Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Galeriler Güncel Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2)

Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2)

“Adana’nın nesi meşhur?” diye sormuştu arkadaşım Adanalı bir gence; “Diyarbakır Karpuzu” yanıtını almıştık. Karşın nesi meşhur? “Eski kaşarı” öylemi. Tuz ile sorunu olmayanlara tavsiyem, “suyu alınmış kaşar” denesinler.

Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 1
/ 9
Otel biraz “kamu misafirhanesi” gibi çalışmış, Antalya’daki otellerin personel lojmanları gibi. “Bizim uygulama Oteli, bunun yanında Mardan Palas olur” dedim, bilenler çok güldü.
Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 2
/ 9
Organizasyon “devlet” eliyle yapılıyor ya, azıcık memur zihniyeti bazen tüm iyi niyetin önüne geçebiliyor. Hazırlanan program her an değişime müsait. Kararlıyım, kavgada yumruğu saymayacağım, zaten bugüne kadar kimseye yumruk atmışlığımda yok. Görevli bayan arkadaşlar arı gibi. Her derde yetişmeye çalışıyorlar, Zeliha hanım tansiyonumu, şekerimi ezberledi ekibi uyarıyor.
Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 3
/ 9
Ödül Töreni Programa katılacak Bakan’ın programına bağlı, plaketlerin saat kaçta verileceği tam bilinmiyor. Bu arada Bülent Arınç’ı beklerken Binali Yıldırım’ı bulduk karşımızda, bölgenin insanıdır, doğaldır da… Noktalar mı?
Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 4
/ 9
Hakan’la sözleştik, sabah kalkıp gündoğumu fotoğrafı çekeceğiz Sarıkamış yamaçlarında. Uyuyamam, ne kadar dalıp kalırsam o kadar, pencereden dışarıyı gözlüyorum, bi türlü ışımıyor, o ara yine dalmışım halam telefonda. İniyorum aslanlar gibi, Sarıkamış’a gelip de üşümeden dönmeyelim” modu da var. Neyse…
Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 5
/ 9
Uzun zamandır gezi yazmamışım, Olimpos’u istemiştim de bi türlü becerememiştim. Hatta Elmalı, Finike, İbradı gibi “Keşif” gezilerini yazamamıştım tam anlamıyla. Hava güzel, boş tepeler, sarıçam ormanıyla kaplı dağlar güzel de sıkıldım, sıkıldık. Taksi çağırdık Hakan ile, Sarıkamış ilçe merkezine indik. Taksiciden, buradaki asker sayısının 3’te bir oranına düştüğünü, dolayısıyla geçimin zorlaştığını, gençlerin göçtüğünü öğrendik. Yeni umut açılacak iki yeni fakülte. Hakan’a dönüyorum, İyi taraftan bak, artık daha az ananın canı acıyacak “oğlum Sarıkamış’ta diye” italikliyorum.
Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 6
/ 9
Taksici bilgilendiriyor: “Abi aha bir bu cadde, birde diğeri. Başka yer yok zaten” dedi ve ilave etti: Kaşar almanızı tavsiye ederim, balın mevsimi değil. Onun için iki sonrası uygundur.” Fotoğraf açısından beklentileri karşılamıyor Sarıkamış merkez. Öylesine yürüyoruz derken… Kaldırımdaki çuvallarda değişik meyve kuruları arz-ı endam ediyor. Hijyen mi? “Hakgetire” diyemeyiz. Bunlar teşhir. İçerisi gayet hijyenik. Hele de Sarıkamış için. “Aradığın bu mu?” diyor Hakan. Evet de bizim meslektaşlar içerde grup halinde alışverişte. Ne ararsan var baldan dut pekmezine, “suyu alınmış kaşar” dan dut kurusuna, hatta dut pestiline. Özüm için dut pestili alıyorum, “sosyetik” olanı değil, yani ceviz filan yok “sadece dut” ve dut kurusu. Hakan tercihini kaşardan yana kullanıyor, sipariş vermişler, “almazsan gelme” gibi. Suyu alınmış kaşara yüz vermiyoruz, tuzlu. Akşam Kars Valimizin Gala Yemeği’ne davetliyiz, yok… aynı otel, aynı salon. İyi değilim. Sabahki gündoğumunda “üşüme hakkı mı” bilmiyorum ama üşüyorum duş alırken, hatta titriyorum. Suyun sıcaklığını hissetmiyorum. Yemekteyiz, başka odada kalan arkadaşta muzdarip “soğuk” sudan. Haydaaaa… Plan yapıyoruz. Sabah erken Kars’a gitmek istiyorum. Akşam 17. 30’da hava limanında olmam gerek çünkü. BYEGM çalışanı bayan arkadaşlarla konuşuyorum. “Yarın yabancı gazeteciler için Sarıkamış ve Kars turu var. Sarıkamış’ı gördünüz, burada eğitime katılın, öğle yemeği için dönecekler, o zaman da onlarla Kars’a inersiniz. Sizi havalimanına bırakırlar” önerisine sıcak bakıyorum. Tabağımı didikliyorum resmen. Erkenden çıkıyorum salondan zıpkın gibi Kafkas Halk Oyunları Ekibi’nin girdiği kapıdan.
Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 7
/ 9
Sabah kahvaltısından sonra eğitim salonuna geçiyorum. AB’nin yapısı, Türkiye’nin AB yolculuğu, hibe krediler filan anlatılıyor. Görevli arkadaş artık adımı bile ezberledi, alıp çıkardı beni, “şimdiden gidin” diye. Sarıkamış dağlarındaki “inat kurbanı” şehitlerimizi görmeye gidiyorum diye seviniyorum. Ama olmuyor. Bir erkek memur arkadaş indiriyor beni arabadan, “bu araç yabancılar için” diyerek açıklama yapıyor. Bende sorun yok, sakinim. Sarıkamış’a kadar gelip çok istediği kaz dolmasını yiyemeyen bürokratın durumu benimkinden daha kötü bence. Neden mi yiyememiş. Mevsimi değilmiş efendim. Ağzına layık olmayabilir diye güvenip verememişler. Sorun değil diyorum. Kimseye yük olmak istemediğimi, artık tek istediğimin saat 17 de bir araçla havalimanına gitmek olduğunu söylüyorum. Ama görevli bayan arkadaşlar duruma razı değil. Tek dertleri oraya davet ettikleri gazetecileri memnun yollayabilmek. Bir araç buldular, yanıma Hakan’ı ve Adanalı Mustafa’yı da aldım. Rehbere gerek yok, aracı kullanan Ahmet dün Sarıkamış dönüşü bizi yoldan alıp otele getirmişti, ona güveniyorum.
Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 8
/ 9
Ve yolculuk asıl şimdi başlıyor. Önce Sarıkamış merkezindeki şehitliğe uğradık. Çevremizi irili ufaklı çocuklar sardı birden, “hoş geldiniz” dediler ısrarla. “Hoş bulduk” deyip cebimizdeki bozuklukları onlara bıraktık. Tepelere gidersek zaman yetmezmiş. Oradan meşhur! Katerina Köşkü’ne çıkıyoruz. Yanında da av köşkü var. Her iki köşk te uzun yıllar askerlerin kullanımı ve korumasındaymış. Daha sonra askerden alınmış, ihale ile işletmeye çevrilmek istenmiş ama olmamış. Olan bir şey tabii ki var: “Yazık olmuş.” Kontrolsüz kalan güzelim yapılar talana uğramış. Teneke bölümleri sökülüp hurdacıya satılıyor, ahşap bölümler sökülüp odun yapılıyormuş. Neyse bekleyelim bakalım. Bi süre sonra çağırırız bir müteahhit, fotoğrafları veririz eline. Bize ahşap görünümlü beton veya plastikten yenisini yapar nasıl olsa. Ardından Ahmet bizi ilçenin dışına götürüyor. Yolboyu renk cümbüşü. “Kimse Kars balının lezzet sırrını aramasın, bu cümbüşte.
Gezen Objektif 33: SUYU ALINMIŞ KAŞAR SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (2) 9
/ 9
Kaç yıldır akar bu dağ başında, günde kaç kişi faydalanır bilemiyoruz. Hangi yıl, kim tarafından yapıldığını bilmediğimiz çeşmenin üç ayrı oluğundan üç ayrı tat su akıyor. Normal su, biraz acı, tam acı, yani bize göre “soda” akıyor üçüncü oluktan. Çeşmenin yanındaki binbir renk çiçeklerin arasından süzüle süzüle akan küçücük bir dere var, hatta dere değil “arık.” Rehberimiz Ahmet, bu dereden sadece olta ile avlanmanın serbest olduğu ama çok güzel yayın ve alabalık çıktığını söylüyor. Kızılderili filmleri geliyor aklıma. Dönüşte trenlerin bakım- onarım işi yapılan bir hangara uğradık. Fotoğraf çekip Kars’a doğru yol almaya başladık. Ama “başladık” sadece. O kadar güzellikler var ki dur- kalk yapmaktan yol alamıyoruz. Ani bir manevra yapıyor Ahmet, bir ormanda duruyoruz. Sarıçam ormanının içinde renk hoyratlığında yarışan bitkilerin arasından bir tepeye çıkıyoruz. Bir yanı vadi, diğer yanda kayaların arasında küçük bir şelale.. Bu arada vakit öğleyi geçmiş, ilaç saati sıkıntı. Önceliğimiz yöresel bir yemekle karın doyurmak. Mardin merkezde ilk işimiz tıkınmak. Ahmet bizi bir esnaf lokantasına götürüyor, “Yöresel” deyince akla gelen “Piti” bitmiş lokantada. Haşlama, kavurma, döner gibi seçeneklere kalıyor iş, üstüne sarma tel kadayıf var ama yüz vermiyorum. Tam bu noktada Cengiz giriyor devreye. “O kim?” Kepez Belediyesi’nde çalışırken liseden staja gelen kızımız vardı Cemile. Cemile okulu bitirip çalışmaya başladığında ilk görev yeri Kars olmuştu. Kendisi bizim familyadan, çektiği birbirinden güzel kış mevsimi Kars fotoğraflarını yorumlarken tanıştığımız, arada bir yazıştığımız Cengiz Erdağlı. Kars’ta olduğumuzu sosyal medyadan öğrenince “görüşmeden gitme” diye mesaj yollamıştı. Telefonlaşmıştık ama ümitsizdim. Eee… Bizi yabancı gazetecilerle aynı dolmuşa almayan erkek memur kardeşimiz böyle bir iyilik yapacağını bilsene yapardı acaba?

KAYNAK: NİZAMETTİN ÖZMEN

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Gezen Objektif 32: SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (1)

Gezen Objektif 32: SARIKAMIŞ BU MUYMUŞ? (1)