Antalya’nın yıllanmış sorunları var.
Yılan hikayesine dönen projeler var..
Kent halkını yakından ilgilendiren bu sorunların önemli bir kısmının
çözümü konusunda net atılmış adımlar olmadığı gibi, gelecek için de net bir
ışık görünmüyor..
Şurası
yadsımamaz bir gerçek ki Antalya gibi Türkiye’nin beşinci büyük kentini
yönetmeye talip olmak cesaret ister..
Hele bir önceki yönetim dağ gibi borçların yanında kentin önceliği
olmayan yatırımlara başlamış ve yarıda bırakmışsa, ya da projelendirme
aşamasında çözüme çok da zor olan işler bırakmışsa kenti yönetmeye talip olanın
işi daha da zorlaşıyor,..
Bu noktada
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in çok ağır bir yükün altına
girdiğini söylemek kahinlik olmaz..
Eski Başkan
Menderes Türel, “lafı
bırakın icraat yapın’ dese de Böcek ve ekibinin kucağında hem çok, hem de
çözümü çok güç sorunlar var..
Eski Başkan Türel, Böcek yönetiminin 12 projeyi beklemeye almasını,
yani ertelemesini iş bilmezlik olarak yorumlamış..
Sosyal
medya üzerinden gazel okumak kolay..
6 milyarın üzerindeki borç Böcek ve yönetiminin uykularını kaçırıyor..
Türel döneminin kötü mirası yüzünden sıkıntılı süreç geçiren
Büyükşehir yönetimi, eski yönetimden gelen borçlarını bir takvime göre ödemenin
hesaplarını yaparken, sürpriz gelişmeler de yaşanıyor..
“Siyaset
yapmıyorum” şeklinde açıklama yapan Antalya
Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yasin Arslan, bir grup esnafı da peşine takarak dün Büyükşehir Belediyesi’ne yürüyerek gövde
gösterisi yaptı..
Arslan, belediyeye 2,5 aydır
paralarını alamadıkları gerekçesiyle belediyeye yürüdüklerini, belediye
yönetiminin kendilerine bir aylık süre tanınmasını istediğini açıkladı..
Siyaset
yapmadığını söylüyor ama otobüsçülerin başkanının bir ayağı Başkent Ankara’da..
Oysa otobüsçülerin sorunlarının çözüm yeri Antalya..
Biz dönelim Antalya’nın yıllanmış sorunlarına ve gelinen son noktaya..
Elbette öncelik Kırcami’de..
Adamlar müthiş sabırlı..
30 yıldır imar bekliyor Kırcamililer..
Sabır taşı
olsa çatlardı, onlar hem sabır ettiler, hem de umutlarını yitirmediler..
Kırcami’ye her seçim döneminde imar sözü verildi..
Onlar da hangi partiye ve adaya güveniyorlarsa oylarını verdiler..
Seçimler
bitti, aldatıldıkları, kandırıldıkları hissine kapılmalarına rağmen küsmediler,
mücadeleyi asla bırakmadılar..
Ancak 31 Mart seçimleri öncesindeki gibi bir şoku da yaşamadılar..
Büyükşehir Belediyesi’ni kaptırmamak isteyen AKP, her türlü riski göze
alarak seçim öncesinde Kırcami’de tapu dağıttı..
Tapu
törenine de Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum geldi..
Bakan
Kurum, adamların gözünün içine baka baka ‘Kırcami’ye hayırlı olsun, yeni bir
dönem başlıyor” diye konuştu, Kırcamililer de acaba deseler de umutlandılar..
Oysa seçimden önce Toprak Koruma Kurulu’nun kamu yararı kararı iptal
olmuştu..
Büyükşehir’i AKP kazansaydı süreç nasıl olurdu bilinmez ama tüm
planları da geçersiz kılan bu kararı AKP’nin Kırcamililerden sakladığı sonradan
ortaya çıktı..
Bu noktada Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise şunları
söylüyor :
“Kırcami
konusu vatandaşlarımızın kaderi değildir. 18 Nisan 1999’dan bu yana Kırcami ile
ilgili sorunlar günümüze kadar geldi. 20 yıl ilçe belediye başkanlığım
sürecinde de meclis üyesi olarak hep Kırcami ile ilgili önergelere, çalışmalara
destek vermiş birisi olarak şimdi de Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hemen
hızla bu konuyu gündemimize aldık. 25 bin ve 5 binlik planlarını geçirdik.
İnşallah bunları da kısa zamanda el birliği ile çözeceğiz”
Kırcami ile birlikte AKP’li yönetimin bir başka kötü mirası Balbey..
Türel yönetiminin eline yüzüne bulaştırdığı Balbey’i Böcek yönetimi
çözmekte kararlı görünüyor..
Başkan Böcek, Balbey için de şunları söylüyor :
“Balbey
sakinlerinin de memnun olacağı, hiç kimsenin rahatsız olmayacağı güzel bir
planlamayla çalışmaları tamamlayacağız”
Antalya’nın diğer yıllanmış sorunlarına ise bir başka gün
değineceğiz..