Sayın Cumhurbaşkanını çok yakından tanıyan, çok muhterem, çok saygıdeğer bir beyefendiye sordum ve şu cevabı aldım: "Veliaht Bilal Erdoğan'dır, Selçuk Bayraktar ya da Berat Albayrak Veliaht değildir" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Erdoğan kendisinden sonra yerine Bilal Edoğan'ın geçmesini istiyor.En çok Bilal Erdoğan'a güven duyuyor,"

Seçim sonuçları bana neler çağrıştırdı?

Derin Anadolu'dan atasözlerini:

 "Bal tutan parmağını yalar!" (atasözü)

"Devletin malı deniz yemeyen domuz ya da keriz!" (atasözü)

"Benim memurum işini bilir!" (Turgut Özal) 

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "Emekli kardeşlerim, hakkınız olanı alacaksınız. Şu andan itibaren emeklilerin bayram ikramiyeleri asgari ücret kadar yani güncel tutarla 8 bin 500 liradır. Şu andan itibaren diyorum çünkü Ramazan Bayramı da dahildir. İktidara geldikten sonra Kurban Bayramı’nda 8 bin 500 lira ikramiyenize ek olarak bu Ramazan Bayramı’nda oluşan 6 bin 500 liralık fark da hesaplarınıza yatacak" diyerek emeklilere Haziran ayında 15 bin TL ödeme yapacakları sözünü vermişti. 

28 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan seçimi Kılıçdaroğlu'nun kazanması durumunda 12 milyon (?) emekliye 28 Haziran 2023 Kurban Bayramı öncesi 15 bin TL'lik ödemeler yatırılacaktı... 

Oğuzhan Uğur'un Babala TV'deki söyleşisi Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu an yeryüzünde yaşayan en zeki, en akıllı, en bilgili, en bilge, en kültürlü, en hazırcevap birkaç kişiden biri olduğunun eşsiz bir kanıtı...Çok akıcı, çok akıllıca cevaplar veriyor, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu...Bu söyleşiyi seyrettiğimde karşımda Albert Einstein var zannetmiştim... 

Kılıçdaroğlu Finlandiya, İsveç, Danimarka, Norveç, İsviçre, Yeni Zelanda, Kanada gibi bir ülkede değerini bulabilecek bir kumaşa sahip...Bizim ülkemizde değerini asla bulamıyor...

Kılıçdaroğlu adeta Yeldeğirmenlerine karşı savaşan Don Kişot durumuna düştü...

Yeldeğirmenleri kim?

Yeldeğirmenleri Azerbaycan lideri Aliyev, Rusya lideri Putin, Katar liderleriydi...

Birleşik Arap Emirlikleri de "Flight recorder" Sedat Peker'in daha fazla konuşmasını engellemişti...Buna engel koymuştu...

40 milyar dolar harcanacak Yeni İstanbul'da (Kanal İstanbul) uçsuz bucaksız devasa araziler, arsalar  satın almış, büyük yatırımları olan Katar liderleri Kılıçdaroğlu'ndan ve Ekrem İmamoğlu'ndan aşırı derecede rahatsızdı...

Rusya her dönemde Türkiye'yle ilgili bir ülkeydi...

1853-1856 arasında Osmanlı, İngiltere ve Fransa ittifakı Rusya'ya karşı savaştı...Rusya'nın sıcak denizlere, Akdeniz'e inmesi engellendi...Modern hemşirelerin öncüsü, annesi Florence Nightingale bu savaşta ortaya çıkmıştı...

1877-1878 savaşında Osmanlı Rusya'yla tek başına savaştı; korkunç bir yenilgi aldık...

Rus Ordusu'nu İstanbul Yeşilköy ve Florya bölgesinden (bugünkü Atatürk Havaalanının olduğu bölgeden) İngiltere'nin Rusya'yı topyekün savaşla tehdidi çıkardı...Osmanlı bunun karşılığında Kıbrıs'ı İngiltere'ye kiraladı...Kıbrıs'taki İngiliz donanması Rusya'nın sıcak denizlere inmesine engel olacaktı...

1725'te Rus İmparatoru Petro Rusların Akdenize inmesi gerektiğini vasiyet etmişti...

1878'de Kraliçe Victoria'nın İngiltere'si Rusların Afrika'daki İngiliz sömürgülerini, İngiliz sömürgesi Hindistan'ı Akdenize inerek tehdit etmesini istemiyordu...İngilizler Osmanlı ülkesinin Rus işgaline uğramasına 1878'de engel oldu...

Rus çarının "Hasta adam" dediği Osmanlı'nın yaşamasına bir süre daha izin verildi...

Birinci Dünya Savaşı'nda Rus ordusu Alman, Avusturya Macaristan ve Osmanlı orduları karşısında büyük yenilgiler aldı...

1917'de İsviçre'den Rusya'ya Almanya ile anlaşarak dönen Rusya Komünist Partisi lideri Lenin Rus İmparatorluk ailesi Romanov'ların 1613'ten 1917'ye kadar süren saltanatına son verdi...Lenin Alman, Avusturya Macaristan ve Osmanlı ordularıyla Rus ordusunun savaşını da sonlandırdı...

1914-1918 tarihleri arasında Osmanlı coğrafyasındaki Araplar, Rumlar ve Ermeniler ayaklandılar ve bu isyanlar Osmanlı ordusuna büyük zarar verdi...Sadece İngiliz komutası altındaki Araplar 1916-1918 arasında 120.000+ Türk askerini şehit etti...

M. Celaleddin Orhan adlı subay anılarında Türk Kurtuluş Savaşı döneminde (1919-1922) Karadeniz üzerinden Rus silah ve cephanesini gemiyle Anadoluya, Ankara hükümetine getirdiğini anlatmıştı...

Çok ilginçtir...Lenin, Çiçerin, Troçki, Stalin dörtlüsünün yönettiği Rusya 1917-1922 arasında 10 milyon Rusya vatandaşının öldürüldüğü bir iç savaş içinde olmasına rağmen Türk Kurtuluş savaşına silah cephane desteği yaparak Yunan, İngiliz, İtalyan ve Fransız ordularının Anadoludan kovulmasına yardım etti...Hindistan halkı da İngilizlerden nefret ettiğinden aralarında altın toplayarak bunları Atatürk ve silah arkadaşlarına yolladılar...


Stalin 23 Temmuz 1945 tarihinde Çanakkale ve İstanbul boğazlarında askeri üs talebini ABD ve İngiltere liderlerine hatırlattığında bu tarihten bir hafta önce atom bombasına sahip olan ABD ve onun müttefiği İngiltere'nin liderleri buna karşı çıktılar...16 Temmuz 1945'te ilk atom bombası denemesi başarıya ulaşmıştı...Stalin'in casusları  Sovyet liderine bu gizli bilgiyi ulaştırmıştı...Stalin bu nedenle en çok ABD'nden çok çekinmekteydi...

Sovyetler Birliği 1944-1945'te Almanya, Bulgaristan, Romanya, Çekoslovakya, Macaristan, Polonya gibi ülkeleri işgal etti...Yunanistan, Arnavutluk, Yugoslavya'yı da Stalin işgal etmek istedi...Ancak Stalin'in müttefikleri olan İngiltere ve ABD buna karşı çıktı...

Stalin'in 1945'te Kars, Ardahan ve Artvin'i Türkiye'den talep etmesi yani 1914 Rusya sınırlarına ulaşmak istemesi İsmet İnönü'yü ABD ve İngiltere ittifakına katılmaya ikna etmekten başka bir işe yaramamıştır...

İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye İsviçre, İsveç, Portekiz, İspanya gibi tarafsız ülke statüsünde kaldı...Ancak Almanya'nın krom ihtiyacını karşıladığı için ABD, İngiltere ve Sovyetler Birliği liderlerinin ağır eleştirileriyle karşılaştı...

Muhteşem Petro 1725'te ölmek üzereyken Ruslara iki hedef gösterdi iddiası çok yaygındır...Yaygın iddiaya göre, Petro bu vasiyetinde "İstanbul ve Hindistan Rusya'nın olmalıdır," diyordu...

(Peter Hopkirk ; The Great Game: The Struggle for Empire in Central Asia)

Son Rus Çarı Putin'de her fırsatta Petro'ya hayranlığını ilan ediyor...

1844 yazında Çar 1. Nicholas İngiltere Kraliçesi Victoria'yı ziyarete gitti...Victoria 25 yaşındaydı...Çar 1. Nicholas bu ziyaretinde Osmanlı İmparatorluğu için "Avrupa'nın Hasta Adamı"dır dedi...Rusya'nın Hindistan'da gözü olmadığını İngilizlere söyledi...Osmanlı İmparatorluğu'nun çok yaşamayacağı bu iki büyük imparatorluğun yöneticilerinin başlıca konusu oldu...İngiltere ve Rusya Sultan Abdülmecid'in tahtta mümkün olduğu kadar uzun süre kalması konusunda 1844 yaz aylarında uzlaştılar...

(Peter Hopkirk ; The Great Game: The Struggle for Empire in Central Asia)

Rusya Çarı (İmparatoru) 1. Nicholas (1796-1855) İngiltere'nin Rusya elçisi Seymour'a (21 September 1797 – 2 February 1880) 9 Ocak 1853’de o ünlü deyimi bir defa daha kullanarak, Osmanlı Devleti’nin “hasta adam” olduğunu ve mirasının paylaşılması için tedbir almanın yararlı olacağını söyledi.Seymour'da Çar'la yaptığı bu sohbeti Londra'ya rapor edince Çar'ın bu hasta adam benzetmesi bir kez daha her tarafa yayılmıştı.Çar, 9 Ocak 1853’te İngiliz elçisi Sir George Hamilton Seymour’a şunları söyledi:

“İngiltere için beslediğim duyguları bilirsiniz. Bence İngiltere hükümeti ile hükümetimin anlaşması esastır. Böyle bir anlaşmayı gerektiren şartlar, hiçbir vakit bugünkü kadar önemli değildi. Biz anlaştıktan sonra, Batı Avrupa devletleri umurumda bile değil. Bence hiçbir değeri yok.Osmanlıya gelince, bu bambaşka bir problemdir. Bu devlet buhranlı bir durumdadır.Başımıza pek çok işler çıkarabilir.”

İngiliz elçisi, Çar’dan Osmanlı hakkındaki düşüncelerini detaylandırmasını talep edince Çar şöyle devam etti:

“Kollarımız arasında hasta bir adam var. Çok hasta. Size açıkça söylemeliyim ki, gereken bütün tedbirleri almadan önce, onu günün birinde kaybetmemiz büyük felaket olacaktır. Osmanlı ansızın ölebilir. Ölüleri diriltemeyiz. Osmanlı ölünce bir daha dirilmemek üzere ölecektir. İşte bunun içindir ki size soruyorum: Böyle bir olay ile kargaşalık, anarşi ve hatta bir Avrupa savaşı karşısında kalmaktansa, önceden tedbir almak daha akıllıca bir hareket olmaz mı?”


İngiliz elçisi Sir Hamilton Seymour’un Çar’a verdiği cevap ise şöyleydi:

“Niçin daima Osmanlının öleceğini hesaba katarak bu felaketten önce veya sonra tedbirler almayı düşünmeli? Niçin hastayı tedavi etmeyi düşünmemeli?” “Majesteleri lütfen beni mazur görsünler. Şunu söylemek zorundayım ki, kuvvetli ve alicenap adama, zayıf ve hasta adamı korumak düşer.”

Seymour aynı zamanda, hasta adamın iyi olmak için, onu ameliyat edecek bir operatöre değil, onu tedavi edecek bir doktora ihtiyacı olduğunu söylemiştir.

14 Ocak 1853’te İngiliz elçi Seymour’u yanına davet eden Çar konuyu tekrar açarak,

" Şimdi sizinle bir dost ve bir centilmen gibi konuşmak istiyorum" diyerek, İngiltere’nin İstanbul’a yerleşme gibi bir niyeti varsa, buna müsaade etmeyeceğini, kendisinin İstanbul’da gözü olmadığını, fakat önleyici tedbir alınmazsa, İstanbul'u geçici olarak işgal etmesinin zorunlu olacağını bildirdi.

Çar, Şubat ayındaki konuşmasında da Osmanlı hakkındaki teklifini açıkladı:

Eflak & Boğdan , Bulgaristan ve Sırbistan Rusya’nın himayesi altına verilecek, İngiltere de Mısır ile Girit’i alacaktı. Çar bu konuda şöyle diyordu: “Osmanlı Devleti’nin yıkılışından sonra mirası bölüşüldüğü zaman, İngiltere Mısır’ı işgal ederse, tarafımdan hiçbir itiraz yapılmayacaktır. Kandiye (Girit) hakkında da aynı şeyi söyleyebilirim. Bu da size daha çok yakışır ve niçin orası İngiliz ülkesi olmasın.” Çarın teklifine göre, İstanbul bağımsız şehir olacaktı. İngiltere, Çarın teklifini reddetti. Eğer Çar İngiltere’yi ikna edebilmiş olsaydı, hasta adamın ölümünü ilan edecekti.

Çar, bütün girişimlerine rağmen İngiltere’yi kendi tarafına çekemeyince, Osmanlı Devleti aleyhinde tek başına harekete geçmeye karar verdi.

Amiral Pavel Stepanovich Nakhimov (1802-1855) komutasındaki Rus filosunun 30 Kasım 1853 günü Batum’daki Türk kuvvetlerine yiyecek ve cephane götüren 12 parçalık Türk filosunu Sinop limanında yakıp, tarihe Sinop baskını diye geçen olayı gerçekleştirmesi ve 4000 kişiyi öldürmesiyle Çar planlarını hayata geçirmeye başladı.