğunu ifade eden dostum, kara informasyondan da yakınıyor. “Daha uçağa bindiklerinde turistlere yönelik yanlış bilgilendirme başlıyor. Kaçırılabilecekleri, ilaç içirerek uyutup paralarının alınabileceği, fahiş fiyatlarla kalitesiz ürünlerin satılmaya çalışılabileceği şeklindeki yanıltıcı bilgiler otellerde de rehberler tarafından tekrarlanmakta ve turistler çarşı yerine AVM'lere yönlendirilmekte" diyor.
Görüldüğü üzere sorun çok boyutlu ve derin. Mevcut durumdan esnafın çıkaracağı dersler de var. İlgili kurumlarımızın alabileceği önlemler de.