Dokunmadık, ne kaldı bilmiyorum! Doğal ve tarihi güzelliklerimize, kültürümüze hepsine bir müdahale ve tahribat oldu. Hepsi bugün olmadı ama son dönemde arttı. Paranın yenilemeyeceğini görmemizi istemem ama gidiş ona doğru koşar adım gidiyor…


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017’de partisinin Rize İl Danışma Meclisi'nde "Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka, ama biz Ayder'i kirlettik, rezil ettik" itirafında bulunurken, sonra ‘müjde’ diyerek ‘şanına yakışır’ projenin duyurusunu yaptı…


Hani bir yaylamız, meramız kalmıştı. O da konut, ticaret, otel, ibadet alanı adıyla imara açıldı…


İnsan üzülüyor, yapılanların telafisinin olmadığını gördükçe. Yok edilen bir yaylanın yerine yenisini koyamayız. Parayla, yayla da satın alamayız…


Yaylaya dikilen beton, tarıma, hayvancılığa en büyük hançerdir…


O yüzden çok içim acıyor. Her yer bizim, her yer gelecek nesillerinken fütursuzca emanetimize sahip çıkamıyoruz…


Artık yoruldu, bıktı veya sindirildi meslek odaları da. Veya yetişemiyorlar her şeye…


Ama yine de en önemli mücadele mevzi onlar ki iyi ki varlar…


İYİ Parti Milletvekili Hasan Subaşı’nın çok önemli bu konudaki önergesini tebrik ederken, konunun takip ve karşı kamuoyu örgütlenmesi adına gereğini beklediğimizi de iletmek isterim…


Biz, bize düşeni yapmaya hazırız…


KISASA KISAS MI!


‘Göze göz, dişe diş’ demeye getirmiş, Korkuteli Belediye Başkanı Ömer İşlek. Belli ki Başkan çok kızmış ve sert çıkmış…


Kendince haklılıkları var. Çok istediği bir projenin planlama aşaması mecliste veto yemiş. Ki kamuoyunda bir karşı çıkış vardı…


Antalya’nın en yakın ve en çok tercih edilen yaylası Korkuteli’nin o yayla kültüründen endişeli halk…


Pazarcı esnafı ve esnaf ‘hayır’ diyor…


Halk pazarı olarak bilinen pazar yerinin yıkılıp genişletilerek Arasta Çarşısı yapılmasını istemiyorlar…


İsteyen de olabilir muhakkak. Ama kaygıları aydınlatmak, ikna etmek, birlikte karar almak gerekli…


Kızgınlıkla söylenen belediyelerin farklı projelerine karşı çıkılacağını belirten ifadelerin uygulamaya geçeceğini düşünmüyorum…


Düşünmek de istemiyorum…


Zira halkın oylarıyla gelen seçilmişlerin duygularıyla hareket etmeye, hesaplaşmaya hakkı yoktur…


Şimdi Başkan’a tavsiyem sakin davranmak…


Öte yandan Başkan’ın da haklılıkları var. Önce kabul edip, sonra reddetmek yerine baştan komisyon da planlamayı enikonu inceleyebilirdi. Yerel dinamiklerden görüş alınabilirdi…


Antalya hepimizin…


Sevgi ve barışla yönetelim kentimizi…


İyilik ve güzellik hakim olsun…