Buna üretmek denirse, her koşulda üretmeye çalışıyor
çiftçimiz. Karnında ya da sırtında bebeği, serada ilmek ilmek işliyor fideleri.
İlacından gübresine çocuk gibi bakıyor. Sonra bir de kış gelince don nöbeti
var. Olmadı ‘hırsız nöbeti’ var. Var da
var…
Son dönemde bir de pandemi var. Biz can derdiyle köşe bucak
kaçarken onlar tarlada, serada. Üretmeye hem de imkansızlıklara rağmen üretmeye
çalışıyorlar. Belki bildikleri tek iş
olduğundan, belki de toprak aşkından vazgeçmiyorlar. İyi ki vazgeçmiyorlar…
Ama bu kez durum çok ciddi. Geçtiğimiz ay Amasya’da hacizlik olan üretici eylem yapmıştı. Tarım Kredi
Kooperatifi önünde basın açıklamasıyla haklarını aramışlardı…
Duyan olmadı…
Borçları için
yapılandırma, ana paranın faizinin silinmesi, haczin kaldırılması bir yana
borçları katlanıyor…
Geçtiğimiz gün Antalya Milletvekili Feridun Bahşi de konuyu
Meclis’e taşımış. Tarım ve Orman Bakamı
Bekir Pakdemirli’ye sormuş, üretici için bir yapılandırma düşünüp
düşünmediklerini…
Haczi…
Durur muyum ben de baktım
icra ilanlarına. İlan.gov.tr’de yayınlanan 4 sayfa traktör icra ilanı var…
İzmir, Burdur, Denizli, Edirne, Kastamonu, Kırıkkale, Amasya, Konya, Balıkesir, Kütahya…
Gaziantep, Tekirdağ, Bursa, Kayseri, Sivas…
İstanbul, Kahramanmaraş, Van, Muğla…
Var da var…
İnanın içim acıdı…
Koca koca GSM
operatörlerinin, enerji firmalarının borçları bir kalemde silinirken, üreticiye
bu reva mı…
Değil…
Olmamalı da…
Bakın daha geçtiğimiz Cuma Alanya’dan tarım işçileri misafirlerim vardı. Sağlık sorunları nedeniyle geldiler. Dertliler…
Destek isterken, köstekle karşılaşmaktan yorgunlar…
Eğer biz bugün onları
desteklemezsek yarın destekleyecek üretici bulamayız…
Tunus’a
yollayacağımız 5 milyon dolarlık korona hibesi çok anlamlıdır, muhakkak. Ama
bir atasözümüz vardır; Caminin içi dururken, dışı haramdır…
Bilmem anlatabildim mi?