Hani umudu kaybetmeyelim, enseyi karartmayalım diyoruz da bir rahat nefes de alamıyoruz. Hep gerilim, hep stres, hep mücadele. Dün ayağımı evden dışarı attım ki köşe yazımda da ‘Enseyi karartmayalım’ demişim. Ama müsaade yok, umudumuzu yeşil tutmaya…

Güne Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) 2021 değerlendirmesi ve 2022 beklentileri toplantısıyla başlarken, Başkan Davut Çetin de güzel ve umutlu bir konuşma yaptı…

“2021 Eylül ayı sıkıntıyla başladı. Şu anda Şubat’tayız. 4 aydır da ciddi panik havası var” diyen Başkan Çetin, “Son üç aydır neredeyse pandeminin başındaki kadar rahatsız, huzursuz ve biraz da panik havasında piyasalar. Pandeminin başındaki ekonomik sıkıntılara döndük gibi hissediyorum” dese de umutla devam etti toplantıya…

“Veriler bize Antalya’da ümitsiz veya karamsar olma hakkımızın olmadığını söylemektedir” dedi ve ekledi…

Hatta uyardı da yabancılara konut satışı ve şirketlerin el değiştirmeleriyle ilgili. Çağa ayal uyduran ve dijitalleşen firmaların öne çıktığını vurguladı…

Ama anlayana…

İşte o tam bunları anlatırken Sedef Kabaş’tan sonra iki gazeteciye daha cezaevi yolu göründü…

Barış Pehlivan ve Murat Ağırel tutuklandı…

Üzgünüm çok…

Kabaş ve tutuklanan gazeteciler adına, demokrasimiz adına, dünyadaki imajımız adına…

 Yine Türkiye'de gazeteciler birer ikişer cezaevine giriyor. Ama susmayacağız, korkmayacağız, alışmayacağız bu duruma. Ne yalnız bırakacağız dostlarımızı ne de enseyi karartacağız…

Ama üzülüyor işte insan…

Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şube Başkanı Erdem Güner’in de dediği gibi; “Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Hülya Kılınç haber yaptıkları için cezalandırıldılar! Gazetecilik, çağdaş yaşamın ve demokrasinin vazgeçilmez unsuru haline gelmiş onurlu bir meslektir. Toplum yararı gözetilerek yapılan gazeteciliği, talimatla yapılan bir meslek olarak yeniden tanımlama çabalarına geçit vermeyeceğiz! Gazetecilik suç değildir!”

O zaman inadına umut…

Umutla kalın…