Bugün birçok ilde olduğu gibi Antalya'da da İl Başkanlığı seçimi, yapıldı.
Hemen hemen bütün kongrelerde büyük coşku ve umut vardı.
Seçim öncesinde ya da seçim öncesi ile ilgili çok şey söylemek mümkün, ama
artık bu saatten sonra, birlik ve beraberlik içinde iktidar mücadelesi için
çalışma dışında söylenecek her şey fazla ve anlamsızdır.
Bütün illerde olduğu gibi ilim Antalya'da da seçim yapılmış ve çekişmeli bir
süreçten sonra önceki Muratpaşa İlçe Başkanı da olan Ahmet KUMBUL, İl Başkanı seçilmiştir.
Kendisini ve ekip arkadaşlarını kutlar ve başarılar dilerim.
Bu seçim sürecinde, adaylığını açıklayan, ancak demokratik yarış kadar,
Demokrasi için uyumun da gerekliliğine inan Kamil Yıldırım, başkan adayı Mustafa Erdem lehine adaylıktan
çekilmiştir.
Başkanlığın en güçlü aday isimlerinden, daha önceki dönemlerde İl Başkanlığı ve
Milletvekilliği de yapan Tuncay Ercenk, son dönemeçte gördüğü lüzum
üzerine seçim sabahı başkan il başkanı adaylığından, Mustafa Erdem lehine çekilmiştir.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanlığı da yapan Vahap Tuncer ise, başkanlık seçim
sürecinde ki, iddiasını sürdürmüş ve seçimlere katılmıştır.
Oyların sayımı sonucunda:
*Ahmet Kumbul:306,
*Mustafa Erdem:212,
*Vahap Tuncer:110 delegenin oyunu
almışlardır.
-Seçim bitmiştir. Başkan Ahmet Kumbul'a bir
ağabeyi olarak tavsiyem, Şeyh Edepali'nin sözlerinden öte bir şey olamaz.
“Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık
sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana..
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar,
uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız
yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana..
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.."
Hiçbir mazeret elbette ki başarının yerini
tutmaz.
Bu saatten sonra hedef, yerel ve genel iktidar olmalıdır. Bu ise birlik ve
beraberlik ile olur.
Başarının nemasını toplamak, hıncını başkalarından almak isteyenler olabilir.
Bunlara da izin veremeyecek seçilen başkan ve ekibi olmalıdır.
Bu tür kapalı organizasyonlarda(parti içi)
seçim kazanmak ile, birden fazla organizasyonun(genel seçimler) yarıştığı
seçimlerin kazanılması aynı şey değildir. Genel bir seçimde elde edilen
başarının kutlanması anlaşılabilir. Ancak bu tür örgüt içi seçimler bir hınç
alma, güç gösterisine dönüştürülmemelidir.
O yüzden, kazanan da, yeterli başarıyı
göstermeyen de el ele vermek zorundadır.
Ya birleşerek, mücadele ederek kazanacağız,
ya da aptallar gibi yok olup gideceğiz.
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA,
YA HEP BERABER, YA HİÇBİRİMİZ.