Sanki siyasi manevralar yeniymiş gibi, sanki bunları sosyal medyada, sokak söyleşilerinde dillerince düzelecekmiş birilerinin “U” dönüşlerini izleyin siz. Dünya gittikçe yaşanmaz bir sürece giriyor. Böyle giderse metropoller boşalacak yeni bir dünya kurulacak ama bugünden daha zor bir dünya. Yani gündem sadece siyasi göç değil.
Mısır’da düzenlenen iklim zirvesinden geriye ne kaldı, Rabia’nın sızlayan kemikleri mi? Kaynanamın bir sözü var. “Bakacağın yüze tükürme, tüküreceğin yüze bakma…”
Biz işin öteki boyutundayız. Kendimizden sonrakilere mal- mülk değil, yaşanacak bir dünya nasıl bırakırız bunu düşünüyoruz. Bunun için STÖ Başkanı veya yöneticisi olmaya, “ziyaret” yapmaya, kongrelerde oy kullanan kişi olmaya gerek yok.
Bir sürü meslek örgütü var bizim sektörde. Ben sadece Antalya Gazeteciler Cemiyeti üyesiyim. Her yerde yer alan, bir sürü etiketi olan arkadaşlar, acaba bir oturumda İKLİM KRİZİNDE GAZETECİLİĞİN ROLÜ NEDİR, NE OLMALIDIR? Sorusunu sordu mu?
Haberlerin, sosyal medya paylaşımlarının toplumun iklim krizine bakış açısını değiştirebileceğini düşündü mü? Ya da bu yazıyı bizim AGC yönetimi okuyup (her şey başkandan beklenmez) “Antalya’daki üniversiteler, Organize Sanayi hatta Ticaret Sanayi Odası ile iklim krizine yönelik bir çalışma yapılabilir mi?” diye soracak mı? (Teşekkür beklemiyorum)
Bakın Mısır’da ne olmuş. Haberi bizden değil, BBC News Türkçe sayfasından okuyabiliyoruz.
Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen ve iki hafta süren COP27 iklim zirvesinde, iklim krizine karşı savunmasız ülkelere maddi yardım yapılmasında anlaşma sağlandı. "Kayıp ve Zarar Fonu" adı verilecek fon ile iklim krizinden etkilenen yoksul ülkelere para yardımı yapılması öngörülüyor. Ancak hangi ülkenin ne kadar katkı yapacağına karar verilmedi. Bunun gelecek yıl yapılacak zirvede ele alınması bekleniyor.
İklim değişikliğinden en çok etkilenen yoksul ülkeler, yaklaşık 30 yıldır maddi destek almak için mücadele veriyordu. Ancak zirvede fosil yakıtların kullanımının sınırlandırılmasına dair hiçbir ilerleme sağlanmadı ve sonuç bildirgesinde buna dair bir taahhüt yer almadı.
Geçen yıl İskoçya'nın Glasgow kentinde yapılan COP 26'nın başkanlığını yürüten Alok Sharma "Tüm fosil yakıtlardan aşamalı olarak vazgeçmeye yönelik net bir taahhüt? Bu metinde yok" dedi.
Şarm El Şeyh'teki iklim müzakereleri çökmenin eşiğine gelmişti ve planlanandan iki gün uzun sürdü. Zirvede varılan anlaşmada fosil yakıt kullanımını aşamalı olarak azaltmaya dair bir taahhüt yer almadı. Bazı gelişmiş ülkelerin temsilcileri de bu nedenle zirveden hoşnutsuz ayrıldı.
Şu an dünyada toplam miktar olarak en çok karbon salımı yapan ülke Çin. Çin atmosfere bir yılda 11.535 megaton karbondioksit salıyor. Onu yaklaşık 5,100 megatonla Amerika Birleşik Devletleri takip ediyor.
Ancak kişi başına yapılan karbon salımına bakarsak başı Katar çekiyor. Katar'da kişi başına yıllık karbon salım miktarı 37.29 ton. Türkiye ise 4.61 tonla 16. sırada yer alıyor.