Kürsüye çıkan Ali Yılmaz, akaryakıt istasyonu sektörü ile ilgili konuşmasından sonra ATSO Başkanı Ali Bahar’a Muratpaşa Belediyesi’ne ait Ermenek’teki arsayı satın almasıyla ile ilgili olarak bir rant elde ettiğini iddia ederek “Amacım kavga etmek değil, ortamı germek değil. Ama birtakım şeyleri de konuşmalıyız. Eteğimizdeki taşları dökeceğiz. Birincisi Ali Bahar şunu soruyorum; Davut Çetin bundan önceki başkanın gerçekten vizyonunun dar olduğu ile suçlandı. Antalya’nın birçok kesimi tarafından. Yeni başkanımız da vizyonunun çok geniş olacağı iddiası ile geldi. Öncelikle bunları bize artık açıklaması lazım. Ne yapacağız? Antalya’yı alışveriş merkezi mi yapacağız? Antalya’yı Disneyland mı yapacağız? Antalya’yı sağlık merkezi mi yapacağız? Ben o kadar vizyon sahibi olsam ben Ticaret Başkanı olurdum. Ama Başkan Ali Bahar’a birkaç tane sorum var. Birinci sorum şu: Biliyorsunuz ki siz Antalya Ticaret Odası’nı çok iyi yöneteceğinizi ve yön vereceğinizi söylediniz. Benim bildiğim bir olay, Muratpaşa Belediyesi’ne ait Ermenek’teki bir arsayı satın aldınız. 2 milyon 500 bin liraya. Bunu geçenlerde 20 milyon 500 TL’ye sattığınızı duydum. Bu aradaki parayı Muratpaşa Belediyesi’ne bağışladınız mı? Kamuya ait bir arsa imar tadilatı yapılmadan ucuz fiyata satılır, daha sonra imar tadilatıyla benzinliğe çevrilir. Bu imar tadilatında Büyükşehir’e evet oyu verdiniz mi? Bu aradaki farkı, Muratpaşa Belediyesi’ne bağışlamayı düşünüyor musunuz? Bu soruların cevabını almazsak birlikte çalışamayız. Ben Ali Bahar’la gerçekten çalışmak istiyorum. Biz şehrimizi seviyoruz. Vizyonumuz rant olmamalı, vizyonumuz üretmek ve katma değer olmalı” dedi.
KIRKGÖZ GELİRİ SEÇİM KAMPANYASINA MI GİTTİ?
Ali Yılmaz, Kırkgöz’deki kooperatiften elde edilen gelirin Ali Bahar’ın seçim kampanyasında kullanıldığını iddia ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir konu daha var. Kırkgöz’de bir kooperatif kurulmuş. Tarım arazisine ve su havzasına. Kuranlar kim, ANSİAD üyeleri ve Ali Bahar’ın kardeşi var. Arkadaşlarımız oraya bir kooperatif kurmuşlar. Üye kaydetmişler. Sınırlı sayıda kooperatif kurmuşlar. O üyelere birer villa verilecekmiş. Burada elde edilen finansmanla Ali Bahar’ın seçim kampanyası desteklenmiş. Eğer doğruysa yalan da olabilir. Ben gerçekten ranta ve kolay para kazanmaya karşıyım. Ali Bahar derse ki; Benim bununla bir ilgim yok. Kardeşimi de almışlar kullanmışlar. Başarılı bir insansınız. Siz ANSİAD’ı MÜSİAD’ı bir araya getirdiniz. CHP’li belediyeler bir arada. AKP’li belediyeler bir arada. Nasıl bir araya getirdiniz bu adamları? Yani masonlarla tarikatçıları bir araya getirdiniz. Bunu bir de Çetin Osman Budak becermişti. Organize sanayide bugüne kadar gelmiş geçmiş başkanların, yönetim kurulu üyelerinin, Bahar Ailesi’nin, Çetin Osman Budak’ın, Davut Çetin’in kaç tahsisleri varsa bunu öğrenmek istiyorum. Kaçını kendileri çalıştırıyor, kaçını kiraya verip rant sağlıyor?”
“VİZYON SAHİBİ OLMAMIZ YAPTIĞIMIZ İŞLERDEN”
ATSO Başkanı Ali Bahar, Ali Yılmaz’ın iddialarına şu şekilde cevap verdi: “Meclis Başkanı da ANSİAD üyesidir. Burada ANSİAD üyesi başka arkadaşlarımız da vardır. Ben de ANSİAD aynı zamanda TÜSİAD üyesiyim. Kendisi vizyon koyarsa, şehire değer katmış biridir. Toplantılarımıza, çalıştaylarımıza bekliyorum. Şimdi vizyon sahibi olmamıza gelince, bu yakıştırmayı ben söylemiyorum. Vizyon sahibi olduğumuz yakıştırılıyor bize. Nereden yakıştırılıyor? Yaptığımız işlerden değil mi? Yani OSB’de yaptığımız, okuldan, o yaptığımız kreşten, otellerden. Şimdi teknopark açıyoruz. Türkiye’nin en iyi teknik kolejini yaptık. Şimdi de Türkiye’nin en iyi Teknopark’ını açıyoruz. Yeni nesil bir teknopark. Arkadaki tahsisleri, arkadaki 55 dönümlük yerleri verip, öndeki binayı yapıp kendi içinden çıkarmak suretiyle çok değerli bir eser daha kazandırıyoruz. Yani bize vizyon sahibi deme sebepleri yaptığımız işlerden.”
“AİLE YADİGARIYDI RANT YOK”
Ali Yılmaz’ın Ermenek’teki arsa ile ilgili olarak rant iddiasının üzerine Ali Bahar o arsanın baba yadigarı olduğunu söyleyerek “2016 yıllarında mı o civarlarda aldık Ermenek’teki söylediğiniz yeri. Yıllarca babamızın vergisini yatırdığı, babamızdan kalma bir yerdir. Beş tane parsele böldü orasını Muratpaşa. Ne bedelsiz aldık, ne yıllarca vergisini yatırdık diye bize al bunu dediler, bizim elimizden aldılar onu. Baba yadigarı diye ihaleye girdi, çatır çatır ihale yükseldi. Babamızın yeri diye cereme ödedik de aldık orayı biz. Sonra zaman geldi her kişi gibi bir yasal başvuruda bulundu kardeşim. Orayı hak etti. Etmez olaymışız, şey olarak petrol istasyonu olarak tamam mı? Konut olarak çok daha değerli oldu, zarar ettik. 2015-2016 yılında mı ne aldığımız paranın çok daha zarar ederek elimden çıktı. Orası babamızın yadigarıydı, orada rant yok” dedi.
“BİZ HARAM YEMEYİZ”
Kırkgöz’deki kooperatiften alınan paranın seçim kampanyasında kullanılmadığını dile getiren Ali Bahar, “Kırkgöz’e gelince, onu da biraz önce söylediniz. Orası Döşemealtı’nda bir yerdir. Su kanalı falan üstüne değildir. İhale ile alınmamıştır, hazineden alınmamıştır, orman falan yoktur, öyle bir rant yoktur. Doğru mu? Doğrudur. Sanayiciler bir araya gelmiş kooperatif kurmuşlar bir yer almışlar. Nereden almışlar? Elden almışlar. Nasıl almışlar? Vermişler parasını almışlar. Tarım arazisi, yasal başvurularında bulunuyorlar. Yanlışsa verilmez. Sağı imarlı, solu imarlı. Parası verilmiş alınmış. Başvurulur, olursa olur olmazsa olmaz. Bunda çok büyük bir sorun yok ki. Ama şunda şöyle bir sorun var, seçim kampanyası. Sen parayı bilen adamsın. Böyle şey olur mu? Sen buna inanır mısın? Ben Şarampol’lu Ali Bahar’ın torunu Ali Bahar’ım. Biz haram yemeyiz. Biz kimsenin rızkını engellemeyiz” dedi.
“HİÇ KENDİME TAHSİS ALMADIM”
Ali Bahar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir araya getirmek kötü bir şey mi? Hani dedin ya, ‘Onu getirdin bunu getirdin ben sana hayranım’ diye. 4 yıl sonra daha hayran olacaksın merak etme. Çünkü niye biliyor musun? Herkesi bir araya getirebilmek demek, entegre projeler yapabilmek demektir. Ayrışırsan herkesle, o projeleri yerine getiremezsin. Şehre değer katamazsın. Ben, bana küsenlerinde ayağına gidiyorum. Sana bir ilavede bulunayım, benim ilk fabrika tahsisimi veren Davut Çetin’dir. Ben başkanken hiç kendime tahsis almadım. Ben başkanken tahsis 600 liraydı. 10 dönüm değerinde değeri 6 milyon liraydı. Şu an 4 bin 300 lira. Yani 10 dönüm yer 43 milyon lira oldu. Sence ben nasıl bir enayiyim de kendime hiç tahsis yer almadım? Fabrikalarımdan bir tanesi kiralık. Serkan Bahar’ın süt fabrikası. Demek ki bizim bir prensibimiz var, demek ki o rantla çok ilişkimiz yok.”
BUSE YEŞİL
