Dünyanın gelişmiş ülkelerinin hiçbirinde asgari ücrete bu kadar çok zam yapılmıyor. Sakın yanlış anlamayın vatandaşın cebindeki paranın artmasına karşı değilim aksine vatandaşın cebindeki paranın değerini korumasını istiyorum.
Art arda yapılan zamlar ile enflasyon artıyor buna bağlı olarak gıdadan tekstile her şeyi daha pahalıya alıyoruz. Türk Lirası kendi kendini yiyen bir para birimine dönüşüyor. Canlılar arasında bir tür kendi türünü yiyorsa zombi ya da yamyam olarak kabul ediliyor. Türk lirası bu tabloda kendini yiyor. Asgari ücrete yapılan her müdahale enflasyonu tetikliyor. Asgari ücrete zam gündemi önümüzdeki süreçte iktidar partisine oy mu kazandıracak yoksa oy mu kaybettirecek bunu da düşünmek gerekiyor. Seçimlerden 1 gün önce zam yapılması gerekiyor ki ancak pozitif bir sonuç alsın aksi taktirde zam açıklamasının ertesi günü yine ekonomik istikrarsızlıkla karşı karşıya gelecek olan esnaf ister istemez ürünlerine zamlı etiketi basmak zorunda kalacak. Peki Ya bu iş nereye kadar gidecek ekmeği 100 TL’ye eti 2000 TL’ye mi alacağız? Bu yüzden asgari ücrete zam yapmak yerine ekonomik istikrarı sağlamak için başka çözümler ile bir noktaya getirmeniz daha doğru olacaktır. Gelişmiş ülkelerde asgari ücrete yılda bir zam yapılıyor. Buna rağmen beslenme giyinme barınma ihtiyaçlarını tam olarak karşılanabiliyor. Biz asgari ücret ile bunlardan hangilerini karşılayabiliriz buna bakmak gerekiyor eti 2000 TL’ye alacağımız gün asgari ücret ne kadar olacak?
O yüzden asgari ücrete zam yapılmadan ekonomik istikrarı sağlamak için farklı çözümler üretilmesi gerekiyor. Türk lirası seçim propagandası haline dönüştürülmemeli. Bu konuda her zaman olduğu gibi umutluyum. İşçinin ve emekçinin alın teri siyasi bir malzeme yapılmadığı bir Türkiye de görüşmek dileğiyle…