Bir ülkede hiçbir şeyin yolunda gitmediğinin çok çeşitli işaretleri belirir birdenbire...
"Война и миръ Voyna i mir-Savaş ve Barış"ta (1869) Tostoy'un subliminal mesajı: "Çarın daha az din adamı daha çok askeri olsaydı bir milyona yakın Rus Napoleon'un ordularınca öldürülmez, Eylül 1812'de Moskova yakılıp yıkılmazdı ve Rus kadınları Fransız askerlerinin tecavüzüne uğramazdı..."
1855 İmparator 1. Nicholas adeta delirdi ve dondurucu soğukta askerlerini denetledi; üzerinde kürkü olmadığı gibi çok ince neredeyse yazlık giysiler vardı...Pneumonia-Zatürre hastalığını davet etmişti ve zatürreden öldü...Tarihçilere göre bu Rus imparatoru intihar etti...
Haziran 1905'te Rus savaş gemisi Potemkin'de gemici askerler kendilerine yedirilmek istenen içinde kurtlar kaynayan çürümüş ve kokuşmuş eti yemeyi reddetti ve isyan etti...
Ocak 1905'te Saint Petersburg'da dilekçe vererek taleplerini iletmek isteyenler (234 kişi) Rus askerlerince öldürüldü
8 Şubat 1904'te Japonlar Rusya'ya saldırdı...5 Eylül 1905'te Rusya yenilgiyi kabul etti...
Mayıs 1896 Rus imparatoru Moskova'da yoksullara yiyecek ve içecek dağıttı; oluşan izdihamda ölen ve yaralanan yoksul sayısı için tahmin: 20.000+
Rus imparatoru 2. Nicholas üç yıllık bir cinsel ilişkisi olduğu Mathilde Kschessinska'dan ailesinin baskısı sonucu ayrılmak zorunda kaldı!
1850'li yıllarda, İngiliz Kraliçesi Victoria ve kocası Prens Albert'in akraba evliliği sonucu ortaya çıkan hemofili hastası bir çocuğu vardı... Hemofili genetik bir bozukluktu...Victoria'yla akrabalığı olan Rus İmparatorunun çocuğunda da hemofili hastalığı ortaya çıktı...Hemofili kanın pıhtılaşmaması durumudur. Çok basit ve kısa sürede iyileşecek yaralar kan pıhtılaşmadığı için çok aşırı kan kayıplarına sebep olurlar. Enfeksiyonlar sonucunda ölüme kadar götüren ciddi bir hastalıktır.
Rus imparatorunun oğlu Alexei Nikolaevich (1904-1918) bu hastalıktan dolayı 1907'de komaya girdi...Doktorlar "ölmek üzere" dediler...Sonra şifacılığıyla ün kazanmış bir Rus köylüsünden (Rasputin) Rus İmparatorunun eşine ve kendisine bahsedildi.Karı koca son çare olarak bu adamı saraya getirtti...Sağ bacağı aşırı kan kaybından dolayı çok kötü durumda olan Alexei Nikolaevich'i iyileştirmek için Rasputin hipnoz ve telkin yöntemlerini kullandı.Alexei Rasputin tarafından ölümden döndürüldü...1916'da Rasputin, 1918'de Alexei ve tüm ailesi öldürüldü...Rasputin 1916'da öldürülene kadar İmparatorun eşi tarafından Hazreti İsa muamelesi gördü...İmparator dahil Rusya'da Rasputin'den daha etkili, daha kudretli, sözü kanun bir kişi yoktu...Başbakanı bile Rasputin belirliyordu...
******************************************
Leonardo Di Caprio en ünlü Rus Rasputin'i beyazperdede canlandırmak istiyor...Gerard Depardieu, Alan Rickman, Lionel Barrymore, Tom Baker, Aleksey Petrenko Rasputin'i çeşitli filmlerde canlandırdı bile...Rus Kraliçesi Alexandra hasta oğlunu dünya üzerinde tedavi edebilen tek adama tapıyordu...Boney M. ünlü şarkısında Rasputin'in tüm Rusya'yı kişisel haremi (genelevi) olarak kullanmasını çok zekice özetlemişti
***********"Agoniya/ Agony: The Life and Death of Rasputin-Агония" adlı filmin çekimleri ve kurgusu 1973-1974-1975'te gerçekleştirildi...Filmi izleyen Rus sansür kurulu filmi hemen yasakladı...Bu film kesildi, biçildi, kısaltıldı, yeniden kurgulandı ve tam haliyle değil sansüre uğramış haliyle gösterime sunuldu...Elem Klimov'un filminde nelerden söz ediliyordu?
***1896'da Rus imparatorunun yoksullara bedava yiyecek ve içecek dağıtımı yapmaya kalkışmasının yarattığı kargaşa ve yiyecek içecek almaya kalkan insanlardan binlercesinin başka insanların ayakları altında kalarak / ezilerek ölümü, aynı olayda binlerce kişinin ömür boyu engelli kalacak şekilde ağır yaralanması...
****1904-1905 Rus Japon savaşında Japonların kazandığı zafer ; Rus ordusunun aldığı ağır yenilgi..
.****1905'te Saint Petersburg'da İmparatora taleplerini yazdıkları bir dilekçe ulaştırmak isteyen silahsız insanlara İmparatorun askerlerinin düzenlediği katliam...Bu olayda 7000+ kişi tutuklandı, öldürüldü ya da yaralandı...
****Rusya'nın Birinci Dünya Savaşı'nda aldığı yenilgiler...2.250.000+ Rus vatandaşının bu savaşta öldürülmesi...
****Çarın tek oğlu ölmek üzereyken 1907'de (doktorlar Çarın oğlunu hiçbir şekilde iyileştiremedi; tıbbi hiçbir müdahaleye çocuğun bedeni olumlu yanıt vermedi; çocuk 1907'de ölmek üzereydi) ortaya çıkan ve küçük çocuğu hipnoz/ hipnotize yöntemi kullanarak 1907-1916 arasında tedavi eden adam Rasputin'in 1907-1916 arasında Rusya'da İmparator ve İmparatoriçeden bile daha etkili, kudretli bir kişilik haline gelmesi...Rasputin'in tüm Rusyayı kişisel genelevi haline getirmesi...
9 FİLMDE RASPUTİN CANLANDIRILDI
Montagu Love "Rasputin, the Black Monk"ta (1917) ,Aleksei Petrenko "Agoniya-Agony: The Life and Death of Rasputin"de (1981), Lionel Barrymore "Rasputin and the Empress-Rasputin ve Rus İmparatoriçesi-Çariçesi"nde (1932), Tom Baker "Nicholas and Alexandra" filminde (1971), Alan Rickman "Rasputin: Dark Servant of Destiny" de (1996), Gerard Depardieu "Raspoutine" de (2011), Rhys Ifans "The King's Man"de (2021), Ben Cartwright "The Last Czars"da (2019) Rus Çarının oğlu Alexei Nikolaevich'i (1904-1918) 1907-1916 arasında tedavi eden adamı canlandırdı..."The Tin Drum-Die Blechtrommel-Teneke Trampet"in (1979) bir sahnesinde de filmin baş karakteri Oskar'ın hayallerindeki Rasputin canlandırıldı...
Bir film: Nicholas and Alexandra
(Robert Massie'nin 1967'de yayınlanan tarih kitabından uyarlanmıştı)
NICHOLAS HALKINA KARŞI KAPLAN , EŞİ KARŞISINDA SÜT DÖKMÜŞ YAVRU KEDİYDİ...
Almanya Birinci Dünya Savaşı'nda İrlandalılara İngilizleri öldürsünler amacıyla silah, cephane, patlayıcı yollarken, Rusya'da iç savaş çıkarması için Lenin'le İsviçre'de özel anlaşma imzalamıştı...Üstelik bunu yapan Kaiser-Kayzer (Alman İmparatoru) 2. Wilhelm Rus İmparatorunun kuzeniydi...
Tarihin gördüğü en berbat, en aciz, en yeteneksiz, en beceriksiz Rus imparatoruyla kontrol manyağı Alman asıllı eşinin evliliğinin öyküsü bu...Alexandra zayıf karakterli İmparatoru hatalı kararlara sürüklüyordu...İmparatorun kararlarına sürekli olarak müdahale ediyordu...Hatta imparatoru kendisine devlet işleriyle ilgili düzenli rapor vermeye zorluyordu...Alexandra bakanlar kurulunun yönetimini bile İmparatordan elde etmişti...İmparator eşi kaynanasından nefret ettiği için annesinden bile vazgeçmişti...Rus imparatoru ülkedeki en yeteneksiz bürokratları göreve getirmesiyle ün kazanmıştı...Çiftin dört kızı ve bir oğlu dünyaya geldi...2. Nicholas babasının vefatında ve tahttan indirildiğinde çok ağır psikolojik yıkım yaşamış , sinir krizleri geçirmişti...
1914'te 175 milyonluk Rusya nüfusunun büyük bölümü yoksuldu...2. Nicholas "İtibardan Tasarruf Olmaz" düşüncesine sahipti...İmparatorun ağzından çıkan sözler o dönemde kanun kabul edilmekteydi...Onun döneminde Polonya Rus işgali altındaydı...Büyükbabası suikast sonucu hayatını kaybetmişti... İmparator olmadan önce bir dünya gezisine çıkarak Monaco'dan Mısır'a dünyayı dolaşmıştı...2. Nicholas anayasal yetkilerinin daraltılmasına karşı çıkıyordu...Kore'yi Japonya'ya kaptırmamak uğruna onbinlerce Rusun ölmesine yol açtı; onları ölüme yolladı...İmparatordan birazcık insan hakları, fırsat eşitliği, sosyal adalet, İngiltere tarzı Parlamenter demokrasi ve hukuk devleti talep edenleri diktatörün / Çarın askerleri kitleler halinde öldürdü...
Alman İmparatoru Rus imparatorunun kuzeni olmasına rağmen Rusya'ya savaş açtı...Birinci Dünya Savaşı Rusya, Almanya ve İngiltere'yi yöneten akraba kralların savaşıydı...
Almanya sanayileşmişti; Rusya ise tarım ülkesiydi...Savaşta Rusya askerlerinin hepsine gereken silah, cephane, mühimmat, giysiyi, yiyeceği ve at, demiryolu gibi ulaşım araçlarını temin edemedi...Rus askerine günde 3 kurşun veriliyordu...Üç Rus askerinden ikisine savaşmak için gereken malzeme temin edilemiyordu...Erler amirlerine çoğu zaman isyan ederken, askerler arasında intihar olayları çok yaygındı...Rus ordusu Avusturya ve Almanyayla savaşırken milyonlarca ölü verdi...Rus askerler kitleler halinde savaştıkları ülkelerin askerlerine teslim oluyordu...Savaş esnasında ülkede açlık çok yaygındı...Yoksul halk açlıktan bulduğu her yiyecek mağazasını,fırını, dükkanı yağmalıyordu...
1904-1917 arasındaki savaşlar ülke hazinesinin iflas etmesine yol açmıştı...Ülkede kargaşa, istikrarsızlık, huzursuzluk, yağma ve talan düzeni hakimdi...Cezaevleri ve işkencehaneler dolup taşıyordu.Baskıcı bir düzen ve sansür ortamı vardı..Ayaklar baş başlar ayak olmuştu adeta...Yoksulluk ülke çapında çok yaygındı; Japonya, Almanya ve Avusturya orduları karşısında alınan ağır yenilgiler ülkedeki yiyecek, yakacak kıtlığı , açlıktan ve soğuktan ölümler dönemin özelliği haline gelmişti...Bu da ülke çapında protesto gösterilerine, grevlere, ayaklanmalara ve İmparatorluk yönetiminin yıkılmasına yol açtı...Kuzeni İngiltere Kralı bile tahttan indirilen Rus imparatorunu ülkesine istemezken Lenin Almanya ile anlaşarak İsviçre'den Saint Petersburg'a döndü ve Rus ordusunun Almanyayla savaşına son verdi...
Birinci Dünya Savaşı'nda 3,5 milyon Rus vatandaşı ölürken,1917-1922 arasındaki Rus iç savaşında 10 milyona yakın kişi öldü...
Nicholas and Alexandra filminde Lenin, Troçki (Rusya'nın Robespierre'i) ve Stalin gibi karakterlere de (özellikle Lenin'e) yer veriliyor...
Rasputin Alexandra'nın himayesi altında Rus devletinin yönetimini eline geçirmişti...Halka göre Alexandra bir Tuva atı yani Alman casusuydu ve Rasputin'in kuklasıydı...Rus gençleri (kadın ya da erkek) Rasputin'in seks oyuncakları olmuştu...Alexandra Anneannesi İngiltere Kraliçesi Victoria'dan gelen tedavisi ve ilacı olmayan hemofili hastalığını oğluna aktardı...Victoria'nın dört oğlundan sadece birinde hemofili ortaya çıkmıştı...Hemofili anneden oğluna geçer...Hemofili geni taşıyan her annenin oğlunda hemofili ortaya çıkmaz...Alexandra İmparatoru annesinden ve tüm arkadaşlarından uzaklaştırdı; kopardı...İmparator annesinin uyarılarına, tavsiyelerine asla değer vermedi...Rus halkı İmparatorun oğlunun Hemofili hastalığını hipnoz tedavisiyle stabil ve zararsız hale getirdiği için İmparatoriçenin gözdesi haline gelen Rasputin'in İmparatoriçe ve dört kızını seks kölesi olarak kullandığı dedikodularına inanmıştı...İmparator zilzurna sarhoş olmadan uyuyamayan Rasputin'den nefret ediyordu ve Rasputin'e İmparatoriçeyi kızdırmamak için katlanıyordu...
İngiltere Kralı ve Alman İmparatoru 2. Nicholas'nın kuzenleriydi...
Romanov hanedanı 300. yıldönümünü kutlamıştı (1613-1913)
Rasputin'i öldürmek için siyanür kullanıldı; Rasputin'i öldürmek için siyanür yeterli olmadı...
Rasputin & 2. Nicholas & Alexandra & Rus Devrimi konulu başlıca filmler:
1-Rasputin and the Empress / Richard Boleslawski & Charles Brabin /1932
2-Ten Days That Shook the World / Sergei Bondarchuk / 1982
3-Nicholas and Alexandra /Franklin J. Schaffner /1971
4-Reds/ Warren Beatty /1981
5-Doctor Zhivago / David Lean /1965
6-Stalin /Ivan Passer /1992
7-Agoniya ; Agony: The Life and Death of Rasputin /
Elem Klimov / 1981
8-Testimony /Tony Palmer / 1987
9-Rasputin /Uli Edel / 1996
10-Rasputin / Josée Dayan & Irakli Kvirikadze / 2011
11-The Assassination of Trotsky / Joseph Losey / 1972
12-Rasputin, the Black Monk / Arthur Ashley /1917
13-The Tin Drum / Volker Schlöndorff / 1979
14-The Last Czars / Adrian McDowall & Gareth Tunley /2019
15-The King's Man / Matthew Vaughn /2021
Boney M. - Rasputin (Sopot Festival 1979) (VOD)
İlber Ortaylı Rasputin'i yazmıştı:
Rasputin öldürüldükten altı yıl sonra Sovyetler Birliği ilan edildi. “O ölmeseydi imparatorluk çökmezdi” lafını çok kez duydum
30 Aralık 1916’da Çar ailesinin yani Romanovlar’ın damadı Prens Feliks Yusupov sarayın gözdesi keşiş Rasputin’i öldürdü. Sibiryalı keşiş St. Petersburg’un büyüye, spiritizmaya düşkün yüksek çevrelerinde çoktan “kutsal adam” diye niteleniyordu. Taraftarları vardı, adeta kendilerini ona adamışlardı. Rasputin’in olağanüstü gücüne Çariçe Aleksandra’nın kendisi de inanıyordu ve son çarı ikna etmişti.
Petersburg’un yüksek çevrelerinde Rasputin bir azize yaraşmayacak, keyifli bir hayat sürüyordu. Devamlı kadınların ortasındaydı, içiyordu. Sarayla ve hükümetle iyi geçinmek isteyenler, daha doğrusu hükümette ve iktidarda kalabilmek niyetinde olanlar onunla çatışmaya giremiyorlardı. “Dokunulmaz nedir?” diye sorsanız cevabı “Rasputin”di.
Rasputin cahildi ama Rusya’daki çok insandan daha kuvvetli sezgileri vardı. Savaşı istemeyen nadir takımdandı. Nitekim silahsız ve donanımsız ordular harbe gitti, çok kısa zamanda da felaketin ne kadar yakın olduğu anlaşıldı. Tannenberg bataklıklarında Hindenburg’un komutasındaki Almanlar kolay bir zafer kazandılar, kesin zafer değildi. İki yıl sonra 1916 kışında Rusya açlık yokluk içinde hâlâ düşmanla savaşıyordu.
Hemofili hastalığı getirdi
Bazıları yenilginin de suçlusu olarak bu çılgın ve murteşi papazı gördüler. Feliks Yusupov ve arkadaşları için de acilen yok edilmesi gereken düşmandı. 30 Aralık gecesi onu Yusupov’un sarayına davet ettiler, baş düşmanı Rasputin’in samimi dostu görünümündeydi. Önce zehirlemeyi denediler. Çılgın Roma İmparatoru Neron da anası Agripinna’yı zehirlemeyi denemişti. Ama Agrippina da Rasputin de zehire çok dayanıklı çıktılar. Bunun üzerine keşişi düpedüz tabancayla ortadan kaldırmayı denediler; kurşuna da dayanıklıydı, dayakla halledildiği sanılarak bir çuvala tıkıldı ve Neva nehrine atıldı, günler sonra cesedi bulunduğunda boğularak öldüğü anlaşıldı.
Çariçe babasının mensup olduğu Hesse-Darmstadt hanedanı üzerinden hemofili hastalığı getirmişti. Romanovlar hanedanı bu hastalığı önlemek için Çar Nikola ile evliliğine niye mani olamadılar, bu hâlâ tartışılıyor. Evliliğin sağlık bakımından bazı sorunlar yaratacağı galiba hissediliyormuş ama III. Aleksandr veliahtı bu evlilikten niçin men etmedi bilinemez. Her halukarda birbirini delice seven ve dört kızlarıyla birlikte çok mutlu bir aile olan son çarın ve çariçenin birliği, veliahtın hastalığı ile tatsız bir döneme girdi. Şehirdeki kışlık saraydan (bugünkü Ermitaj Müzesi) civardaki Peterhof’a kaçarcasına çekildiler.
Hiç kimse çarı sevmiyordu
1905 ihtilalinden beri çalkantı içindeki Rusya, çarı sevmiyordu. Bolşevik ve Menşeviklerin sevmeyeceği açık, liberaller ise onu sadece yetersiz değil, geri ve ahmak buluyorlardı. Çar ve çariçeyi hâlâ baba ve anne diye bilen milyonlarca köylünün dışında sefil işçi takımı da ondan soğumuştu.
Bizzat İsmailiye cemaatinin reisi Ağa Han bile Rus işçi sınıfının hayat şartlarını Hindistan’daki sefil işçilerden daha kötü buluyordu. Gerekçesi çok açıktır; “Berikiler hiç değilse havasız fabrika ve yatakhanelerinden dışarı çıkıp temiz hava alabiliyorlar, keskin soğukta bu da pek mümkün değil” diyordu. İşin garibi Slavyanofiller ve hatta muhafazakar güçler bile çarlarını ve Alman asıllı çariçeyi yetersiz görmeye başladılar.
Başta Yahudiler olmak üzere mahkum milletler de monarşiyi sevmiyordu. Çara en bağlı olan unsurun belki de Rusya’nın Müslüman halklar olduğunu söylersek durumun vahameti anlaşılabilir. Savaşın sıkıntıları içinde etrafta zavallı çariçenin Rasputin’in metresi olduğu bile tertiplenmiş dedikodu halinde dolaşıyordu. Oysa çariçenin oğlunun hastalığından dolayı bedbaht ve olağanüstü kuvvetlerden medet uman bir çaresiz olmaktan başka kusuru yoktu.
Öldürüleceği günü ve katilleri biliyor muydu?
Çar ise askercilik oynuyordu, payitahta oturup cephe gerisini düzene koyacağı yerde, cephede anlamadığı başkumandanlık rolündeydi. Harp eden devletlerin hiçbirisi, bu savaşa girerlerken cephe gerisindeki halkın düşeceği durumu göz önüne getirememişti.
Feliks Yusupov, Rusya’nın en ilginç kişiliklerinden biriydi. 1552’de Kazan Hanlığı IV. Ivan (Korkunç Ivan) tarafından alınınca din değiştirerek Rus soyluları arasına katılan Altın Ordu-Tatar soylularından bir aileden geliyordu. Diğer soylu üyelerin aksine sınırsız topraklarının geliriyle yetinmeyip sanayiye de el atan tek Rus prensiydi. Bu konuda Kazan Tatar soylularının kabiliyetini miras edinmiş gibiydiler.
Yusupovlar çok zengindi. St. Petersburg’un en ilginç saraylarından biri onlarındı. Üstelik Feliks, Çar Nikola’nın yeğeni ile evlenince aile Romanovlarla akraba oldu. Rusya haddi olmayan bir açgözlülükle hazırlıksız girdiği harbin bedelini iki ihtilalle ödedi. Her şey altüst oldu.
Rasputin efsanesi ise halen yaşıyor. Geçtiğimiz iki yılda onun hakkında batıda ve Rusya’da yapılan neşriyat küçümsenmeyecek miktarda, hatta birkaçı bayağı ciddi belgesel araştırmalara dayanıyor. Keşişin öleceği günü ve katillerini önceden bildiği hep söyleniyordu. Bu mealde yazdığı mektuplar da neşriyatın içinde yer alıyor. St. Petersburg yüksek cemiyeti ve politikacılar ile olan ilişkileri ise devamlı abartılı yorumlara konu oluyor. Ona kalsa Rusya barış içinde yaşayacak ve ondan yararlanabilecekti.
“Keşiş öldürülmese ihtilal dahi önlenebilecekti” sözünü hayatım boyu bazı ihtiyar mültecilerden duydum. “Öyle olsaydı, böyle bitseydi” ile tarih yapılmayacağı açık ama Rasputin Rusya tarihinin halen en ilginç portrelerinden biri olarak yerini muhafaza ediyor. Onun ölümünden tam altı yıl sonra, 31 Aralık 1922’de, iç harbi kazanan Bolşeviklerce Sovyetler Birliği resmen ilan edildi.
Popüler kültür Rasputin'i çok seviyor
Bir ülkede hiçbir şeyin yolunda gitmediğinin çok çeşitli işaretleri belirir birdenbire...
"Война и миръ Voyna i mir-Savaş ve Barış"ta (1869) Tostoy'un subliminal mesajı: "Çarın daha az din adamı daha çok askeri olsaydı bir milyona yakın Rus Napoleon'un ordularınca öldürülmez, Eylül 1812'de Moskova yakılıp yıkılmazdı ve Rus kadınları Fransız askerlerinin tecavüzüne uğramazdı..."
1855 İmparator 1. Nicholas adeta delirdi ve dondurucu soğukta askerlerini denetledi; üzerinde kürkü olmadığı gibi çok ince neredeyse yazlık giysiler vardı...Pneumonia-Zatürre hastalığını davet etmişti ve zatürreden öldü...Tarihçilere göre bu Rus imparatoru intihar etti...
Haziran 1905'te Rus savaş gemisi Potemkin'de gemici askerler kendilerine yedirilmek istenen içinde kurtlar kaynayan çürümüş ve kokuşmuş eti yemeyi reddetti ve isyan etti...
Ocak 1905'te Saint Petersburg'da dilekçe vererek taleplerini iletmek isteyenler (234 kişi) Rus askerlerince öldürüldü
8 Şubat 1904'te Japonlar Rusya'ya saldırdı...5 Eylül 1905'te Rusya yenilgiyi kabul etti...
Mayıs 1896 Rus imparatoru Moskova'da yoksullara yiyecek ve içecek dağıttı; oluşan izdihamda ölen ve yaralanan yoksul sayısı için tahmin: 20.000+
Rus imparatoru 2. Nicholas üç yıllık bir cinsel ilişkisi olduğu Mathilde Kschessinska'dan ailesinin baskısı sonucu ayrılmak zorunda kaldı!
1850'li yıllarda, İngiliz Kraliçesi Victoria ve kocası Prens Albert'in akraba evliliği sonucu ortaya çıkan hemofili hastası bir çocuğu vardı... Hemofili genetik bir bozukluktu...Victoria'yla akrabalığı olan Rus İmparatorunun çocuğunda da hemofili hastalığı ortaya çıktı...Hemofili kanın pıhtılaşmaması durumudur. Çok basit ve kısa sürede iyileşecek yaralar kan pıhtılaşmadığı için çok aşırı kan kayıplarına sebep olurlar. Enfeksiyonlar sonucunda ölüme kadar götüren ciddi bir hastalıktır.
Rus imparatorunun oğlu Alexei Nikolaevich (1904-1918) bu hastalıktan dolayı 1907'de komaya girdi...Doktorlar "ölmek üzere" dediler...Sonra şifacılığıyla ün kazanmış bir Rus köylüsünden (Rasputin) Rus İmparatorunun eşine ve kendisine bahsedildi.Karı koca son çare olarak bu adamı saraya getirtti...Sağ bacağı aşırı kan kaybından dolayı çok kötü durumda olan Alexei Nikolaevich'i iyileştirmek için Rasputin hipnoz ve telkin yöntemlerini kullandı.Alexei Rasputin tarafından ölümden döndürüldü...1916'da Rasputin, 1918'de Alexei ve tüm ailesi öldürüldü...Rasputin 1916'da öldürülene kadar İmparatorun eşi tarafından Hazreti İsa muamelesi gördü...İmparator dahil Rusya'da Rasputin'den daha etkili, daha kudretli, sözü kanun bir kişi yoktu...Başbakanı bile Rasputin belirliyordu...
******************************************
Leonardo Di Caprio en ünlü Rus Rasputin'i beyazperdede canlandırmak istiyor...Gerard Depardieu, Alan Rickman, Lionel Barrymore, Tom Baker, Aleksey Petrenko Rasputin'i çeşitli filmlerde canlandırdı bile...Rus Kraliçesi Alexandra hasta oğlunu dünya üzerinde tedavi edebilen tek adama tapıyordu...Boney M. ünlü şarkısında Rasputin'in tüm Rusya'yı kişisel haremi (genelevi) olarak kullanmasını çok zekice özetlemişti
***********"Agoniya/ Agony: The Life and Death of Rasputin-Агония" adlı filmin çekimleri ve kurgusu 1973-1974-1975'te gerçekleştirildi...Filmi izleyen Rus sansür kurulu filmi hemen yasakladı...Bu film kesildi, biçildi, kısaltıldı, yeniden kurgulandı ve tam haliyle değil sansüre uğramış haliyle gösterime sunuldu...Elem Klimov'un filminde nelerden söz ediliyordu?
***1896'da Rus imparatorunun yoksullara bedava yiyecek ve içecek dağıtımı yapmaya kalkışmasının yarattığı kargaşa ve yiyecek içecek almaya kalkan insanlardan binlercesinin başka insanların ayakları altında kalarak / ezilerek ölümü, aynı olayda binlerce kişinin ömür boyu engelli kalacak şekilde ağır yaralanması...
****1904-1905 Rus Japon savaşında Japonların kazandığı zafer ; Rus ordusunun aldığı ağır yenilgi..
.****1905'te Saint Petersburg'da İmparatora taleplerini yazdıkları bir dilekçe ulaştırmak isteyen silahsız insanlara İmparatorun askerlerinin düzenlediği katliam...Bu olayda 7000+ kişi tutuklandı, öldürüldü ya da yaralandı...
****Rusya'nın Birinci Dünya Savaşı'nda aldığı yenilgiler...2.250.000+ Rus vatandaşının bu savaşta öldürülmesi...
****Çarın tek oğlu ölmek üzereyken 1907'de (doktorlar Çarın oğlunu hiçbir şekilde iyileştiremedi; tıbbi hiçbir müdahaleye çocuğun bedeni olumlu yanıt vermedi; çocuk 1907'de ölmek üzereydi) ortaya çıkan ve küçük çocuğu hipnoz/ hipnotize yöntemi kullanarak 1907-1916 arasında tedavi eden adam Rasputin'in 1907-1916 arasında Rusya'da İmparator ve İmparatoriçeden bile daha etkili, kudretli bir kişilik haline gelmesi...Rasputin'in tüm Rusyayı kişisel genelevi haline getirmesi...
Montagu Love "Rasputin, the Black Monk"taq (1917) ,Aleksei Petrenko "Agoniya-Agony: The Life and Death of Rasputin"de (1981), Lionel Barrymore "Rasputin and the Empress-Rasputin ve Rus İmparatoriçesi-Çariçesi"nde (1932), Tom Baker "Nicholas and Alexandra" filminde (1971), Alan Rickman "Rasputin: Dark Servant of Destiny" de (1996), Gerard Depardieu "Raspoutine" de (2011), Rhys Ifans "The King's Man"de (2021) Rus Çarının oğlu Alexei Nikolaevich'i (1904-1918) 1907-1916 arasında tedavi eden adamı canlandırdı..."The Tin Drum-Die Blechtrommel-Teneke Trampet"in (1979) bir sahnesinde de filmin baş karakteri Oskar'ın hayallerindeki Rasputin canlandırıldı...Bu sahnede Rasputin çok sayıda çıplak Rus kadınıyla grup seks yapıyordu...
Bir film: Nicholas and Alexandra
(Robert Massie'nin 1967'de yayınlanan tarih kitabından uyarlanmıştı)
NICHOLAS HALKINA KARŞI KAPLAN , EŞİ KARŞISINDA SÜT DÖKMÜŞ YAVRU KEDİYDİ...
Almanya Birinci Dünya Savaşı'nda İrlandalılara İngilizleri öldürsünler amacıyla silah, cephane, patlayıcı yollarken, Rusya'da iç savaş çıkarması için Lenin'le İsviçre'de özel anlaşma imzalamıştı...Üstelik bunu yapan Kaiser-Kayzer (Alman İmparatoru) 2. Wilhelm Rus İmparatorunun kuzeniydi...
Tarihin gördüğü en berbat, en aciz, en yeteneksiz, en beceriksiz Rus imparatoruyla kontrol manyağı Alman asıllı eşinin evliliğinin öyküsü bu...Alexandra zayıf karakterli İmparatoru hatalı kararlara sürüklüyordu...İmparatorun kararlarına sürekli olarak müdahale ediyordu...Hatta imparatoru kendisine devlet işleriyle ilgili düzenli rapor vermeye zorluyordu...Alexandra bakanlar kurulunun yönetimini bile İmparatordan elde etmişti...İmparator eşi kaynanasından nefret ettiği için annesinden bile vazgeçmişti...Rus imparatoru ülkedeki en yeteneksiz bürokratları göreve getirmesiyle ün kazanmıştı...Çiftin dört kızı ve bir oğlu dünyaya geldi...2. Nicholas babasının vefatında ve tahttan indirildiğinde çok ağır psikolojik yıkım yaşamış , sinir krizleri geçirmişti...
1914'te 175 milyonluk Rusya nüfusunun büyük bölümü yoksuldu...2. Nicholas "İtibardan Tasarruf Olmaz" düşüncesine sahipti...İmparatorun ağzından çıkan sözler o dönemde kanun kabul edilmekteydi...Onun döneminde Polonya Rus işgali altındaydı...Büyükbabası suikast sonucu hayatını kaybetmişti... İmparator olmadan önce bir dünya gezisine çıkarak Monaco'dan Mısır'a dünyayı dolaşmıştı...2. Nicholas anayasal yetkilerinin daraltılmasına karşı çıkıyordu...Kore'yi Japonya'ya kaptırmamak uğruna onbinlerce Rusun ölmesine yol açtı; onları ölüme yolladı...İmparatordan birazcık insan hakları, fırsat eşitliği, sosyal adalet, İngiltere tarzı Parlamenter demokrasi ve hukuk devleti talep edenleri diktatörün / Çarın askerleri kitleler halinde öldürdü...
Alman İmparatoru Rus imparatorunun kuzeni olmasına rağmen Rusya'ya savaş açtı...Birinci Dünya Savaşı Rusya, Almanya ve İngiltere'yi yöneten akraba kralların savaşıydı...
Almanya sanayileşmişti; Rusya ise tarım ülkesiydi...Savaşta Rusya askerlerinin hepsine gereken silah, cephane, mühimmat, giysiyi, yiyeceği ve at, demiryolu gibi ulaşım araçlarını temin edemedi...Rus askerine günde 3 kurşun veriliyordu...Üç Rus askerinden ikisine savaşmak için gereken malzeme temin edilemiyordu...Erler amirlerine çoğu zaman isyan ederken, askerler arasında intihar olayları çok yaygındı...Rus ordusu Avusturya ve Almanyayla savaşırken milyonlarca ölü verdi...Rus askerler kitleler halinde savaştıkları ülkelerin askerlerine teslim oluyordu...Savaş esnasında ülkede açlık çok yaygındı...Yoksul halk açlıktan bulduğu her yiyecek mağazasını,fırını, dükkanı yağmalıyordu...
1904-1917 arasındaki savaşlar ülke hazinesinin iflas etmesine yol açmıştı...Ülkede kargaşa, istikrarsızlık, huzursuzluk, yağma ve talan düzeni hakimdi...Cezaevleri ve işkencehaneler dolup taşıyordu.Baskıcı bir düzen ve sansür ortamı vardı..Ayaklar baş başlar ayak olmuştu adeta...Yoksulluk ülke çapında çok yaygındı; Japonya, Almanya ve Avusturya orduları karşısında alınan ağır yenilgiler ülkedeki yiyecek, yakacak kıtlığı , açlıktan ve soğuktan ölümler dönemin özelliği haline gelmişti...Bu da ülke çapında protesto gösterilerine, grevlere, ayaklanmalara ve İmparatorluk yönetiminin yıkılmasına yol açtı...Kuzeni İngiltere Kralı bile tahttan indirilen Rus imparatorunu ülkesine istemezken Lenin Almanya ile anlaşarak İsviçre'den Saint Petersburg'a döndü ve Rus ordusunun Almanyayla savaşına son verdi...
Birinci Dünya Savaşı'nda 3,5 milyon Rus vatandaşı ölürken,1917-1922 arasındaki Rus iç savaşında 10 milyona yakın kişi öldü...
Nicholas and Alexandra filminde Lenin, Troçki (Rusya'nın Robespierre'i) ve Stalin gibi karakterlere de (özellikle Lenin'e) yer veriliyor...
Rasputin Alexandra'nın himayesi altında Rus devletinin yönetimini eline geçirmişti...Halka göre Alexandra bir Tuva atı yani Alman casusuydu ve Rasputin'in kuklasıydı...Rus gençleri (kadın ya da erkek) Rasputin'in seks oyuncakları olmuştu...Alexandra Anneannesi İngiltere Kraliçesi Victoria'dan gelen tedavisi ve ilacı olmayan hemofili hastalığını oğluna aktardı...Victoria'nın dört oğlundan sadece birinde hemofili ortaya çıkmıştı...Hemofili anneden oğluna geçer...Hemofili geni taşıyan her annenin oğlunda hemofili ortaya çıkmaz...Alexandra İmparatoru annesinden ve tüm arkadaşlarından uzaklaştırdı; kopardı...İmparator annesinin uyarılarına, tavsiyelerine asla değer vermedi...Rus halkı İmparatorun oğlunun Hemofili hastalığını hipnoz tedavisiyle stabil ve zararsız hale getirdiği için İmparatoriçenin gözdesi haline gelen Rasputin'in İmparatoriçe ve dört kızını seks kölesi olarak kullandığı dedikodularına inanmıştı...İmparator zilzurna sarhoş olmadan uyuyamayan Rasputin'den nefret ediyordu ve Rasputin'e İmparatoriçeyi kızdırmamak için katlanıyordu...
İngiltere Kralı ve Alman İmparatoru 2. Nicholas'nın kuzenleriydi...
Romanov hanedanı 300. yıldönümünü kutlamıştı (1613-1913)
Rasputin'i öldürmek için siyanür kullanıldı; Rasputin'i öldürmek için siyanür yeterli olmadı...
Rasputin & 2. Nicholas & Alexandra & Rus Devrimi konulu başlıca filmler:
1-Rasputin and the Empress / Richard Boleslawski & Charles Brabin /1932
2-Ten Days That Shook the World / Sergei Bondarchuk / 1982
3-Nicholas and Alexandra /Franklin J. Schaffner /1971
4-Reds/ Warren Beatty /1981
5-Doctor Zhivago / David Lean /1965
6-Stalin /Ivan Passer /1992
7-Agoniya ; Agony: The Life and Death of Rasputin /
Elem Klimov / 1981
8-Testimony /Tony Palmer / 1987
9-Rasputin /Uli Edel / 1996
10-Rasputin / Josée Dayan & Irakli Kvirikadze / 2011
11-The Assassination of Trotsky / Joseph Losey / 1972
12-Rasputin, the Black Monk / Arthur Ashley /1917
13-The Tin Drum / Volker Schlöndorff / 1979 14-The Last Czars / Adrian McDowall & Gareth Tunley /2019
14-The King's Man / Matthew Vaughn /2021
Boney M. - Rasputin (Sopot Festival 1979) (VOD)
İlber Ortaylı Rasputin'i yazmıştı:
Rasputin öldürüldükten altı yıl sonra Sovyetler Birliği ilan edildi. “O ölmeseydi imparatorluk çökmezdi” lafını çok kez duydum
30 Aralık 1916’da Çar ailesinin yani Romanovlar’ın damadı Prens Feliks Yusupov sarayın gözdesi keşiş Rasputin’i öldürdü. Sibiryalı keşiş St. Petersburg’un büyüye, spiritizmaya düşkün yüksek çevrelerinde çoktan “kutsal adam” diye niteleniyordu. Taraftarları vardı, adeta kendilerini ona adamışlardı. Rasputin’in olağanüstü gücüne Çariçe Aleksandra’nın kendisi de inanıyordu ve son çarı ikna etmişti.
Petersburg’un yüksek çevrelerinde Rasputin bir azize yaraşmayacak, keyifli bir hayat sürüyordu. Devamlı kadınların ortasındaydı, içiyordu. Sarayla ve hükümetle iyi geçinmek isteyenler, daha doğrusu hükümette ve iktidarda kalabilmek niyetinde olanlar onunla çatışmaya giremiyorlardı. “Dokunulmaz nedir?” diye sorsanız cevabı “Rasputin”di.
Rasputin cahildi ama Rusya’daki çok insandan daha kuvvetli sezgileri vardı. Savaşı istemeyen nadir takımdandı. Nitekim silahsız ve donanımsız ordular harbe gitti, çok kısa zamanda da felaketin ne kadar yakın olduğu anlaşıldı. Tannenberg bataklıklarında Hindenburg’un komutasındaki Almanlar kolay bir zafer kazandılar, kesin zafer değildi. İki yıl sonra 1916 kışında Rusya açlık yokluk içinde hâlâ düşmanla savaşıyordu.
Hemofili hastalığı getirdi
Bazıları yenilginin de suçlusu olarak bu çılgın ve murteşi papazı gördüler. Feliks Yusupov ve arkadaşları için de acilen yok edilmesi gereken düşmandı. 30 Aralık gecesi onu Yusupov’un sarayına davet ettiler, baş düşmanı Rasputin’in samimi dostu görünümündeydi. Önce zehirlemeyi denediler. Çılgın Roma İmparatoru Neron da anası Agripinna’yı zehirlemeyi denemişti. Ama Agrippina da Rasputin de zehire çok dayanıklı çıktılar. Bunun üzerine keşişi düpedüz tabancayla ortadan kaldırmayı denediler; kurşuna da dayanıklıydı, dayakla halledildiği sanılarak bir çuvala tıkıldı ve Neva nehrine atıldı, günler sonra cesedi bulunduğunda boğularak öldüğü anlaşıldı.
Çariçe babasının mensup olduğu Hesse-Darmstadt hanedanı üzerinden hemofili hastalığı getirmişti. Romanovlar hanedanı bu hastalığı önlemek için Çar Nikola ile evliliğine niye mani olamadılar, bu hâlâ tartışılıyor. Evliliğin sağlık bakımından bazı sorunlar yaratacağı galiba hissediliyormuş ama III. Aleksandr veliahtı bu evlilikten niçin men etmedi bilinemez. Her halukarda birbirini delice seven ve dört kızlarıyla birlikte çok mutlu bir aile olan son çarın ve çariçenin birliği, veliahtın hastalığı ile tatsız bir döneme girdi. Şehirdeki kışlık saraydan (bugünkü Ermitaj Müzesi) civardaki Peterhof’a kaçarcasına çekildiler.
Hiç kimse çarı sevmiyordu
1905 ihtilalinden beri çalkantı içindeki Rusya, çarı sevmiyordu. Bolşevik ve Menşeviklerin sevmeyeceği açık, liberaller ise onu sadece yetersiz değil, geri ve ahmak buluyorlardı. Çar ve çariçeyi hâlâ baba ve anne diye bilen milyonlarca köylünün dışında sefil işçi takımı da ondan soğumuştu.
Bizzat İsmailiye cemaatinin reisi Ağa Han bile Rus işçi sınıfının hayat şartlarını Hindistan’daki sefil işçilerden daha kötü buluyordu. Gerekçesi çok açıktır; “Berikiler hiç değilse havasız fabrika ve yatakhanelerinden dışarı çıkıp temiz hava alabiliyorlar, keskin soğukta bu da pek mümkün değil” diyordu. İşin garibi Slavyanofiller ve hatta muhafazakar güçler bile çarlarını ve Alman asıllı çariçeyi yetersiz görmeye başladılar.
Başta Yahudiler olmak üzere mahkum milletler de monarşiyi sevmiyordu. Çara en bağlı olan unsurun belki de Rusya’nın Müslüman halklar olduğunu söylersek durumun vahameti anlaşılabilir. Savaşın sıkıntıları içinde etrafta zavallı çariçenin Rasputin’in metresi olduğu bile tertiplenmiş dedikodu halinde dolaşıyordu. Oysa çariçenin oğlunun hastalığından dolayı bedbaht ve olağanüstü kuvvetlerden medet uman bir çaresiz olmaktan başka kusuru yoktu.
Öldürüleceği günü ve katilleri biliyor muydu?
Çar ise askercilik oynuyordu, payitahta oturup cephe gerisini düzene koyacağı yerde, cephede anlamadığı başkumandanlık rolündeydi. Harp eden devletlerin hiçbirisi, bu savaşa girerlerken cephe gerisindeki halkın düşeceği durumu göz önüne getirememişti.
Feliks Yusupov, Rusya’nın en ilginç kişiliklerinden biriydi. 1552’de Kazan Hanlığı IV. Ivan (Korkunç Ivan) tarafından alınınca din değiştirerek Rus soyluları arasına katılan Altın Ordu-Tatar soylularından bir aileden geliyordu. Diğer soylu üyelerin aksine sınırsız topraklarının geliriyle yetinmeyip sanayiye de el atan tek Rus prensiydi. Bu konuda Kazan Tatar soylularının kabiliyetini miras edinmiş gibiydiler.
Yusupovlar çok zengindi. St. Petersburg’un en ilginç saraylarından biri onlarındı. Üstelik Feliks, Çar Nikola’nın yeğeni ile evlenince aile Romanovlarla akraba oldu. Rusya haddi olmayan bir açgözlülükle hazırlıksız girdiği harbin bedelini iki ihtilalle ödedi. Her şey altüst oldu.
Rasputin efsanesi ise halen yaşıyor. Geçtiğimiz iki yılda onun hakkında batıda ve Rusya’da yapılan neşriyat küçümsenmeyecek miktarda, hatta birkaçı bayağı ciddi belgesel araştırmalara dayanıyor. Keşişin öleceği günü ve katillerini önceden bildiği hep söyleniyordu. Bu mealde yazdığı mektuplar da neşriyatın içinde yer alıyor. St. Petersburg yüksek cemiyeti ve politikacılar ile olan ilişkileri ise devamlı abartılı yorumlara konu oluyor. Ona kalsa Rusya barış içinde yaşayacak ve ondan yararlanabilecekti.
“Keşiş öldürülmese ihtilal dahi önlenebilecekti” sözünü hayatım boyu bazı ihtiyar mültecilerden duydum. “Öyle olsaydı, böyle bitseydi” ile tarih yapılmayacağı açık ama Rasputin Rusya tarihinin halen en ilginç portrelerinden biri olarak yerini muhafaza ediyor. Onun ölümünden tam altı yıl sonra, 31 Aralık 1922’de, iç harbi kazanan Bolşeviklerce Sovyetler Birliği resmen ilan edildi.