Alman (Nazi) asker Gisbert Witte 22 yaşındaydı...Böbrekleri sorunluydu...Kahramanlıklarının karşılığında Paris'e ödül olarak yollandı...Rusya cephesine (1941-1945) yollanırsa % 100 öleceğini tahmin etti...Böylece çok hasta birinin idrar ve kan örneklerini sanki kendi idrar ve kan örnekleriymiş gibi Paris'teki Nazi askeri hastahanesine teslim ederek, vererek Nazi ordusunu dolandırdı...Rusya cephesine gönderilmedi, Paris'te kaldı ve ikinci dünya savaşında hayatta kalan az sayıdaki Alman askerlerinden biri oldu...

Lothar-Günther Buchheim adlı Nazi fanatik gönüllü (1918-2007) bile "Das Boot Denizaltı" adlı ünlü otobiyografik romanında 'büyük olasılıkla cephede, savaşta öleceğim,' düşüncesindeki Almanların savaşa gitmeden önceki günlerde içki komasına girecek kadar yüksek dozda alkol aldığını yazmıştı...

Tarihçiler, Paris'teki 4 yılı aşkın süren (14 Haziran 1940-24 Ağustos 1944) Alman işgalinde Alman askerleriyle ilişkiye girerek çocuk sahibi olan Fransız kadınlarının doğurduğu çocuk sayısı konusunda farklı  rakamlar veriyor: 60.000 ila 200.000...

Oysa Alman ordusunun kanunlarına göre Alman askerlerinin fahişe olmayan bir Fransız kadınla cinsel ilişkiye girmesi, evli gibi yaşaması, sevgili olması ve Fransız kadından çocuk sahibi olması yasaklanmıştı...

Cephelerde savaşan Alman askerleri için çıplak dansçıların revüler yaptığı, Majestic, Ritz, Lutetia gibi 5 yıldızlı otellere sahip, toplam 400'den fazla otelli Paris en büyük ödül, tatil, dinlenme, hava değişimi,dört dörtlük eğlence, kitle turizmi, sefahat alemleri, zevk ve keyif anlamına geliyordu...Alman işgal ordusu için Paris güzel yemekler, güzel içecekler, güzel kokular ve güzel kadınlar sunan bir El Dorado'ydu...Sinemalar, tiyatrolar, cafe restaurantlar, kabareler, gece kulüpleri, barlar, meyhaneler, genelevler, hastahaneler, diş klinikleri, yüzme havuzları, spor salonları, Seine nehrinde mavna-tekne gezileri Nazilerin kontrolündeydi...Lido, Moulin Rouge, Folies Bergere, Shekerazade gibi yerlerde Alman askerlere beş yıldızlık eğlence, zevk ve keyif sunuldu...

Paris'te Almanlar Bavyera birası üreten fabrika inşa etti...Hatta Almanlar periyodik gazete ve dergiler çıkardı Paris'te...Bunlardan birinin adı: Der Deutsche Wegleiter...

Alman işgaline uğramış tüm ülkelerde olduğu gibi Fransa'da da Fransızlara fotoğraf çekme ve film kamerasıyla görüntü alma yasağı getirildi...Almanlar işgal edilmiş ülkelerdeki halkların elindeki fotoğraf makinelerine ve film kameralarına el koymak için çok büyük gayret göstermişti...Alman işgaline uğramış diğer ülkelerdeki halkların fotoğraf ve film çekmesi de yasaklanmıştı...Sadece Almansanız fotoğraf ya da film çekebilme iznine sahiptiniz...

İşgalci Alman askerlerinin Fransa hatıralarından geriye yüzbinlerce günlük, anı defteri,  milyonlarca  fotoğraf ve mektup kalmıştır...

Alman askerleri Paris mağazalarından aldıkları ürünlerin parasını Fransız Frankıyla ödedi...Satın aldığı malın parasını ödemeyen Alman askeri Alman askeri mahkemesinde yargılanmayı göze almak zorundaydı...

Alman askerler Paris'te alışveriş kolik, alışveriş manyağı oldu...Buna zorunlu kaldılar...Almanya'da temel ihtiyaç maddeleri karneye bağlandığından, Almanya'da kıtlık ve karaborsa olduğundan Almanya'daki eşlerine, ebeveynlerine, ailelerine, sevgililerine kürk, domuz eti, parfüm, yumurta, ipek çorap, her tür lüks giysi ve kumaş, şampanya, şarap, egzotik meyveler, muz, bisiklet, bebekler için lazım gelen her şeyi yolladılar...

Fransa'nın tüm tarım, hayvancılık, sanayi ürünleri en ucuz, en indirimli fiyatlarla Alman askerlerince satın alındı...Fransa üretiminin % 66'dan fazlası Alman Posta İdaresince kargo paketleriyle ve tren vagonlarıyla Alman halkına yollandı...Bunları yollayan Fransa'daki Alman askerlerdi...

Durum böyle olunca Fransız halkı arasında açlık başladı... Fransız siviller Nazilerle işbirliği yapmıyorlarsa benzin, petrol, yakıt bulamıyorlardı...

Naziler Paris'teki askerleri için konser vermesi için Herbert von Karajan yönetimindeki Berlin Filarmoni orkestrasını getirdi...Viyana valslerinden, çıplak dansçılara kadar Paris'te Alman askerleri için yok yoktu...Hatta Almanya'da yasak olan Çingene eğlenceleri ve yine Almanya'da yasak olan ABD Swing müziği de Paris'teki Almanlara yasak değildi...

Josephine Baker, Arletty, Fernandel, Maurice Chevalier, Sacha Guitry, Mistinguett gibi en büyük, en yüce, en üstün Fransız sanatçılar işgalci Almanları eğlendirmek için seferber oldu...Josephine Baker Almanya aleyhine casusluk yaptı, bilgi topladı ve Fransız direniş hareketine katkıda bulundu...

2000 koltuklu Grand Rex ve başka iki sinema, Almanca kitap satan iki kitapçı da Nazi askerlerine hizmet etti...

Alman askerlerine Naziler Alman yemek menüsü de sundu: rendelenmiş havuç, kızarmış balık, süt, 6 fransız frangına Strasbourg sosisi, havuç çorbası, domuz eti, patates, sebze, pastalar, kekler. her türlü tatlılar, Bavyera birası, kahve ve diğer...

Salyangoz, şampanya ve sıcak çikolata gibi Fransız damak tadı alışkanlıklarına kapılan, kendini kaptıran Alman askerleri de oldu...

İşgalci Alman askerleri Almanca basılı 1939 Michelin Paris rehberini (guide) okuyarak Paris'te hiç yabancılık çekmediler...Paris'teki Amerikalılara, Masonlara, Yahudilere, İngilizlere ait tüm gayrimenkullere Nazilerce el kondu ve bu kişilere ait değerli taşlar ve sanat eserleri el konarak öncelikle Alman hava kuvvetleri komutanının ve Adolf Hitler'in koleksiyonlarına eklendi, dahil edildi...

Almanlar işgal ettikleri Fransa'da Nazi ordusu için tank dahil silah, cephane, mühimmat da üretti...

Fransa 5 haftalık savaştan sonra Haziran 1940'ta Almanlara teslim oldu...Haziran 1940'ta Alman ordusu Paris'te hiçbir direnişle karşılaşmadı...1870-71 savaşında da Fransız ordusu Alman ordusuna yenilmişti...1914-1918 savaşında Almanlar Paris'in kapılarına dayanmıştı...1917'de Amerikan ordusu Fransızların yardımına yetişmese Paris bir kez daha Alman işgaline uğrayacaktı...1940'ta Fransızlar Paris'i açık şehir ilan edince şehir Alman bombardımanından kurtuldu...

Hitler Fransa'da 'Barbar, vahşi Alman imajı'nı yıkmak için 18 Haziran 1940'da Fransa'daki Alman askerleri için bir emir yayınladı: 

'Daima temiz, hijyenik, bakımlı, sinekkaydı tıraşlı, ütülü üniformalı, parlatılmış çizmeli, örnek rol modeli erkek, örnek rol modeli asker, şık , kibar ve saygılı olun...Fransızlar size imrensin...Onların gönlünü kazanın...Böylece düşmanlarımız dostumuz ve müttefikimiz olsun...'

Hitler 23 Haziran 1940'ta sabahın altısında başlayan Paris turunda opera binasını, fanatik hayranı olduğu Napoleon'un mezarını, Trocadero meydanını, Eyfel'i ziyaret etti...Hitler'in ilk, son ve tek Paris ziyareti birkaç saatte sonlanacaktı...

Hitler Eyfel'i hiç beğenmese de 

'Şu anda ne yazık ki Paris Berlin'den çok daha büyüleyici, çok daha görkemli, çok daha  muhteşem bir kent...1000 yıldan fazla hüküm sürecek Nazi imparatorluğunun başkenti Germania / Berlin yakın gelecekte Paris'ten çok daha büyüleyici olarak yıkılıp yeniden inşa edilmelidir; Berlin'i yeniden yaratmalıyız çok ivedilikle ' dedi...
 
Paris Operasının kapı görevlileri Hitler'in bu opera binasına hayranlığını öğrenmiş oldu...

Hitler şöyle dedi: 'Çok uzun yıllar önce bu opera binasının planlarını incelemiştim...O plandan sonra binada çok ekler, tadilatlar ve çok değişiklikler yapıldığını fark ettim'

Hitler için Alman yenilgisi seçeneklerden biri hiçbir zaman olmadı...Hitler'e göre Almanlar daima yenerdi, zafer kazanırdı...Hitler'e göre Almanlar üstün ırktı...

Hitler ülkesine ihanet eden birinci dünya savaşının Fransız mareşali, bunak Mareşal Petain'i çok seviyordu ve onunla Ekim 1940'ta Montoire'de dost oldu...

İstanbul'a da gelen Alman propaganda bakanı Paris'i Nazi Almanyasının vitrini olarak tanımlayacaktı...Nazilerin Türkiye'yi işgal planında Beyoğlu Pera Palas oteli Alman işgal merkezlerinden biri olarak görünüyor...

Alman hava kuvvetleri komutanıysa bulduğu her fırsatta Paris'te konakladı...

Salon Kitty adlı Berlin genelevinin gözde müşterisi olan ve Himmler'in yardımcısı olarak Paris'e gelen Heydrich de 11 milyon Yahudinin kitle imhası programının parçası olarak Paris'i ziyaret ettiğinde (Mayıs 1942) Nazilerin Fransız işbirlikçisi Rene Bousquet ile çok iyi anlaştıklarını keşfetti, fark etti...

Bousquet Naziden daha çok Naziydi...Bousquet 100.000 Fransız Yahudisinin sabun yapılmasına gönül koymuştu...7 Haziran 1942'de Fransız Yahudileri göğüslerine sarı yıldız takmaya zorunlu kılındı....

Çok ilginçtir ki, Naziler 500.000 Alman Yahudisini 1935'ten itibaren köleleştirirken, 1869'da İstanbul'u beğenmediğinden Paris'e taşınan Yahudi süper zenginler Camondo ailesi Paris'ten İngiltere, Güney Afrika, Güney Amerika, Kanada ya da ABD'ne kaçma olanaklarına sahip oldukları halde 1940-1943 arasında  Nazi cellatlarının kendilerini Auschwitz kitle imha kampına götürmesi için 3 yıl boyunca Paris'te özgürce beklediler, dolaştılar, zaman geçirdiler...Herhalde Katolik dinini seçerek Nazilerden kurtulabileceklerini zannediyorlardı...

Milattan sonra Yıl 9'da (8-11 Eylül) Alman milleti tarih sahnesine 20.000 Romalı askeri Teutoborg ormanlarında katlederek çıkmıştı...1200'lü yıllarda Teuton-Alman savaşçılarının saldırılarına Rusya'da direnen Alexander Nevsky Rusya kahramanı olarak tarih sayfalarına alınmıştı...Almanlar barbarlıklarıyla büyük üne kavuşmuştu...

Mayıs-Haziran 1940 döneminde Paris'ten kaçan 1.800.000 Paris'li Temmuz'da Paris'e dönmüştü...Fransızlar evlerinde BBC London radyosunu dinlemeye başladılar...Bu radyoyu dinleyen Fransızlara Naziler yakaladıklarında 2,5 yıllık ağır hapis cezası verdi ya da onları Alman savaş sanayi için üretim yapan fabrikalara köle işçi olarak yolladı...Fransa'da Alman işgali sırasında bir Alman öldürülürse Naziler misilleme olarak 100 Fransızı öldürüyordu...

Naziler Gece 11'den sonra Paris'te sokağa çıkma yasağını uyguladı...Evlerde karartma uygulandı...Karartma gecelerinde pencerelerinden ışık sızan evlerin pencerelerine Naziler ateş etmekteydi...

Alman işgalciler Fransızlara şirin görünmek ve onların kendilerini sevmeleri için zaman zaman bedava yiyecek, içecek de dağıttı...

Fransızlar Fransa'ya yollanan Alman Nazi kadın memurlara 'Gri Fareler' adını takmıştı...Almanlar Fransızlara Slav ve Yahudi olmadıkları için özellikle çok iyi davranmaya da çalıştılar...

Alman işgal ordusunun Paris'teki mevcudu 100.000 asker ve memurdan 20.000'lere kadar düştü, indi...

400 otel ve Alman askerlerine hizmet veren genelevler kitlesel turizm imkanı verdi...Nazi Almanyası'nda genelevler o dönemde yasaktı...

Frengi gibi cinsel ilişki yoluyla bulaşan zührevi hastalıklar Paris'te de o dönemde çok yaygındı...

Almanlar Fransızların her gün yıkanmadığını iddia ediyor ve bundan çok yakınıyorlardı...Paris'teki Almanların ziyaret ettiği genelevlerin çevresinde Nazi ordusu dezenfeksiyon klinikleri / merkezleri kurmayı ihmal etmedi...

Paris'ten Almanya'daki eşine mektup yollayan Alman askerlerden biri olan Günther mektubunda şöyle yazdı: 

'Lütfen bana inan tatlım, sevgilim...Ben Paris'te genelevlere asla gitmiyorum...Burada çalışan kadınların günde 100 ila 187 erkekle ilişkiye girdiğini duydum,öğrendim...'

Bir başka Alman asker Ernst Almanya'daki eşine mektubunda şöyle yazdı: 

'Fransız kadınları çok abartılı makyajlarıyla bende tiksinti ve iğrenme duyguları uyandırdı...Adeta midemi bulandırdılar...Sen böyle boyansan, makyaj yapsan ve erkeğine kendini beğendirmek için böyle süslensen seni hemen, anında boşardım...'

İkinci dünya savaşının kaderini Hitler'in Sovyetler Birliği'ne saldırması belirledi...Sovyet Alman sınırıyla Paris arasında 4000 kilometre vardı...

Almanya ve Japonya'yı yönetenler ABD, İngiltere, Çin, Hindistan, Avustralya, Kanada ve Sovyetler bir araya geldiğinde oluşacak sanayi üretimini, insan sayısını, asker sayısını hesap edemeyecek kadar kara cahil olduklarından savaşı fena halde kaybettiler...Belli ki Japon ve Alman istihbarat servisleri birkaç moron tarafından yönetilmekteydi...

Hitler intihar etmeden önce tüm Almanya'nın en yıkıcı, en zarar verici, en güçlü patlayıcılarla havaya uçurulmasını, işgal ordularının eline yarayabilecek hiçbir şey geçmemesini vasiyet etmişti...

Ağustos 1944'te Paris'teki Alman komutanına Paris'i en güçlü, en yıkıcı patlayıcılarla imha emrini telgrafla ya da telefonla bildiren de Hitler oldu...Alman komutan tamamen delirmiş olan Hitler'in emrini yerine getirmedi...Paris'in Alman komutanı iyi niyetliydi ve canını seviyordu...Bu nedenle de Fransız direniş hareketinin önderleriyle ateşkes pazarlığı yaptıktan sonra teslim oldu...Choltitz savaş bittikten sonra 21 yıl daha yaşadı ve 1966'da vefat etti...Hitler'in Paris'i yerle bir et emrini yerine getirmeyen komutan olarak tarihe geçmeyi başardı...

Ağustos 1944'te Paris'te 20.000 Alman kalmıştı...Bunlardan 13.000'ü esir edildi, 3.200'ü öldürüldü, geri kalanı kaçtı...

1944'te Fransa'da 800.000 Alman asker esir düştü...Bunlardan bir kısmı Kuzey Amerikadaki esir kamplarına yollandı...Bu 800.000 kişiden açlıktan ve salgın hastalıklardan ölmeyenler 1948'de özgürlüğüne kavuşmuştu...

Paris sera toujours Paris

1939 ; Şarkıyı söyleyen sanatçı Maurice Chevalier (1888-1972)

Şarkı Sözleri
Par précaution on a beau mettre
Des croisillons à nos fenêtres
Passer au bleu nos devantures
Et jusqu'aux pneus de nos voitures
Désentoiler tous nos musées
Chambouler les Champs Elysées
Emmailloter de terre battue
Toutes les beautés de nos statues
Voiler le soir les réverbères
Plonger dans le noir la ville lumière
Paris sera toujours Paris
La plus belle ville du monde
Malgré l'obscurité profonde
Son éclat ne peut être assombri
Paris sera toujours Paris
Plus on réduit son éclairage
Plus on voit briller son courage
Plus on voit briller son esprit
Paris sera toujours Paris
Pour qu'à ce bruit chacun s'entraîne
On peut la nuit jouer d'la sirène
Nous contraindre à faire le zouave
En pyjama dans notre cave
On aura beau par des ukases
Nous couper l'veau et même le jazz
Nous imposer le masque à gaz
Des mots croisés à quatre cases
Nous obliger dans nos demeures
À nous coucher tous à onze heures
Paris sera toujours Paris
La plus belle ville du monde
Et quand les restrictions abondent
Gentiment il en prend son parti
Paris sera toujours Paris
On a beau réduire son essence
On n'réduira pas sa confiance
Sa bonne humeur et son esprit
Paris sera toujours Paris
Bien que ma foi, depuis octobre
Les robes soient beaucoup plus sobres
Qu'il y ait moins d'fleurs et moins d'aigrettes
Que les couleurs soient plus discrètes
Bien qu'aux galas on élimine
Les chinchillas et les hermines
Que les bijoux pleins de décence
Brillent surtout par leur absence
Que la beauté soit moins voyante
Moins effrontée moins provocante
Paris sera toujours Paris
La plus belle ville du monde
Même quand au loin le canon gronde
Sa tenue est encore plus jolie
Paris sera toujours Paris
On peut limiter ses dépenses
Sa distinction, son élégance
N'en ont alors que plus de prix
Paris sera toujours Paris