Bir kez daha Expo Alanı’ndayız. Tarım İl Müdürü
Mustafa Özen’in deyimiyle “geç bile kaldım” evet. Ama bunda suçlu ben değilim. Koskoca
sonbahar bitti, kışın yüzde 15’i gitti yağmuru anca gördük. Yağmursuz bir sonbahar
illaki “eksik”tir bilir misin? Bu arada yeni fark ettim. Takvimin sonbaharı ile
şairin hazanı başka mevsimlermiş.
Evde “romantizm” değil bildiğin “yağmur
miskinliği” yaparken öttü telefonum. Mustafa Bey Expo’ya davet ediyordu. “3 bin
kişi burada, sen niye yoksun?” Ama ben kalabalık sevmem ki. Çukurca’ya yolladın
da hayır mı dedik?
Herkes iyi bildiği işi yapsın. Fikri Cinokur
varmış oradaki e-ticaret etkinliğini haberleştiriyormuş. O zaman ben de “bu
hafta neyin masalını yazsam?” sorusundan kurtuluyordum. Belki sarı fotoğraflar
sizi sıkmıştır ama idare edin. Bir hafta sonra arayacaksınız bu güzelliği.
Expo alanındaki Japon Çınarları, Sığla ağaçları,
çınarlar, hatta nar ağaçları bile döktü yaprağını artık. Sarı günlerin son
tangosuydu objektifimize takılan. Sayfadaki bol bol “Kule” fotoğrafını
“çaresizlik” değil, farklı açılardan bir odak noktasının nasıl
çalışılabileceğini gösterme amaçlıydı.
Malum Expo 2016 sırasında sürüyle adam çalıştı ama Expo Alanı’nın en
güzel fotoğraflarını biz ziyaretçilerden gördük.
Kısa keselim.
Bir kez daha hatırlatalım. Aksu Belediyesi bu
alanla
neden ilgilenmez anlayamadık. Bakanlık neden
elinden çıkarmak için bahane arar anlayamadık. Söz konusu alanı canlandırmak
için menfaat çevrelerini karşısına alan Tarım İl Müdürü neden yalnız bırakılır
anlayamadık.
“Expo’da düğün mü olur?” diyenlerden henüz bir
çözüm önerisi göremedik. Alan hergün biraz daha dökülüyor. Mutlu musunuz
bilemedik…