Işıklar içinde uyusun… Tam 24 yıl önce Kıymetli Hocam Ahmet Taner Kışlalı, “30 Ağustos’un Ordusu’ isimli köşesini yayımladı. Ve yıllarca yaptığı gibi uyarmaya çalıştı. Bir Zafer’in yıldönümünde tehlikeye dikkat çekti. Ulus devlet yolundan çıkmaya çalışanlara, dinci yapılanmalara, etnik ve mezhepsel kışkırtmalara rağmen Mustafa Kemal Atatürk’ün temellerini attığı Türkiye Cumhuriyeti’nin yolunda gittiğini yazdı…
Ve Zafer’in Ordusu’na vurgusuyla “Bugün 30 Ağustos.. Bu gün, öncelikle ordunun bayramı. Atatürk’ün ordusu, etnik terörün amacına ulaşamayacağını, Türkiye’yi bölemeyeceğini kanıtlamış.. Anadolu Aydınlanması’nın karanlığa dönmeyeceğini dosta düşmana göstermiş” diye yazmıştı…
Aydınlıklar içinde kalsın, Uğur Mumcu da 30 yıl önce yine “…Ne yazık ve acı ki Türkiye, yeniden emperyalizm ve kapitalizmin boyunduruğuna girdi. Körfez savaşında bölgeye egemen olan ‘yeni dünya düzeni’ Türkiye'de hemen yandaşlarını ve sözcülerini buldu; ideolojik ve siyasal bombardıman başladı. Kurtuluş Savaşı'na, Atatürk'e ve cumhuriyete karşı saldırılar bu yüzden yoğunlaştı. 30 Ağustos, ‘emperyalizme ve kapitalizme karşı’ Türk halkının ordusu eliyle kazandığı büyük utkudur. Ulusal bağımsızlıkçılar; 30 Ağustos Bayramı hepinize kutlu olsun” diye yazmıştı…
Evet, bugün o büyük Zafer’in, destanın 100. Yılı…
Ben de çok kıymetli Hocam’dan çeyrek asır, idolüm, kıymetli üstattan 30 yıl sonra bir şeyler karalamak istiyorum…
Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde Kemalist devrimin saldırılar altında varlığını sürdürdüğü ve tüm koşullara rağmen yurttaşlarımızın kuruluş felsefesine sarıldığı günlerdeyiz…
Müslüman coğrafyasındaki Anadolu Aydınlanması’na inat gerici yapılanmaların saldırıları bugün de sürüyor…
Hatta organize halde devletin tüm yapılarına girmeye çalışıyor…
Ama başaramayacaklar…
Dün nasıl başaramadılarsa bugün de olmayacak…
Çünkü Ebedi Önderimiz’in yaktığı o kurtuluş ateşinin kuruluşu getirmesi sonra emanetine hıyanet edenler olsa da izinde yürümeye devam ediyoruz…
Yürümek demişken gönül isterdi ki tüm illerde bugün Zafer Yürüyüşü yapalım…
Sabah çelenk sunumu yapılacak ama akşam da 7’den 70’e meşalelerle yürüsek ve Atatürk Anıtı önünde buluşsak olmaz mıydı!