Dün 30 Ağustos nedeniyle tüm yurtta Cumhuriyet sevdalıları, Atatürk gençliği, Cumhuriyet kadınları, yaşı ilerlemiş Atatürk askerleri, genci yaşlısı herkes Ata’nın huzurunda kenetlendi…

Tüm engellemelere ve genelgelere rağmen Atatürk Anıtlarına çelenkler sunuldu…

Halkın bayram coşkusunu engelleme girişimlerine karşın tek yürek olunarak, marşlarla Ata’nın huzurunda saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşımız okundu…

Bayramımızı kutlamayanlara ve kutlatmayanlara inat, alternatif kutlamalar ve etkinlikler yapıldı…

Sabah Antalya’da saat 8.30’da yapılan resmi törenin ardından akşam saat 17.00’de binlerce CHP’li, Cumhuriyet sevdalısı Güllük’ten Atatürk Anıtı’na yürüdü…

Ellerinde bayraklarla gelincik tarlasına dönüştürdüler caddeleri…

Verilen mesaj önemliydi; Kimse Ata’nın huzurunda bayram kutlamamızı engelleyemez…

Evet, engellememeli, engelleyememeli…

Ama bu bayram hepimizin bayramı. Tepkiyi sadece CHP, İşçi Partisi, Türkiye Gençlik Birliği veya Atatürkçü Düşünce Derneği koymamalı. Tüm yurtseverler ortak olmalı…

Ayrı ayrı etkinlikler yapılmamalı, bir olunmalı…

Amacımız bir; Cumhuriyet’e ve kazanımlarına sahip çıkmak…

Hep söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim; birlikte olursak, birlikte mücadele edersek engelleri yıkar geçeriz…

Dün Atatürk Anıtı önüne kadar yürüyüp, coşkuyla bayramımızı kutladığımız etkinliğe katılan herkese teşekkürler. Ama lütfen diğer siyasi partiler, sendikalar, meslek örgütleri, dernekler vs sadece bireysel katılım sağlamasın. Ortak programlarla daha güçlü katılım sağlayıp, daha güçlü mesaj verelim…

Ve mesajımızda askerlerimizi de unutmayalım. Bugün Silivri’de yatan ve terörle suçlanan askerlerimiz var…

Bu trajediyi dikkati çekmek zorundayız…

Onlar bayramımızı Silivri’den kutladılar. Avukatları aracılığıyla yayınladıkları mesajlarla sitem de ettiler…

İşte eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un sosyal paylaşım sitesinden yayınladığı mesajı…

"Yarım asra yakın bir neferi olarak onurla hizmet ettiğim Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Aziz milletimin Zafer Bayramı’nı kutluyorum. Bu zafer, Türk milletine ve onun bağrından çıkan Türk Ordusuna aittir…

Kara Harp Okulu’ndan mezun oluşumuzdan 50 yıl sonra, ben ve iki devre arkadaşım(emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Fevzi Türkeri) cezaevlerinde tutuklu olarak bulunmaktayız. Akıl almaz iddialar ve suçlamalar ile bazıları bugün bizleri tutsak olarak tutabilir, ancak Türk milletinin belleğinden gerektiğinde canlarımızı da ortaya atarak vermiş olduğumuz yarım asırlık hizmetlerin izlerini asla silemezler!"…

Evet, kimsenin gücü Türkiye Cumhuriyeti’ne hizmet eden, vatanı için cansiperane mücadele edenlerin hizmetlerini unutturamaz…

Kimsenin ama hiç kimsenin gücü Türk milletine Atasını unutturamaz…

Bayramlarımızı sönükleştiremez…

Aksi olursa Türk milleti kenetlenerek, onlara gereken cevabı verir…

Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi tekrar saygıyla ve rahmetle anıyoruz…

Ve bugün gelinen tablo için onlardan binlerce kez özür diliyoruz…