Kırklareli Cam Fabrikası’nda
işten atılan ve Lüleburgaz’da direnişlerini sürdüren 90 cam işçisi, aileleri ve
emek dostlarıyla birlikte Lüleburgaz’dan İstanbul Tuzla’da bulunan Şişecam
Genel Merkezi’ne doğru yaptıkları yürüyüş bugün 5. gününde.
12 günlük yürüyüş süresince kalbimiz İşçiler ve aileleri için atacak.
Çalışanları mücadelesinden dolayı kutluyorum, Sosyal Devlet yöneticilerini,
çalışma Bakanlığını göreve davet ediyorum. Çalışanları işten çıkaran Şişecam yöneticilerini kınıyorum.
Şişecam yöneticileri
yaptıkları yanlıştan biran evvel dönmelidir. İşten çıkardıkları çalışanları
için "Kırklareli Cam Fabrikasında" işbaşı kararı almaları
gerekmektedir. Kimse göçe zorlanamaz, aile birlikteliği parçalanamaz.
AKP iktidarı
çalışanları, ezilenleri, toplumun düşük sosyal kesimlerini, emeğiyle
geçinenleri yok saymakta, görmezden gelmektedir.
Çalışma Bakanlığı alışılageldiği
gibi, sermayeden yana tavır almakta, emekçilerin mücadelesine seyirci olmaktan
başka hiçbir adım atmamaktadır. Bu görüntü bile Anayasamıza göre suç teşkil
etmektedir. Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti Sosyal-Hukuk Devletidir. AKP
Siyasi İktidarı ve yöneticileri sosyal ve ekonomik hayata seyirci
kalamaz-kalmamalıdır. Anayasamıza göre, yetkili organlar eliyle; Sosyal barışı
ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik hayata aktif müdahalesi
gerekli ve meşrudur.
Şişecam Fabrikasında,
90 işçi işten atılmış ve Aileleri ile göçe zorlanıyorsa; Sosyal Devletin
yetkili organları seyirci kalmak yerine Müdahale etmek ve haksızlığa uğrayan
işçiden yana tavır almak zorundadır.
Ülkemizde son dönemde yaşananlara
bakacak olursak, böyle bir ihtimali düşünemiyorum. Uygulamalarının bütününe
baktığımızda, AKP Siyasi İktidarı tarafını belli etmiştir, Halktan-Emekten yana
değil, Güçten yana olmuştur. Halkımızda tarafını seçmiştir ve Sandığı
beklemektedir.
Cengiz GÜLEBAY-25.10.2017