46 yaşında, çok genç yaşta, tüberkülozdan vefat eden, "1984" ve "Hayvan Çiftliği" romanlarının yazarı, George Orwell, “Gazetecilik, dünyayı yöneten milyarderlerin, yoksul halklarını soyup soğana çeviren, ülkelerini yağmalayan, talan eden siyasilerin, insanları köle haline getiren diktatörlerin, küçük çocuklara tecavüz eden din adamlarının gazetelerde yayınlanmasını yasaklamak istediği haberleri okurlara ulaştırmaktır.Onun dışında kalan her tür gazetecilik faaliyeti halkla ilişkilerdir,” demişti...


Rusya'da yıllık enflasyon yüzde 3,8. Rus lider Putin şöyle dedi: “Ben Merkez Bankası başkanıma talimat vermem, yoksa Türkiye gibi oluruz!”


14 Ağustos 2001'te kurulan AKP yoksullukla, yasaklarla, yolsuzlukla mücadele edeceği vaadiyle oy topladı...

Partinin en çok akılda kalan icraatı Türkiye'nin doğu ve güney sınırlarındaki mayınların temizlenmesi, sınır ihlali yapan bir Rus savaş uçağının düşürülmesi, 250 bin dolara T.C. vatandaşlığı satılması oldu...

2011'de başlayan Suriye iç savaşı ve 2021'de ABD ordusunun Afganistan'ı Taliban'a devretmesi Türkiye'ye sığınmacı akınına yol açtı...


Avrupa Birliği Türkiye'ye sığınmacıları Türkiye topraklarında zaptetmesi ve Avrupa Birliği topraklarına geçmemeleri için her türlü yolu kullanması karşılığında birkaç milyar Euro ödedi...Nitelikli, işe yarar Suriyelilerden yaklaşık bir milyonunu Angela Merkel Almanya'ya kabul etti...

Türkiye'deki 2008 aylık bağlama oranları yasası emeklileri açlığa mahkum etti...


Ocak 2024 itibariyle ülkemizde 10.523.105’i SSK emeklisi, 2.849.668’i BAĞ-KUR emeklisi ve 2.478.471’i Emekli Sandığı emeklisi olmak üzere, toplam 15.851.244 emekli bulunmaktadır...


Türkiye nüfusu yılda ortalama 1 milyon artıyor, 1 milyon genç evlenme çağına ulaşıyor, 4 milyonu İstanbul'da yaşayan 13 milyondan fazla sığınmacının varlığı, Antalya merkezde tramvay yolu üzerindeki bakımlı dairelerin aylık kiralarının 600+ 700+ Amerikan dolarına ulaştırdı...


Erdoğan kendisini itirazsız, kayıtsız şartsız desteklemeyen ve Instagram gibi sosyal medya kuruluşlarına getirilen hükümet yasaklarını eleştiren vatandaşlara "Ev zencisi" dedi...


"Ev zencisi" terimi, 1965'te New York da öldürülen Amerikalı siyasetçi ve insan hakları savunucusu Malcolm X tarafından kullanılan bir kavramdır. Bu terim, 19. yüzyıl Amerika'sında, özellikle Güney Amerika'da, ev kölelerine verilen bir ad olarak bilinir...Ev zencileri, tarım ve diğer ağır işlerden farklı olarak, ev işlerinde ve daha rahat, daha konforlu, daha zahmetsiz koşullarda çalışan kölelerdi ve genellikle  tarlalarda, fabrikalarda, işyerlerinde çalışan  kölelere göre daha yüksek bir sosyal statüye sahipti...2010'lu yıllardan itibaren "ev zencisi" ifadesi, özellikle Afrika kökenli Amerikalılar arasında aşağılama sıfatı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 


OLİGARŞİK DÜZEN

1789'da Fransa’nın 28 milyon yoksul vatandaşı 4000 aile tarafından sömürülmekteydi...AKP döneminde Türkiye'nin zenginlikleri küçük bir grubun elinde toplandı...Amerikan iş dünyası dergisi Forbes'un dolar milyarderler Listesi'nde yer alanların sayısı bu yıl 2 bin 781'e yükselirken söz konusu listede Türkiye'den 27 isim yer aldı...


Emekçi ve insan hakları konusunda dünyanın en iyi anayasalarından biri olan 1961 anayasası Türkiye'de süper zenginler, büyük işverenler ve sağ partiler tarafından yok edilmiş ve 12 Eylül 1980 askeri darbesinden itibaren ülkede tam bir oligarşik düzen uygulanmaya başlanmıştı...

11 Şubat 2006’da Mersinli çiftçi Mustafa Kemal Öncel, Başbakan Erdoğan'a “Çiftçinin hali ne olacak, anamız ağladı” dedi, Erdoğan ise, “Ananı da al git” yanıtı verdi... Öncel, 11 Şubat 2021'de “Çiftçi tam bitti” dedi.11 Şubat 2021'de tarlasını satışa çıkardığını açıklamıştı...


Metropoll Araştırma’nın Türkiye’nin Nabzı Temmuz 2024 araştırmasında, Mehmet Şimşek anketinde çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı."Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarını beğeniyor musunuz" sorusuna "beğenmiyorum" yanıtı verenlerin oranı ise yüzde 60,2 oldu. 


AKP DÖNEMİNDE NELER YAPILDI VE NELER OLDU?

Kamu istihdamı 2018’de 3 milyon 600 bin idi. Şu anda 5 milyon 200 bin...Bir yıl içerisinde vadesi dolacak ülke borcu 235+ milyar dolar...Yem fiyatı ve bu fiyata dahil vergi çok yüksek, bu nedenle çiftçi hayvanlarını mezbahaya yolladı...Hayvan nüfusu her geçen gün azaldı...200 binden fazla Suriyeli vatandaş yapıldı...En az 10 tane anayasa mahkemesi kararı uygulanmıyor...


AKP'nin Mısır'lı müttefiği Müslüman Kardeşler İhvan'ın en önemli vaadleri nelerdi? 

Cevap: "Evlilik yaşı 14'e inecek, kocalar karıları öldükten sonraki ilk altı saatte ölü karılarıyla seks yapma hakkına sahip olacak..."

'Ölü kadınla cinsel ilişkiye girilebilir' fetvasını savunan Müslüman Kardeşler İhvan lideri Mısır vatandaşı Mursi için 2019'da Diyanet 81 ilde cenaze töreni düzenledi...

Diyanet İşleri Başkanlığı, mahkeme salonunda ölen ve Müslüman Kardeşler döneminde skandal yasa tasarılarıyla gündeme gelen Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için 81 ilde gıyabında cenaze töreni düzenlemişti...


Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin şehadeti nedeniyle 81 il ve ilçelerinde yarın öğle namazına müteakip gıyabi cenaze namazı kılınacaktır" denilmişti...

Faslı Zamzami Abdelbari adlı imamın Mayıs 2011'de yayınladığı fetva şöyleydi: 

"İyi bir Müslüman çift Cennette yeniden buluşacağı için ve ölüm evlilik sözleşmesini değiştirmeyeceği için, bu durum bir kocanın yeni ölen eşiyle cinsel ilişkiye girmesi için bir engel teşkil etmez" 

Erdoğan, ‘Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok’ dedi...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Daha iyi anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum”


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kâbil Havalimanı’nın güvenliğinin Türkiye tarafından sağlanması konusunda açıklama yaparken “Bu arada Taliban’ın bazı rahatsızlıkları söz konusu. Taliban’la da bu süreci görüşmek suretiyle nasıl ki Amerika ile bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa herhalde Taliban’ın Türkiye ile bu görüşmeleri çok daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye onun inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Ters bir yanı olmadığı için de onlarla bu konuları daha iyi görüşeceğimize anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” ifadelerini kullandı... 

Eski AKP'li Ali Babacan Murat Sabuncu'yla yaptığı söyleşide şöyle dedi: 

 "Cumhurbakanı Erdoğan Malezya’ya rahmetli Erol Olçok’u gönderdi. Bizim desteklediğimiz (AKP'nin desteklediği) siyasi parti Malezya’da seçimi kazansın diye. Kampanyayı biz yaptık bakın partiye destek veriyoruz diye. O parti kaybetti. Beş yıl Malezya ilişkileri bozuldu. Şimdi o aşırı öz güven, başka ülkelerin iç siyasetine açıktan aleni davul zurna çala çala müdahil olma ve tüm bunları yaparken dar bir ideolojik bakışla bakmak."


ERDOĞAN'IN 14 AĞUSTOS 2001'DEKİ NUTKU, KONUŞMASI: 

"Değerli dostlar, bugün önemli bir gün. Bugün Türk siyaset hayatına lider oligarşisinin çöktüğü gün olarak tekelci bir anlayışa dayanan liderlik anlayışının yerine kolektif aklın temsilcisi olan bir anlayışın yerleştiği gün olarak geçecek.
Bugün, Türk siyaset tarihine parti içi demokrasi geleneğinin yalnızca bir kuru temenni olarak değil, aynı zamanda da bir zihniyet değişikliği ve zorlayıcı tüzük kuralları biçiminde egemen olduğu gün olarak geçecek.
Bugün, Türk siyaset tarihinde her yönüyle şeffaf, seçmenin sorgulamasına ve denetimine açık yepyeni bir siyasal örg*tlenme modelinin kurulduğu gün olarak geçecek.
Bugün, Türk siyaset tarihine, hizmete sevdalı insanların kurduğu AK Parti'nin doğum günü olarak geçecek.
Kutlu olsun...
Ve bu günden sonra Türkiye’mizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. "


Ankara’daki Bilkent Otel’de yapılan programı Türkiye ve dünya basınından çok sayıda gazeteci takip etmiş, Erdoğan’ın 1.5 saate yayılan konuşması bazı TV kanalları tarafından canlı olarak yayınlanmıştı.

ALİ MURAT GÜVEN: Nutku 14 puntoyla 45 sayfa yazdım

AKP'nin kuruluş yıllarında, Erdoğan'ın ilk metin yazarı olan Yeni Şafak gazetesi eski yazarı, gazeteci, film yönetmeni Ali Murat Güven, "Sayın Cumhurbaşkanının 14 Ağustos 2001 günü, Ankara, Beykent Otel'de partiyi dünyaya ve Türkiye'ye duyururken yaptığı konuşmayı ben yazdım satır satır. Para da almadım. Çok pişmanım tabii ki. Bugün olsa yazmam" dedi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AKP kuruluş toplantısında yaptığı 1.5 saatlik konuşma metnini yazan Ali Murat Güven, "O zaman ciddi bir ekonomik kriz var. 40 sayfayı bulan ve büyük yankı uyandıran konuşma metnini 3 paket sigara karşılığı yazdım" dedi...

Güven, “Erdoğan, partisinin kuruluşunu Türkiye ve dünyaya ilan ederken yaptığı yaklaşık 1 buçuk saatlik konuşmanın tamamını ben yazdım. Bunu ücretsiz olarak yaptım. Aşağı yukarı 14 puntoyla 45 sayfaya yakın bir metindi” diyor.

'Sigara olmadan yazamıyorum' dedim, 3 paket sigara getirdiler...

Talebin eski AKP İstanbul Milletvekili Hüseyin Besli’den geldiğini söyleyen Güven, Erdoğan’ın TBMM’deki ilk grup toplantısında yaptığı konuşmanın metninin de, Anıtkabir Şeref Defteri’ne yazdığı sözlerin de kendi kaleminden çıktığını anlattı:

"Saadettin Teksoy Görevde programından yeni ayrılmıştım ve bir reklam şirketinde yönetmenlik ve metin yazarlığı yapıyordum. Hüseyin Besli’yi de Yeni Şafak’tan tanıyorum. Ajansa geldi ve ‘Yeni parti kuruyoruz ama paramız-pulumuz yok. Parti kurulacak ama hala sıkı bir konuşma metni hazırlamadık’ dedi. O günlerde ülkede çok ciddi bir ekonomik kriz var ve piyasada yaprak kımıldamıyor. Sigara alacak param dahi yok. Benden metni talep eden Besli’ye ‘Tamam yazarım ama sigara olmadan yazamıyorum. Bana 3 paket Tekel 2000 alın bugün yazmaya başlayayım’ dedim. Sigaralar geldi ben de yazmaya başladım. Başka da bedel almadım. Çünkü o zamanlar biz davanın çocuklarıyız ve davanın çocukları para almaz. Besli 4 gün sonra metni almaya geldi. Bir koltuğa oturup okudu ve çok beğendi.

Konuşma metni sağlam bir metindi. Bende VHS olarak tam kaydı da var. O zaman bir Mac bilgisayarda yazıp DVD’ye kaydetmiştik. DVD’nin orjinali de duruyor. 'AKP'de milletvekilliği birer parmak kaldırma makinesi olmayacak' gibi güzel ve anlamlı sözlerdi de zaman içinde hiçbirinin bir karşılığı kalmadı. Parti, klasik bir sağ partiye dönüştü..."

"Aynı metni bugün yazamam"

Güven,  aynı metni bugün yazamayacağını söylüyor. Bunu da “Tüm inancımı yitirmiş durumdayım” diye açıklayan Güven, “O zaman idealist gençlik coşkusuyla harekete de inanmış bir adamdım. Konuşma metni Mahatma Gandhi’den Atatürk’e, Hazreti Muhammed’den Thomas Jefferson’a atıflarla dolu, Beyaz Saray’daki metin yazarlarının yazabileceği türden iyi bir metindi. Sayın Erdoğan 1.5 saat konuştu, Türk medyası ise konuşmanın kodlarını 1 hafta çözümlemeye çalıştı” dedi.

AKP'nin kuruluş sürecinde roller üstlenen Besli de o dönem Güven’den destek aldıklarını kabul etti. Ancak “Metni sigara karşılığı yazıp yazmadığını hatırlamıyorum” dedi.

İSTATİSTİK KURUMUNUN MAKYAJLI YANİ SAHTE ENFLASYON RAKAMLARI YAYINLADIĞI ALAATTİN AKTAŞ'A SIZDIRILDI

TÜİK, 400 maddenin fiyatlarının esas alan, kamuoyunda ''enflasyon sepeti'' olarak bilinen madde sepeti ortalama fiyat listesini açıklamayı Haziran 2022’de durdurmuştu. DİSK, 2 yıldır madde fiyatlarını açıklamayan TÜİK’e dava açmış ve davayı kazanmasına rağmen; TÜİK, madde fiyatlarını açıklamamadaki ısrarını devam ettirmişti.

Ekonomi gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, TÜİK'in enflasyonda hangi fiyatları esas aldığını 8 Temmuz 2024'te "İşte TÜİK’in devlet sırrı gibi sakladığı madde fiyatları" başlıklı yazısında aktarmıştı.

Aktaş, TÜİK’in verilerinden yola çıkarak haziran ayındaki uzman doktor muayene ücretini 34 lira, veteriner ücretini 681 lira, yurt ücretini 457 lira, kirayı ise 5 bin 845 lira olarak hesaplamıştı. Aktaş, hesaplamasında 100 kalem mal ve hizmet fiyatını listesine dahil etmişti.

SU KITLIĞINDAN DOLAYI ARTIK TARIM YAPILAMIYOR


Ali Ekber Yıldırım'ın Tarım Gazetesi'ndeki 6 Ağustos 2024 tarihli haberine göre, Türkiye'nin en verimli ovalarından Çukurova'da su sorunu büyüyor. Çiftçilere resmi yazı ile “ekim yapmayın, su yok” denildi. Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği, 24 Temmuz 2024 tarih ve 13743023.956-1313 sayılı yazı ile çiftçilerin güzlük ekim  (Soğan-sarımsak. Patates, Her çeşit sebze vb.) yapmamaları konusunda uyardı.Tam 102 mahalleye (köy) gönderilen yazıda, suyun ancak meyve bahçelerine yeteceği, güzlük soğan, patates, sarımsak ve her türlü sebze ekiminin yapılmaması, ekim yapılırsa su verilemeyeceği ifade ediliyor.


GENÇLER AKIN AKIN TÜRKİYE'Yİ TERK EDİYOR


Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESKON) Genel Başkanı Gürkan Avcı, gençlerin Türkiye'deki çalışma ve hayat şartlarını ve yaşam kalitesini düşük bulduğuna ve geleceklerini yurtdışında gördüğüne dikkat çekti.

DESKON Genel Başkanı Gürkan Avcı basın açıklaması yaptı. Gençlerin Türkiye'yi terk ettiğini belirten Avcı, Türkiye'deki gençler tarafından en çok tercih edilen ülkelerin başında ise AB ülkeleri, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve ABD'nin geldiğini söyledi. 

Türkiye’yi terk eden gençlerin başta ekonomi, çalışma hayatı, eğitim, gençlik ve kültür sanat politikalarındaki yanlış uygulamalardan rahatsız olduklarını belirten Avcı, şunları kaydetti:

"Gençlerimiz Türkiye’de değer üreten bireylere toplum ve devlet olarak önem verilmediğinden şikayetçi. Türkiye’de fikir üretimi ve buluşların karşılık ve saygı görmemesi ve desteklenmemesinden mustaripler. AR-GE altyapı ve teşvik eksikliği, yatırım yardımı ve vergi indirimi yetersizliğinden yakınıyorlar. Kamusal ve toplumsal baskı, tutuculuk ve hoşgörüsüzlükten rahatsızlar."

"Beyin göçünün maliyeti trilyon dolarlarla ifade edilemez"

Birleşmiş Milletler, OECD ve Dünya Bankası'nın verilerine göre Türkiye’den 18 ile 45 yaş arasındaki beyin göçü her yıl artarak devam ettiğine dikkat çeken Avcı, Türkiye’nin kaynaklarıyla yetişip donatılmış milyonlarca gencimizin yarattığı beyin göçünün Türkiye’ye maliyetini milyar değil trilyon dolarlarla bile ifade edilemeyeceğini belirtti.

Avcı, beyin göçünün büyük bir bölümünü Türkiye’den yüksek öğrenim için yurtdışına giden ve eğitimden sonra bu ülkelerde kalan öğrenciler tarafından oluşturulduğunu belirtirken, "Yeni Zelanda, Avustralya, ABD ve AB ülkelerine vatandaşlık başvurusu kabul edilen on binlerce yüksek eğitim almış gencimizde bulunuyor" ifadelerini kullandı.

Avcı şunları kaydetti:

"Yüksek öğrenim almış bir gencin Türkiye’ye yalnızca ilkokuldan üniversiteye kadar ki eğitim maliyetinin 84 ile 119 bin dolar arasında olduğu tahmin ediliyor ki gelişmiş ülkeler hazır eğitimli işgücünün üzerine adeta konmuş oluyor. Resmi verilere göre öğrenciler yalnızca ABD'ye eğitim için bir yıllığına 1,09 milyar dolara yakın bir para harcıyor"

Ülkemizin yarınlarını teslim ettiğimiz gençlerimizin geleceklerini nerede aradıklarına ilişkin soruya verdikleri cevaplar ve gerekçeleri, yöneticiler ve politikacılar başta olmak üzere tüm toplum önderlerinin bir an önce önlem alma doğrultusunda harekete geçirecek düzeydedir. Yıllardan bu yana önüne geçilmeye çalışılan beyin göçü hareketleri aynı dalgalanmayı belki daha da güçlü sürdürüyorsa, konuya ilişkin herhangi bir önlem alınmadığının göstergesidir. Ancak, hiçbir başlangıç geç sayılmaz. Anne babalar, 'Türkiye’de sorunlu bir iktidar ve muhalefet açığı vardır' realitesini bilerek gençlerine sahip çıkmaya devam etmelidir." (ANKA)


MHP BÜYÜK AKP KÜÇÜK ORTAK


AKP'nin kurucularından Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik, partisinin MHP ile kurduğu ortaklığa karşı olduğunu belirterek, "MHP, koalisyonun küçük ortağı falan değil. MHP, koalisyonun büyük ortağıdır aslında. Çünkü MHP'nin istemediği bir şey olmuyor. AK Parti'nin kendisini böyle bir küçük partiye mahkum etmesi, açıkçası AK Parti'ye yakışmıyor" dedi. "AK Parti MHP'nin esiri olmuş durumda" diyen Çelik, DEM Parti'li belediyelerin yaya geçitlerine yazdığı Kürtçe ifadelerin silinmesinin de MHP ile ortaklığın bir sonucu olduğunu öne sürerek, "Böyle bir şey olabilir mi Allah aşkına! Türklere ihanet etmeyen tek müslüman kavim Kürtlerdir. AK Parti bu icraatlarıyla her geçen gün Kürtlerle arasına duvar örmeye devam ediyor. Bunu çok yanlış ve vahim bir hata olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.

Hüseyin Çelik: "Bu da MHP ortaklığının bir sonucudur. Böyle bir şey olabilir mi Allah aşkına! Osmanlı devleti dağıldı. Türklere ihanet etmeyen tek müslüman kavim Kürtlerdir. Kürtler 1. Dünya Savaşı boyunca Türklerle beraber oldular. İstiklal savaşında da birlikteydiler...Şeyh Sait hadisesi bahane edildi, fırsata dönüştürüldü ve Kürtler yok sayıldı. P*K’yı ayrı bir şey olarak değerlendiriyorum ben. Ben hayatım boyunca P*K’ya, faaliyetlerine iğnenin ucu kadar sempati duymadığım gibi hep nefret ettim. Ama eğer siz bütün Kürtleri P*K’lı görür ve öyle değerlendirirseniz, tarihin en büyük hatasını yaparsınız."

"AK Parti Kürtlerle arasına duvar örmeye devam ediyor"

Kürtler Müslüman bir halktır, özünde dindar bir halktır. AK Parti’ye maksimum oranda oy vermiştir. Ama bu politikalarınızla siz Kürtleri her geçen gün biraz daha itiyorsunuz ve önemli bir kısmını da üzülerek söylüyorum P*K’nın kucağına itiyorsunuz. Bu vahim bir durumdur. Bu kabul edilebilir bir şey değildir.

Eğer huzur bulmak istiyorsanız ‘ötekine’ saygı duyacaksınız. Yönetilmesi en zor olan devlet gayrimemnunu fazla olan devlettir. AK Parti bu icraatlarıyla her geçen gün Kürtlerle arasına duvar örmeye devam ediyor. Bunu çok yanlış ve vahim bir hata olarak görüyorum."


SURİYELİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Aralık 2019'da yaptığı açıklamasında 110 bin Suriyeliye vatandaşlık verildiğini söyledikten sonra, "Biz bu 110 bin vatandaşlığın dışında diğerleri için de bu vatandaşlık sürecini daha da artırma konumundayız. Niye? Çünkü bu insanlar, benim ülkemde kaçak, göçek yaşamasın. Vatandaşlık aldığı zaman herhangi bir kurumdan, kuruluştan işini bulsun, çalışsın" diye konuşmuştu.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 9 Kasım 2023’te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Türk vatandaşı olan Suriyelilerin sayısının 238 bine yaklaştığını açıkladı.

Vatandaşlık almış Suriyeliler oy kullanabiliyor.

İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın 9 kasım 2023'teki açıklamasına göre Türk vatandaşlığı alıp 18 yaşını doldurmuş Suriyeli sayısı 156 bin 987.


Yerlikaya, “2023 Kasım itibarıyla Türk vatandaşlığını kazanan Suriyeli sayısı 237 bin 995, 18 yaşını dolduran Suriyeli sayısı ise 156 bin 987” diye konuştu.

İstanbul, ülkede en büyük Suriyeli nüfusuna sahip kent. Şehirde, 530 bin 506 geçici koruma statüsündeki Suriyeli yaşıyor.

İstanbul'u Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Adana, Mersin, Bursa, Konya, İzmir ve Ankara takip ediyor.

Gaziantep'te 429 bin 855, Şanlıurfa'da 272 bin 788, Hatay'da 257 bin 90, Adana'da 218 bin 220, Mersin’de 201 bin 521, Bursa’da 171 bin 457, Konya’da 121 bin 947, İzmir’de 119 bin 671, Ankara’da ise 89 bin 743 Suriyeli yaşıyor.

Suriyelilere maddi yardım veriliyor mu?

Suriyeliler çeşitli kamu kurum ve kuruluşları üzerinden farklı yardımlardan yararlanabiliyor.

Çok amaçlı bir nakit yardım programı olan Sosyal Uyum Yardımı Programı (SUY) bunların en önemlisi.

Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen SUY programı kapsamında yardımlar, KIZILAYKART platformu üzerinden, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Türk Kızılay iş birliğinde iletiliyor.

Kızılay'ın Mayıs ayı verilere göre Türkiye'de 1 milyon 206 bin 179 yabancı SUY'dan yararlanıyor. Bu kişilerin çoğunluğu Suriyeli.

SUY kapsamında, yardım için uygun bulunan ailelere, Halkbank üzerinden Kızılay kart veriliyor ve ailede kayıtlı her fert başına ayda 500 TL yardım yapılıyor.

Bu, programın Kızılay tarafından finanse edildiği anlamına gelmiyor.

Program, AB Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları Birimi (ECHO) tarafından finanse ediliyor.

Kızılay kartlarının üzerinde hem Türkiye'nin hem de AB'nin bayrakları bulunuyor.

Yine AB tarafından finanse edilen Tamamlayıcı Sosyal Uyum Yardımı (T-SUY) ise "iş gücüne yönlendirilmeleri mümkün olmayan en kırılgan bireylerin temel ihtiyaçlarını onurlu bir şekilde karşılamalarını sağlamak üzere hazırlanan nakit temelli bir destek projesi" olarak tanımlanıyor.

Kızılay’ın sitesindeki verilere göre bu proje kapsamında da 376 bin 20 kişiye düzenli nakit yardımı yapılıyor.

Okul çağında çocukları olan ve maddi imkanı kısıtlı Suriyeli aileler, Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardımı'ndan da (YŞEY) yararlanabiliyor.

Proje kapsamında sunulan nakit yardımlarla, çocukların okula erişimlerinin ve düzenli devam edebilmelerinin sağlanması amaçlanıyor.

Bu proje, AB'ye bağlı ECHO, ABD Nüfus, Mülteciler ve Göç Dairesi ve Norveç hükümetinin finansmanı ve UNICEF işbirliğiyle uygulanıyor.

Proje; AB, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Türk Kızılayı ve Millli Eğitim Bakanlığı tarafından ortaklaşa yürütülüyor.

YŞEY kapsamında kamp dışında yaşayan ailelere, çocuklarının düzenli okula devam etmeleri koşuluyla nakit yardımda bulunuluyor.

Proje kapsamındaki ödemeler anaokulundan 8. sınıfa kadar kız çocuklarına aylık 100 TL, erkek çocuklarına aylık 90 TL olarak; lise çağındaki kız çocuklarına aylık 150 TL, erkek çocuklarına ise aylık 130 TL olarak belirlenmiş durumda.

Bunun dışında çeşitli kamu kuruluşları ve yerel yönetimler, Suriyelilerin yardım ve destek taleplerini değerlendirebiliyor.