Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Eğitim Eğitimi öğretmene bırakın!

Eğitimi öğretmene bırakın!

Eğitim-İş Antalya Şubesi, Genel Başkanları Kadem Özbay’ın katıldığı basın açıklamasında öğretmenlerin maaşlarının yetersiz olduğunu, laik ve bilimsel eğitimin önemine değindi. Genel Başkan Özbay, Attalos Meydanı’ndan “Okullarda, tarikatların yapılanmasına izin vermeyeceğiz” mesajı verdi.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Eğitimi öğretmene bırakın!

Eğitim-İş Sendikası’nın yaptığı basın açıklamasına Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, gazeteci-aktivist Songül Başkaya, sendika yöneticileri ve üyeleri katıldı.

DSC_0246

“İMAMDAN DANIŞMAN OLMAZ”

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Bugün çocuklarımız okullarda musluklardan temiz olmayan suyu içip, kantinden bir tost dahi alamazken; kalabalık sınıflara mahkum edilmişken, mesleki eğitim adı altında sermayeye çocuk işçi olarak sunulurken, ailesi zengin öğrenci ile yoksul öğrenci arasındaki makas daha da açılmışken, eğitim emekçileri açlık sınırında ücretlere mahkum edilmişken, 1 milyona yaklaşan atanmayan öğretmen varken, şimdi bir de çocuklarımız eğitim dışı kurumların kucağına itilmeye çalışılmaktadır. Onca skandala rağmen dernek/vakıf maskesi takmış tarikatlar MEB protokolleri aracılığıyla eğitimde cirit atmaya devam etmektedir. Eğitimdeki bu gericileştirme hamleleri 28 Mayıs seçimleri biter bitmez hızlandırılmış, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere birçok ilimizde devlet okullarına pedagoji eğitimi almamış din görevlisi gönderilmesi bunun en somut örneği olmuştur. Seçimden hemen sonra İstanbul’da Bilal Erdoğan’ın yönettiği bilinen TÜGVA’ya 238 okulun tahsis edilmesi, ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)’ kapsamında yapılan protokolle okullara ‘manevi danışman’ adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atanması eğitimde çok başlılığın artacağının da net sinyallerini vermiştir” ifadelerini kullandı.

“ÖĞRETMENLİĞE HAKARET”

“Alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri ve yapıları eğitim sistemimize sokmak kamu kaynaklarını israf etmektir” diyerek Milli Eğitim Bakanlığı’na yüklenen Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırı; laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıt ÇEDES protokolünü yargıya taşıdık. Bugün de burada ve tüm Türkiye’de eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı “Çocukları korumak, vatanı korumaktır” anlayışıyla alanlardayız. Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz, gelin bu protokolü birlikte reddedelim! Eğitime, geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkalım! Çünkü ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır. Çünkü ÇEDES protokolü tehlikelidir: Eğitim biliminden pedagojiden bihaber, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri okullara sokmak travmatik etkileri de beraberinde getirecektir. ÇEDES protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Eğitim-öğretim eğitimcilerin işidir. Okul yöneticilerine sesleniyoruz: Okullardaki eğitim faaliyetinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır. Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen’in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin” şeklinde konuştu.

DSC_0244

“ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Genel Başkan Kadem Özbay, “Sevgili meslektaşlarımız öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen’in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz! Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim ve eğitim emekçisi bu kadar değersizleştirilemez! Eğitim-İş olarak bu arsız kuşatmaya “dur” demek için bir kez daha harekete geçiyoruz. Yoksulluk sınırının altında olan maaşlarımızın enflasyon karşısında sürekli erimesini protesto etmek için, mesleki itibarımıza yapılan saldırılara ve haklarımızı gasp etme girişimlerine karşı çıkmak için, eğitim sistemimizin üzerine çöken gerici ve piyasacı karanlığa dikkat çekmek için, çocuklarımızın eşit ve nitelikli eğitim hakkının gasp edilmesine karşı durmak için, eğitim dışı kurumların, dernek maskesi takmış tarikatların sistematik olarak eğitime dahil edilme girişimlerine boyun eğmeyeceğimizi göstermek için, tüm Türkiye’de alanlardayız! Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkıyoruz! Uyarıyoruz! Eğitimin memleketin en birincil meselesi olduğunu hatırlatıyor, uyarılarımız dikkate alınmaz ve eğitime dair sorunları çözümü için adım atılmazsa eylemliliğimizin artarak devam edeceğini ilan ediyor, tüm yurttaşlarımızı da destek vermeye davet ediyoruz! Bu mücadele aydınlanma mücadelesidir! Bu mücadele gelecek mücadelesidir! Bu mücadele hepimizin mücadelesidir!” ifadelerini kullandı.

“ÖNLEM ALINMAZSA SORUNLAR ARTACAK”

 Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “Antalya’da milli eğitim çalışanlarının teveccühüyle yetkili sendika olan Eğitim-iş, bu sıfata layık olmak, eğitim çalışanlarının sesi olmak adına, yetkili sendika olmanın verdiği sorumluluk duygusuyla, yıllardır yetkili ama etkisiz sendikanın görmezden geldiği, halının altına süpürdüğü sorunları gündeme getirmeye ve bu sorunlar çözülünceye kadar da konunun takipçisi olacağını buradan ilan etmektedir. Tüm merkez ve taşra ilçelerimizden topladığımız verilerle çok somut bir şekilde ortaya koyacağımız eğitim-öğretime dair tüm sorunları burada tüm kamuoyu ile paylaşacağız ve önümüzdeki yıl yine bu dönemde elde edeğimiz verileri karşılaştıracağız. Bakalım bu bir yıllık sürenin sonucunda eğitimdeki sorunların ne kadarını çözeceksiniz? Gerçi bunca yıllık performansınıza bakılırsa bırakın sorunların tamamının ya da büyük çoğunluğunun çözülmesini korkarız ki bu sorunlar katlanarak artmaya devam edecek” dedi.

“GÜVENLİK VE HİZMETLİ YOK”

Başkan Sadık Acar, “İlimizde bir çok okulda sınıf mevcutları çok fazla. Bizim belirlemelerimize göre 53 okulda sınıf mevcutları 40 ve üzerinde. Bu denli kalabalık sınıflarda sağlıklı ve verimli bir eğitim-öğretim ortamının oluşmasının çok zor olduğunu eğitimciler olarak çok iyi biliyoruz. Ve yine yüzlerce okulumuzda da sınıf mevcutları 30’un üzerinde. Hizmetli yetersizliği bir diğer meselemiz. 65 okulumuzda hizmetli yok. Bu da okulların temizliği ve düzeni konusunda sorunları beraberinde getiriyor. Güvenlik görevlisi belki de en büyük sıkıntılarımızdan biri. Önceki yıllarda işkur aracılığıyla okullara güvenlik görevlisi sağlanıyordu ancak tasarruf etme gerekçesiyle artık okullarımıza güvenlik görevlisi verilmiyor. Bunun sonucunda da çocuklarımızın güvenliği ikinci plana atılıyor. Bir çok okulda güvenlik konusunda hiçbir yetkinliği olmayan hizmetli ya da diğer okul personellerinden güvenlik hizmeti vermesi bekleniyor ama bu konuda uzman olmadıkları için okullarda sıkıntılar yaşanıyor. İl genelinde en çok üyeye sahip sendika olmamıza rağmen toplamda sadece 200 civarında okul idarecisi üyemiz var. Bu da gösteriyor ki okullara yönetici ataması ya da görevlendirmesi yapılırken hangi sendikaya üye olduğuna bakılıyor ve yandaş bazı sendikalara bu konuda pozitif ayrımcılık yapılıyor. Bir çok okul müdürlüğü, müdür yardımcılığı, ilçe milli eğitim ve şube müdürlüğü görevleri kadrolu atama yerine vekaleten görevlendirilmiş kişiler tarafından yürütülmektedir” ifadelerine yer verdi.

Arda KIR

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
ERDOĞAN'IN OKUMASI GEREKEN BİR KİTAP

ERDOĞAN'IN OKUMASI GEREKEN BİR KİTAP