Karanlıkların içinde ışık saçmak zorundadır,
birileri. Bunlar aydınlardır en başta. Sonra siyasetçiler, sivil toplum örgütü
temsilcileri, kamuoyu önderleri. Ama prangalı dönemlerden geçerken bir
bakarsanız ki siyasetçisinden gazetecisine, sendikasından derneğine, cemiyetine
suskunlaşırlar. Hiç susmayanların sayısı azalır ve onlar işte karanlıkta ışık
saçan neferler olurlar…
Ne diyordu rahmetli Türkan Saylan; “Işıyacaksın,
ölüme saniyeler kalmış olsa bile”. Çünkü ilime, bilime, demokrasiye, insan
haklarına açız…
Bu şiarla çıktığımız yayıncılıkta biz de 18.
Yaşa merhaba derken, Cumhuriyet ve kazanımları yolunda karanlıkta bir ışık
çakmaya çalışıyoruz. Acizane etimiz, butumuz ortadayken…
Demokrasinin yerlerde süründüğü bir ortamda
hem Cumhuriyetimiz hem değerlerimiz hem de doğamız için mücadele veriyor,
verilen mücadeleleri destekliyor kamuoyuna sunuyoruz…
Bunu bir avuç ama yürekli aydınla yapıyoruz…
Meslek odalarının, sendikaların susmayan cesur
yürekleri, bilim insanları ve siyasetçileriyle bir ışık çakabiliyorsak ne
mutlu…
Biliyoruz ki yalnız bir hiçiz ama birlikte
herşeyiz…
İyi ki varsınız Antalya’nın cesur yürekleri.
İyi ki varsınız bizi yıllardır bıkmadan usanmadan sanal alemden ve gazetemizden
takip eden okurlarımız, abonelerimiz, ilan ve reklam veren destekçilerimiz…
İyi ki varız Akdeniz Gerçek Gazetesi Ailem…
Kurucumuz Ahmet Başkaya’ya çaktığı kıvılcım ve
yaktığı ateş için teşekkürler…
UNUTTURAMAYACAKSINIZ!
Evet, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün
Cumhuriyetin kuruluşunda yaktığı ateş olan Samsun’a çıkışının 101. yıldönümünde
de Cumhuriyet ve kazanımları saldırı altında…
Atamıza minnet duyması gereken kadroların
başlattığı karşı devrimin adımları bir türlü bitmiyor…
Milli bayramların kutlamalarının halktan
kaçırmak, etkisizleştirmek isteyenlere inat halkımız Atatürk’e ve mirasına,
Cumhuriyet’e derinden bağlı ve sahip çıkıyor…
O yüzden topunuz bir olsanız da bir şey
yapamayacaksınız…
Lütfen daha fazla çirkinleşmeyin…
Dini ve milli değerlerimizi tartışmaya
açmayın, ötekileştirmeyin, karşı karşıya getirmeyin…
Hepsi bizim hassaslarımız…
Dokunmayın…
Çekin elinizi, dilinizi…