Yalnız öğrenci değil ama en çok öğrenci zorda, yeni
eğitim_öğretim döneminde. Kreşten başlayarak üniversiteye ve lisansüstüne hangi
kademede olursa olsun işi zor, öğrencinin. Hele ki kademe büyüdükçe sorun da
artıyor…
Eğitim sistemine ilişkin yıllardır yapılan derin eleştiri ve
analizlerle bir rota çizilmediğinden her gelen bakanla değişen sistem ve belki
de sistemsizlik alt üst etti öğrenciyi…
Bir tarafta güven duyulmayan sınav sistemi, diğer tarafta
devlet okullarındaki katlanan sorunlar. Fiziki imkan, hijyen vd…
Bakanlık bütçesinin yetersizliğinden dem vuran idarecilerin
çareyi veli ile çözmeye gayretleri ve büyüyen kriz…
Okul kaydı, kırtasiye harcamaları, yardımcı kaynaklar, servis,
özel ders, beslenme vs…
Hepsi öğrenci velisi için karşılanması gereken kalemler ve
giderek rakamlar büyüyor. Hatta rakamlar çıldırmış diyebiliriz. Kalitesine göre
en küçük öğrenci için yapılacak masraflar üç haneli rakamlarda…
Üniversite öğrencisi ve velisinin işi ise en zor olanı…
Bir maaşla çocuk okutmak mümkün değil artık. Bir devlet
üniversitesinde okuyan öğrencinin eğitimi ayrı masraf, beslenme ve konaklaması
ayrı…
Çok acıdır ki tüm bu nedenlerle öğrenciler örgün eğitimden
uzaklaşıyor. Yurt bulamayan her öğrencinin özelde barınmaya bütçesi yok
maalesef…
Hal böyle olunca açıköğretime geçiş artıyor…
Ya da okul dışı zamanlarda çalışarak eğitimine devam etmeye
çalışıyor öğrenci…
Yani çok küçük yaşta büyüyor
çocuklarımız. Onların öğrencilik hayatlarını bile doyasıya yaşamasına fırsat
vermiyoruz…
Oysa bir memleketin en büyük
zenginliği; gençleridir…
Ve en büyük yatırımın da
gençlere yapılması gerekir…
Fiziki mekanların da eğitim
kadrosunun da araç-gereçlerin de eksiksiz olması lazım…
Öğrenciler de öğretmenler de
rahat olmalı…
Ama bugün ne öğrenci ne
eğitimci rahat…
Herkes isyanda…
Eğitimci mutsuz, geçinemiyor…
Öğrenci mutsuz…
O halde Ankara büyüyen isyana
kulak vermeli…
Gençlik gidiyor….