Türkiye Azerbaycan'ın dostluğunu kaybetmek mi istiyor?
AZERBAYCAN TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE ARTIK ÇOK CİDDİ GERGİNLİK VE BOZULMA VAR
Haziran 2006'da Saint Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nda Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in bir araya gelmesiyle kurulan BRICS, 2010'da Güney Afrika'nın, bu yıl ise Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin katılımıyla genişledi...Azerbaycan ve Türkiye de bu ülkeler (BRICS) topluluğuna üye olmaya hazırlanıyor...Rus lider Putin'in Ağustos 2024'teki Azerbaycan gezisi Rusya ve Azerbaycan'ın müttefik olmaya doğru yöneldiğinin bir işareti oldu...Türkiye'den yapılan iki açıklamaysa Azerbaycan'da olağanüstü bir kırgınlık, tedirginlik, öfke ve kızgınlık yaratmış durumdadır...
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım'ın açıklaması:
"Ebulfez Elçibey, Karabağ 1. Savaşı'nda "4 helikopteri vermeyenden ne isteyeyim, Demirel de vermedi, Özal da vermedi," demişti... 2. Karabağ Savaşı'nda Cumhur İttifakı oraya F-16 filosunu indirdi.Dün 4 helikopter vermiyorsun, bugün İHA, SİHA, F-16, Genelkurmay hepsi orada! ne yapıyor? Oğuz'un yurdunu kurtarıyor, Ermeni'den toprağı geri alıyor!"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Temmuz 2024'te Rize’de
İsrailli Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın kendisine yönelttiği ithamlara karşılık olarak, “Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok” demişti.
1988-1994 döneminde Rus ordusunun desteğiyle Ermeniler Azerbaycan'ın % 20'sini işgal etmiş, 1.000.000'dan fazla Azerbaycan vatandaşı evlerini kaybetmiş ve Azerbaycan devletinin maddi zararı 22 milyar dolara ulaşmıştı...27 Eylül -10 Kasım 2020'deki savaşta Azerbaycan ordusu artık Rus ordusunca desteklenmeyen Ermenilerden işgal altındaki tüm Azerbaycan topraklarını geri aldı...100.000'den fazla Ermeni Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'ı Ermenistan işgalinden kurtarması üzerine buradaki evlerini yakarak Ermenistan topraklarına göç etti...
Azerbaycan Milli Meclisi tarafından yayınlanan "Azerbaycan" gazetesinde 1 Ağustos 2024 tarihinde kaleme alınan başyazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e yönelik açıklamalar yaptığı sırada Karabağ Savaşı’na atıf yaptığı sözlere tepki gösterildi.
Yazıda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in sözlerinden alıntı yapılarak, Karabağ’daki zaferin sadece “şanlı Azerbaycan ordusu, yiğit askeri ve kahraman halkına” ait olduğu vurgusu yapıldı.
“Kardeş Türkiye’de verilen malum beyanlar, açıklamalar 44 günlük muharebenin gerçekliklerini açık şekilde tahrif ediyor. En önemlisiyse, Ermeni değirmenine su taşıyor. Atalarımız der ki sağ elin verdiğini sol el bilmez, kardeş kardeşe yaptığıyla öğünmez"
"Kardeşlik de tek kale futbol maçına çevrilmemelidir. Karşılıklı yükümlülükler, manevi vazifeler unutulmamalıdır. Zafer de, Karabağ da hepimizindir. Sadece, samimi ve dürüst olalım."
Yazıda Karabağ Savaşı sırasında Türkiye’den gönderilen mühimmatın yardım değil, “her kuruşuna kadar bedeli ödenmiş” cephane olduğu vurgulandı. Yazıda “Bu arada ‘askeri cephaneliğe yardım’ olarak yayınlanan bilgi de yanlış. Bunların hepsi askeri iş birliğinin ticari kısmıyla ilgili konular. Yani aldığımız her merminin, mühimmatın, teçhizatın bedelini ödedik” denildi...
Yazıda, 2020'deki savaş sırasında “güçlü havacılık ve taarruz sistemine” Türkiye’nin ürettiği Bayraktar insansız hava araçlarının (İHA) dahil olduğu ama bu sistemin "yalnızca Bayraktarlardan ibaret olmadığı" vurgulandı... Azerbaycan'ın İsrail üretimi İHA'ları da kullandığı ima edildi...
Yazıda İlham Aliyev’in Rusya ve Türkiye normalleşmesine yaptığı katkıya, Türk iş insanlarının ve Türk şirketlerinin Azerbaycan topraklarındaki eylemlerinin "cesaretlendirilmesine" de yer verildi.
“Zaferin sahibi çok olur, mağlubiyet yetim kalır,” atasözünün Karabağ Zaferi’ni anlatırken kullanılabileceği belirtilen yazıda, “Milletimizin, ordumuzun ve Komutanımızın haklı zaferini sahiplenmek, onu kendi adına çıkarma çabalarını tüm Azerbaycan görüyor ve üzüntüyle, derin bir hayal kırıklığıyla izliyor” ifadeleri de yer aldı...
Türkiye’den yapılan açıklamaların 44 gün süren savaşın gerçeklerini “tahribata uğrattığını ve Ermeni değirmenine su döktüğü” de yazıda belirtildi.
Karabağ Zaferi’nin sonuçlarının tüm Türk dünyasına ait olduğunun altı çizildiği yazıda, zaferin sorumlusunun “Türkiye olmadığının” altı çizildi.
Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan’ın 3.000'den fazla, şehit verdiğinin hatırlatıldığı yazıda, bu süreçte başka bir ülkenin temsilcisinin öldüğü veya yaralandığının bilgisinin olmadığı vurgulandı.
Yazıda, Karabağ'da Türk şirketlerine yönelik kolaylaştırıcı adımlarına da değinilerek, Karabağ ve Doğu Zengezur’un inşasında büyük uluslararası Türk holdingleri ile diğer Türk şirketleri binlerce Türk mühendis, usta çalışıyor. Türk şirketleri için böyle verimli koşullar başka hangi ülkede var?" deniliyor.
