CHP önceki dönem Genel Başkanı ve Milletvekili Deniz Baykal, Antalya Üniversitesi Kampüsü’nü ziyaret etti ve 6 yıldır alınamayan YÖK izni için, “Antalya’na bu işe ciddi emek sarf edilmesi gerektiğine inanıyorum ve elimizde ne imkan varsa ne yapabilirsek bunu yaparız. Eğer buraya karşı böyle bir direniş varsa bu direnişi yetkili mercilerin dikkatine taşıyalım’’ dedi.
KAMPÜSTE İNCELEME
Baykal, Antalya Milletvekili Osman Kaptan Yıldıray Sapan, Arif Bulut ve üniversite mütevelli heyeti Serik İlçesi’nin Kadriye Beldesi’nde yer alan kampüsü gezerek incelemelerde bulundu. Antalya Kültür ve Eğitim Vakfı (AKEV) Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Çiçek ve Mütevelli Heyet Üyesi Hasan Subaşı, üniversitenin açılamamasındaki engelleri Baykal’a anlattı. Çiçek, teknik anlamda YÖK’ün kriterlerini aşarak yerine getirdiklerini ama her gidişlerinde yeni bir eksik çıkarıldığını ifade etti.
BİZ ANLATACAĞIZ
Baykal da Antalya Üniversitesi’nin iyi niyetli bir kadro ve Antalya’da kabul görmüş bir kadroya sahip olduğunu belirterek, “Bir girişim başlatılmış bu insanlar kötü niyetli kapkaçı bir kadro değil. Yani üniversiteyi bu noktada tutmayı kabul etmek doğru değil. Belli dirençlerin olduğu belli bir şey. Olabilir. Biz de kendimizi anlatmaya çalışacağız ve haklılığımızı biliyorum. Biz anlatacağız, direneceğiz, akılla, mantıkla, sağduyu ile iyi niyetle anlatacağız. Üzerimize düşeni yapacağız’’ diyerek, üniversiteye sahip çıkılması gerektiği mesajını verdi.
6 YILDIR BEKLETİLİYORUZ
YÖK’ün kapısından 6 yıldır bekletildiklerini anlatan Çiçek, “Şimdi ne burayı mal varlığından sayıyor ne de mevcut okullarımızı sadece iki kalem mal varlığı sayıyor. YÖK kriterlerinin hepsini yerine getiriyoruz. Ama bize şu eksik söylemiyorlar. Ama her defasından mal varlığının yetersiz olduğu gerekçesi ile geri dönüyoruz. Elimizden geldiğince mal varlığını YÖK’ün kriterlerinin üstüne çıkarmaya çalışıyoruz. İmceye de devam ediyoruz” dedi.
Deniz Baykal, konuşmasında Antalya’ya sadece bir üniversitenin yeterli olmadığını Antalya’nın Ortadoğu’ya, Kafkaslara, Akdeniz ülkelerine yakınlığı bakımından uluslararası bir eğitim alanına dönüşmesi gerektiğini ifade etti.
Antalya’da eğitim alanında kendini kanıtlamış bir kurumun Üniversitesi’nin bu kadar bekletilmesinin normal olmadığın belirten Baykal, “Bu girişimin bir süreden beri başarıya ulaşamamış olduğun görüyorum bende arkadaşlarımdan bilgi topladım. Bu söyledikleriniz bana da aktarıldı. Tabi yani pek çok açıdan üzüntü verici bir tablodur. Eğitim alanında başarısını kanıtlamış olan eğitim konusunda emek vermiş kurumsallaşmış, Antalya’nın da desteğini almış girişimin belli bir aşamaya geldikten sonra kararlı bir engelle karşı karşıya gelmesi pek çok açıdan üzüntü verici. Bir israftır” dedi.
“Belli dirençler var”
Baykal Antalya Üniversitesi’nin iyi niyetli bir kadro ve Antalya’da kabul görmüş bir kadroya sahip olduğunu belirterek, “Bir girişim başlatılmış bu insanlar kötü niyetli kapkaçı bir kadro değil. Yani üniversiteyi bu noktada tutmayı kabul etmek doğru değil. Belli dirençlerin olduğu belli bir şey. Belli bir kolaylaştırıcı olmaktan uzak bir yaklaşımın tesadüfi olmayan bir şekilde önümüze çıktığı anlaşılıyor. Olabilir. Biz de kendimizi anlatmaya çalışacağız ve haklılığımızı biliyorum. Biz anlatacağız, direneceğiz, akılla, mantıkla, sağduyu ile iyi niyetle anlatacağız. “Eksiğimiz ne söyle kardeşim” diyeceğiz. Ve hep birlikte eksiği tamamlayacağız. Bu yanlış iş diyorsanız onu söyleyin onun kararlarını en yukarıdan halletmeye çalışalım” diye konuştu.
“Üzerimize düşeni yapalım”
Baykal, “Antalya’na bu işe ciddi emek sarf edilmesi gerektiğine inanıyorum ve elimizde ne imkan varsa ne yapabilirsek bunu yaparız. Eğer buraya karşı böyle bir direniş varsa bu direnişi yetkili mercilerin dikkatine taşıyalım. Bu direnişin uygun olmadığını takdir edecek otoriteler vardır. Onların dikkatini çekelim, onlara diyelim. Bize düşen bir şeyler varsa yapalım. Eğer bu aşamada birilerine ‘bu yakışmıyor kardeşim’ diye anlatmak gerekiyorsa gidelim anlatalım işbirliği yapalım. Hiyerarşiyi gözeterek. Önce ilgili bakandan YÖK’ten başlayarak. Ben gidip sorabilirim, YÖK başkanından bilgi almak isterim. İlgili bakan arkadaşlarıma anlatabilirim. Sağduyulu bir insan Mille Eğitim Bakanı. Başbakana söylerim, söylenmesini sağlarız. Orada bu işin halledilmesinin sağlarız. Yani bir Antalyalı olarak böyle hiçbir halklı gerekçesi yokken ihmal edilebilmesine seyirci kalmak hepimizi rencide etmelidir. Olmaz böyle bir şey. Yani olmamalıdır. Hep birlikte ne gerekirse yapalım ve. Bunu bir gerilim konusu haline getirmeyelim politize etmeyelim. Ama takip edelim kararlılıkla gerekle desteği ve sahiplenmeyi sergileyelim. Üniversitemize sahip çıkalım.
Bu sadece bizim kararlılığımızla yürüyecek bir iş değil ve sizlerde bu noktada bizi görevlendirir ve bu güveni verirseniz bizde üzerimize düşeni yaparız” dedi.
Deniz Baykal ve beraberindeki milletvekilleri sohbetin ardından üniversiteyi gezerek ne aşamada olduğunu incelediler.
Mühübe DEMİRBAŞ
