Spor yöneticiliği ciddi iştir.. Bilgi ve birikim gerektirir..
Profesyonel futbol takımlarında başkan ve yönetici daha fazla ciddiyet, bilgi, birikim ve kabul görülürlük gerektirir.
Antalyaspor, bu kentin gururu ve onuru..
Adını taşıdığı gibi hem yaştan insanın gönül verdiği bir takım..
Anlatacağımız olay, Antalyaspor’un şu anda alınan kötü sonuçlar nedeniyle hakemlere ve futbolculara fatura çıkarmaya çalışan yönetiminin nasıl ve nerelerde oluşturulduğunun bilinmesi açısından önem taşıyor..
Antalyaspor genel kurulu öncesinde birkaç gurup ve kişi yönetime aday olduklarını açıklamışlardı..
Kulüp kulislerinde bazı kişi ve gurupların sadece reklam olsun, adlarını duyurmak için adaylık açıklaması yaptıkları da konuşulmuştu..
İşte bu süreçte adı bize saklı Antalyalı bir avukat, bir gurup arkadaşı ile bir çay bahçesinde otururken, kırmızı beyazlı takımla ilgili haberler yapan bir muhabir yanlarına yaklaşır ve ne konuştuklarını sorar..
Avukat, sırf latife olsun diye Ántalyaspor’un yönetimine talip oluyoruz, bunun için liste yapıyoruz” der..
Bizim acar muhabir gün haberi patlatır ve avukatın ekibiyle birlikte Antalyaspor’ a talip olduğunu yazar.
Buraya kadar olanlar ilginç ve bir o kadar da komik..
Ancak bundan sonrası her açıdan üzücü ve düşündürücü.,
Haber gazetede yayımlanınca şimdi Antalyaspor’un başkanlık koltuğunda oturan Gültekin Gencer, bu asparagas habere balıklama atar ve avukat arkadaşa, “Gel seni yönetime alalım’ teklifi götürür..
Sonrası malum avukat telefonu kapattıktan sonra güme krizine tutulur..
Daha fazyla sözü gerek yok sanırız.
Antalyaspor’u kimlerin ve nasıl yönettiklerini en güzel anlatan bir olay, bir kara mizah..
O nedenle kırmızı beyazlı renklere gönül verenler takımın kötü gidişini başka yerlerde aramasınlar..
Başarısızlığın adresi belli..
Gerisi laf..