Hatay, Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerin vurduğu en fazla zarar gören şehirlerden biri olmaya devam ediyor. Bu felaketlerde 25 bine yakın kişi hayatını kaybetti. Antakya ilçesinde yer alan 600 Evler Sitesi, asrın felaketi olarak adlandırılan depremin etkisiyle adeta mezarlık haline geldi. Bin 200 kişi bu sitede depremin kurbanı oldu. Depremin ilk anlarında yüzde 80'i yıkılan binalar, ağır hasar görmeleri nedeniyle iş makineleriyle yerle bir edildi.
Anne Oğul Enkazda Kaldılar
39 yaşındaki Mine Bulut ve 7 yaşındaki oğlu Metin Baturalp Bulut, deprem felaketinde evlerinin çökmesi sonucu enkaz altında kaldı. Anne Mine Bulut, oğlu Metin Baturalp'in cansız bedeniyle 2 gün boyunca enkaz altında yaşadığı zorlu anları anlattı.
'Saydığım zaman böyle 15. saniye ya da 20. saniye de yıkıldı'
Mine Bulut, yaşadığı 600 Evler Sitesi'nin depremin 20. saniyesinde yıkıldığını belirtti. 'Çok fenaydı, baya bir ilimiz ve ilçemiz etkilendi. Böyle bir sarsıntı yok. Çok şiddetliydi, hani yıkmaya gelmişti. Öyle bir enerji akımı yerden çıktı. Büyük bir sarsıntıydı zaten yıkımla da sonuçlandı. Depreme yakalandığımda uyanıktım. Saydığım zaman böyle 15 saniye ya da 20 saniye de yıkıldı. Bana bazen diyorlar; ilk sarsıntı oldu durdu, biraz beklendi sonra tekrar vurdu gibisinden bizde öyle bir şey yok. İlk sarsıntı oldu ve yıkıldı. İkinci sarsıntı yok ikinci sarsıntıyı ben aşağı da hissettim. Aşağıda sallandık. Ben enkazdan salı günü öğleden sonra çıktım' dedi.
'Tüm anneler gibi oğlum benim kucağımdaydı onu hiç bırakmadım'
Bulut, evinin 5. katta olmasına rağmen çökmeyle birlikte 2. katla birleştiğini ifade etti. 'Tüm anneler gibi oğlum benim kucağımdaydı onu hiç bırakmadım. Birlikte enkaza düştük, hep de birlikteydik. Zaten o hemen gitti. O sırada donuksunuz, yolun bittiği yer, yolun sonu artık tamamen bir teslimiyet. Çünkü yapacak hiçbir şey yok, milim kımıldayamıyorsunuz. Üstünüzde tonlarca ağırlık ben 5. katta oturuyor olmama rağmen beni 2. kattan çıkartmışlar, o kadar dibe inmişiz. Bina içerisinde yıkım anının sesleri daha sonrasındaki bina içerisindeki komşularımın seslerini çok iyi alabiliyordum. Onlar da bizim seslerimizi alıyordu. Ama dışarıya sesimizi duyurmak çok zordu. Çünkü üzerimizde tonlarca ağırlık olduğundan dolayı sesimiz dışarıya gitmiyordu. Çocuğum uzun yıllar sonra gelmişti, geç geldi ve küçük yaşta vefat etti' ifadelerini kullandı.
