Kapanan veya kapanmak üzere olan eğitim kurumları hakkında değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, “AKP iktidarının eğitim politikasının önemli ayaklarından birisi eğitimin özelleştirilmesi oldu. Eğitimin her öğrenci için kamusal bir hak olduğu gerçeğini görmezden gelen iktidar özelleştirme hedefini yüzde 30’lar olarak belirleyip özel okullara hem hukuki, hem ekonomik destekler sağladı. Özel okul açma kriterlerini gevşeten düzenlemeler yaptı. Özel okulda çalışan öğretmenlerin kamuda çalışan öğretmenden az ücret alamayacağı seklindeki var olan düzenlemeyi değiştirdi, özel okulların teminat belgesi vermesi zorunluluğunu kaldırdı, öğrenci başına okullara teşvikler sağladı” dedi.
EKONOMİK KRİZ ÖĞRENCİYİ DE ÖĞRETMENİ DE VURDU
“Plansız bir şekilde yaygınlaşan özel okullarda çalışan öğretmenler hiçbir güvenceleri olmadan asgari ücretin de altında ücretlere çalıştırılmaya başlandı” diyerek özel okul öğretmenlerinin geçim sıkıntısı içerisinde olduğunu belirten Başkan Nurettin Sönmez, “Yine veliler de hiçbir teminat olmadan çocuklarını kayıt yaptırmak zorunda kaldılar. Birçok zincir okul sahiplerinin inşaat vb. başka şirketleri de mevcuttu. Velilerden peşin alınan eğitim öğretim ücretleri okulun personel giderine, eğitim öğretimin sürekliliğine harcanmadı ve diğer şirketlerine aktarıldı. Yeterli denetim yapılmadı. Küçük yerel okullarda ise ekonomik krizin etkisiyle öğrenci sayılarında azalma meydana geldi. Birçok veli çocuğunu özel okullardan almak zorunda kaldı” diye konuştu.
“VELİ, ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN MAĞDUR”
Başkan Sönmez, “Gelinen noktada ülke genelinde birçok özel okulun el değiştirdiği, battığı, kapısına kilit vurduğu görülmektedir. Bu tür gelişmelere karşı önlem almış olması gereken Milli Eğitim Bakanlığı bu önlemleri almadığı için veliler, öğrenciler ve eğitim emekçileri mağdur oldular. Özel okullarda çalışıp ücretini alamayan çok sayıda öğretmen hukuki yollardan emeğinin karşılığını almaya çalışıyor. Birçok veli özel okula parasını ödediği halde hizmet alamadığı için mağdur olmuş durumda. Biz Eğitim Sen olarak diyoruz ki eğitim her çocuk için kamusal bir haktır. Sosyal devlet bu hakkı vatandaşlarına sağlamakla yükümlüdür. Eğitim, sağlık acımasız piyasa koşullarına terkedilemez” diyerek açıklamasını tamamladı.
“ENFLASYON EĞİTİMİ DE VURDU”
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar ise konuyla ilgili olarak, “Türkiye’de son yıllarda artan aşırı enflasyon nedeni ile özel okullar ve özel eğitim kurslarında personel giderleri başta olmak üzere diğer giderlerin artması ile maliyetlere yetişemeyen eğitim kurumları bire birer kapanıyor. Her özel eğitim kurumunun, personel giderleri, kağıt, araç-gereç, elektrik, su ve kira artışı sebebiyle çoğu eğitim kurumu kapanmayla karşı karşıya. Özel eğitim kurumları bu sorunu ilk olarak personel azaltma yöntemi ile tutmaya çalıştı. Daha sonra okullar işin içinden çıkamaz hale geldi. Ülkemizdeki enflasyon oranı yıllardır bastırılıyor ve maaşlara yansımıyor. Burada artık kurum sahibi bu giderleri karşılayamaz hale gelmiştir. Özel eğitim kurumları kayıt ücretlerini Haziran Ayı’nda veya Eylül Ayı’nda alır. Bu aylarda alınan kayıt ücretleri dönem içinde enflasyon sebebi ile eriyor. Yıl içerisinde yaşanan enflasyon sebebi ile kurumların gider maliyetleri de artıyor. Bu durumda özel eğitim kurumları kapanıyor. Kapanan özel eğitim kurumları daha sonra da velilerin verdiği kayıt ücretlerini geri ödeyemiyor, öğrencisini başka bir okula aldıran veli de öğrenci de, kurumda çalışan öğretmen de büyük mağduriyet yaşıyor” açıklamalarında bulundu.
“DEVLET YÖNETİCİLERİ ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPMALI”
Başkan Sadık Acar, “Kepenk kapatan özel eğitim kurumlarında velinin parası iade edilmemektedir. Yıl içerisinde okul personeline maaş ödemesi de yapılamayınca, personelde haklı olarak işi bırakmaktadır. Bu durum eğitimin kalitesini de düşürmekte ve öğrencinin eğitimi yarıda kalmaktadır. Bunun faturası yine çocuklara kesildi. Özellikle son sınıf öğrencileri bu durumdan kötü etkilenmiştir. Üniversite veya lise sınavına girecek olan öğrenciler ani bir okul kapanması ile farklı kurumlara gitmek zorunda kalmıştır bu da sınavlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Burada iş ülkeyi yöneten kişilerin mali bir disiplini olmaması herkesi etkilemektedir. Türkiye’de aylık değişen enflasyon karşısında özel sektörde eğitim veren kurumlar, öğrenciler, veliler büyük bir mağduriyet yaşamıştır. Eğitim-İş olarak bu süreç içerisinde gençlerin geleceğinin köreltilmesini istemiyoruz ve hızlı bir şekilde önlem alınması gerektiğini belirtiyoruz. Çocuklarımız eğitim öğretimden mahrum kaldı, devleti yönetenlerin sorumsuzluğunun bedelini neden öğrenciler ödüyor? Eğitimde tasarruf olmaz. Çocuğuna biraz daha kapsamlı eğitim aldırmak isteyen velilerimiz de mağdur olmuştur bu yaşanan eğitim kaosu bir an önce çözüme kavuşturulmalı ve çocukların geleceği için devlet yöneticilerinin üstüne düşeni yapması gerekiyor” dedi.
Arda KIR
