Geçtiğimiz haftayı üzücü bir olayla kapattık. Menderes Türel’in 80 yaşındaki bir minibüs esnafının süre uzatımı ricası üzerine ‘dönüşüm için esnafa yeniden bir tarih uzatımı vermeyeceğini, 50 Bin TL’lik tahdit konusunda da miktar olarak bir şey yapamayacağını ama sadece ödeme kolaylığı için duruma bakabileceklerini’ söylediği Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nden çıkarken gelen bir ihbarla morallerimiz bozuldu…

Bir ulaşım esnafının ekmek teknesinin, çözümsüzlük nedeniyle yakılacağını duymak beni üzdü…

Bu haber ne siyaseten, ne mesleki olarak haber değeri açısından kimseyi de memnun etmez…

Etmemeli de…

Yaşanan bu duruma her şartta üzülmek gerekir…

Ki ben üzüldüm ve duygularımı sosyal medyadan paylaştım. Ne çok izleniyor ve etkiliymişim bir kez daha anladım…

Birkaç saat içinde yaşanan dramı paylaşıp dönüşüm konusunda ekonomik soruna dikkat çekmemden rahatsız olanlar –ki neden rahatsızlık duyulur garip- minibüsü yakan şoförün ifade tutanağını yaydılar…

Haber ve köşe yazıları da ardında…

Tabii amaç belli…

Aman birileri zarar görmesin…

İyi de birileri zarar görmesin, imajı bozulmasın, koltuğunu korusun gibi bir kaygınız olabilir. Doğaldır da…

Fakat bu yaşanan drama kayıtsız kalıp her şeye alkış tutmak da ne derece doğru, takdirlerinize…

Herşeye muhalif olduğumu ima ederek ‘patronuna kızıp araç yaktığını’ ifade ettiğiniz şoförün yaşanılan ekonomik sıkıntılar nedeniyle, yeni düzende para kazanamadıkları, dönüşüme geçemeyecekleri, geçse de ayakta kalamayacakları için araç yaktığını biliyorsunuz…

Paylaşmayabilirsiniz…

Ama kusura bakmayın benim paylaşmama da engel olamazsınız…

Olay anının video kaydı, şoför ve araç sahibinin açıklamaları istenirse merak edenler tarafından da elde edilebilir de…

Gelelim ifadeye…

OHAL’de ne demesini bekliyorsunuz!

Biraz vicdan, biraz kamu yararı her işte gerekli…

Yoksa işte mağduru, suçlu bile yaparsanız maazallah…