Özel okullar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen yıllık TÜFE ve ÜFE ortalaması oranındaki zam sınırını aşmaya çalışırken, velileri endişelendiren bir diğer durum ise yemek ücretlerine yapılan zam ve ek eğitim ödeneği adı altında alınan ek ücretler. Bu durum, devlet okullarında ise istenen aidat ödemeleri ile birleşince veliler arasında rahatsızlık yaratıyor.
Özel Okul Ücretleri Tavan Yaptı: 300 Bin TL
En düşük özel okul ücreti, 2024 kayıt yenileme döneminde 300 bin TL'ye ulaştı. Bu durum, binlerce veliyi devlet okullarında istenen kayıt paralarından bıktırdı. Veliler, milyonlarca kişinin Milli Eğitim Bakanlığı'na ulaşamaması üzerine sosyal medya ve Şikayet Var platformunda şikayetlerle seslerini duyurmaya çalışıyor.
Veliler Arasında Kararsızlık: Özel mi, Devlet mi?
Eğitim Koçu Metanet Dalgül, velilerin özel okul ve devlet okulu arasındaki kafa karışıklığını değerlendiriyor. Dalgül, 'Pek çok aile, çocuklarının İngilizce eğitim alması ve yabancı öğretmenlerden ders görmesi umuduyla özel okullara yöneliyor. Ancak, bu okulların vaat ettikleri gibi kaliteli bir eğitim sunmadığı sır değil' diyor. Dalgül, özel okulların yüksek ücretlerine rağmen, eğitimde beklenen kalitenin genellikle karşılanmadığını vurguluyor.
Eğitimde Başarı Garantisi Gerçek mi?
Eğitimde başarı garantisi vermenin, öğrenmeyi basitleştirmek anlamına geldiğini belirten Dalgül, 'Bu mümkün değildir. Öğrencilerin sadece sınav başarısına odaklanmaları, geniş bir bakış açısına sahip olmalarını engelleyebilir' diyor. Özel okulların sınav başarı garantileriyle öne çıkması, ailelerin tercih sebeplerini etkiliyor. Ancak, bu iddiaların gerçeklik payı sorgulanmalı.
Eğitimde Fırsat Eşitliği?
Eğitimde adalet ve fırsat eşitliği konularının göz ardı edilmesi, yüksek maliyetlerin sınıf ayrımcılığına neden olduğunu vurguluyor. Her çocuğun eğitim hakkının sınırlanmasına yol açan bu durum, eğitimde adaletsizlik yaratıyor. Eğitim, maddi olanaklara dayalı olmamalıdır.
Gereken Yasal Düzenlemeler Yapılmalı
Eğitimde adaleti sağlamak için kamu okullarının kalitesinin arttırılması ve özel okul ücretlerinin denetlenmesi gerektiğini savunan Dalgül, aynı zamanda eğitimde başarı yerine geniş bir bakış açısını teşvik eden bir modelin benimsenmesi gerektiğini belirtiyor. Toplumun geleceğini şekillendiren eğitim, her çocuğun eşit fırsatlara sahip olması gereken temel bir insan hakkıdır.
