Yol medeniyettir de bu kadar yol en medeni ülkelerde bile açılmıyor. Sıkıldıkça alternatif yol açmanın alemi yok. Batıda, gelişmiş ülkelerde hakim anlayış, yolları büyütmek değil. Yollar büyüdükçe araç trafiği azalmıyor, artıyor. O yüzden de yeni yol açmak, gelişmiş ülkelerde öyle kolay değil…
Bizde çok basit,
herşey. Doğa mı katlediliyor, tarım toprakları mı gidiyor umrumuzda değil.
Hatta karşı çıkan olursa ‘hizmet düşmanı’ der geçeriz…
Ama ihanet ediyoruz, memleketimize. Zaten yolu varken,
alternatif yol diyerek Finike’nin dünyaca ünlü portakallarının olduğu bahçeleri
katletmeye gerek var mı? Bence yok. Bakın CHP Finike İlçe Başkanımız Aydın
Arıcan da bunun için imza kampanyası yapıyor…
Change.org’da başlayan kampanyada bini geçti imzalar. Her
yerden, her meslekten insan ‘Hayır’ diyor. Cumhurbaşkanlığı, ilgili bakanlıklar
ve Antalya Valiliği’ne seslerini duyurmaya çalışan bölge halkına kulak vermek hem
vicdani hem de makamdan gelen sorumluluk…
Bırakın yollarımız
dar olsun, yenisini açmayıp olanını iyileştirelim. Ama doğayı katledersek
dönüşü yok. Dünyayı bu kadar talan etmeye, tahrip etmeye gerek yok…
İnsanlar artık otomobillerden uzaklaşıp çevreci çözümler
peşinde. Bisiklet kullanımındaki
artışıyla örnek olan ülkeleri, makamlarına bisikletle giden yöneticileri görmek
lazım…
Onların parası var, hatta bizden çok. Ama onlar gösterişe
değil, gelişmişliğe önem veriyorlar. İtibarları
araç filolarından değil, bilim ve ekonomideki gelişmişliklerinden geliyor…
Sözün özü Finike’nin
portakal bahçeleri bize lazım. Onları koruyup, gelecek nesile emanetimizi
düzgün teslim etmeliyiz. Emanete ihanet olmaz, değil mi!
O yüzden başta Antalya Valimiz Ersin Yazıcı olmak üzere
yetkililerimiz, Ankara’ya halkın bu mesajını ulaştırmalı ve yol uğruna bir
kıyıma müsaade edilmemeli…
Kent dinamikleri ve meslek örgütlerimiz de Finike’ye yönünü
dönmeli…
Her yerde bir sorun
var, pandemi bazı olumsuzluklar yaratıyor ama görüyorsunuz ki yanlış da
durmadan ilerliyor…
Geç kalmadan askıdaki planların iptali sağlanmalı…
GÜLE GÜLE AĞABEY, CAN
DOST!
Geçtiğimiz Cuma,
benim için değerli bir dostu kaybettim, Gönül Yaşa. Mert, yürekli bir
kadındı. İki evladını güçlüklere rağmen alkışlanacak bir başarıyla büyütmüştü.
Memleket meselelerine duyarlıydı. O yüzden de CHP’de siyaset yapıyordu. Erken
gitti, olmadı be Gönül…
Daha Gönül’ün acısı
durmadan Erol Ağabey, CHP’nin yarım
asırlık neferi Erol Özkarabekir. O da şaka yaptı bize. Ansızın gitti…
Çok üzgünüm o kadar mücadele ettiği partisinden zorla
koparılan, üyelik bağı tekrar kurulamadan aramızdan göçtü, Erol Ağabey…
Antalya’nın Karadenizli cesur delikanlısı özleyeceğim seni…
Işıklar yoldaşınız olsun…
Allah rahmet eylesin…
Başımız sağ olsun…