Kepez Belediyesi’nin 3 dönemdir Belediye Başkanı olan Hakan Tütüncü,
tahmin etmediği bir şekilde darbe yedi, Dokuma’dan. AKP’nin Kurucular
Kurulu Üyesi olan ve bir dönem Kepez’in Belediye Başkanı olan Erdal Öner’i
eleştireyim derken, battı adeta…
Bir, ‘peşkeş’ dediği 49 yıllığına Dokuma’nın tahsis edildiği dönemde
Tütüncü’den çıt çıkmamıştı. Kepez’in çocuğu olan Tütüncü’nün o dönemde sesi
çıkmazken bu gün adeta Dokuma Fatih’i olmasını kimse kabul etmez…
İki, o gün eleştirmeyen Tütüncü’nün bugünkü eleştirisi ancak partisine
zarar verir ki bu da AKP ile yollarını mı ayırıyor sorusunu akla getirir. ‘Belki
de Tütüncü, muhalefet partilerine bir yeşil ışık yakıyor’ manası da
çıkarılabilir. Ama bu Tütüncü’yü asla Dokuma savunucusu yapmaz…
Üç, amacı dünün AKP’lisi bugünün CHP’lisi Erdal Öner’in ya da o dönem
Öner’le çalışan ama şimdi CHP’de olan Mesut Kocagöz’ün önünü kesme ise o da tutmaz.
Çünkü Erdal Öner bile Dokuma vukuatına rağmen aday olabilmişse Kocagöz de
olabilir…
Öte yandan Tütüncü’nün Dokuma
için siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları ve basın olarak topyekün
verdiğimiz mücadelede olmasa da sonrasında olayı sahiplenmeye çalışması da
güzel…
Ama tabii bu kazanılan Dokuma
davasını temyiz ettiği gerçeğini de değiştirmez…
Dokuma’nın yaşayan bir alan olması için yaptıkları ise anlamlı. Müze,
kütüphane, kafeterya, bilim merkezi vs…
Galiba genç Başkan Tütüncü’nün
partisinde de Büyükşehir yürüyüşünü istemeyenler var. Bu konu onlar için de
büyük malzeme oldu…
Keşke müze açılışında kendini Dokuma Fatih’i
ilan etmeseydi…
Neyse olur böyle şeyler…
Olayın kahramanları kimine göre
Ahmet, kimine göre Mehmet. Bana göre Antalya sevdalısı her görüşten cesur
yürek…
Dönemin il başkanları, ilçe
başkanları, STK temsilcileri…
İyi ki varsınız…
İyi ki varız…
Aynı direnişi Akdeniz
Üniversitesi yanındaki yurt alanı olarak ayrılan ama özel eğitim alanına
çevrilen yer için de bekliyoruz…
Siyasi
partilerden bir ses çıkmadı…
Evet, ne
düşünüyorsunuz TOKİ’nin satış için gün saydığı bu alan için…