‘ Bugün köşemi , çok kıymetli bulduğum Kader Sevinç’in yazısına ayırıyorum’
Dünyada çok ciddi bir göç dalgalanması yaşanıyor. Herkes daha yüksek standartta yaşayabileceği yerlere göç ediyor.
AB Ülkeleri "Altın Vize" Uygulaması Nedeniyle AB Kurumları İle Karşı Karşıya Geldiler
2008 krizini takiben ekonomideki yaraları sarmak için AB üyesi devletlerin önünü açtığı yatırımcı göçü, "altın vize" türü programlarla olduğu gibi onun dışında da yaşanıyor. "Altın vize" uygulaması AB Komisyonu’nun buna yönelen ülkeleri uyarmasına yol açmıştı.
"Altın vize" / "Yatırım ile ikamet" programları özellike Yunanistan, Portekiz, G.Kıbrıs, Bulgaristan ve Malta'da ortaya çıktı. Portekiz bugün bu programı sonlandıracağını açıkladı.
Kara para aklama, dolandırıcılık ve yeteri şeffaflığın sağlanmaması gibi sorunlar nedeniyle özellikle AB tarafından 2020'de bazı AB üyesi ülkelere yasal işlem başlatılmıştı.
"Altın vize" programı yatırımcıya oturum izni vererek, AB içinde serbest dolaşım imkanı tanıyor. Vatandaşlığa başvurma hakkı, ülkesine göre değişse de genellikle 5 yıl sonra kazanılmakta. Elbette kişiler koşulları yerine getiriyorsa bu işlerlik kazanıyor.
Bir AB ülkesinden edindiğiniz ulusal pasaport aynı zamanda AB pasaportu olduğu için tüm AB ülkeleri bu uygulamalardan etkileniyor.
Bir AB ülkesinden pasaporta sahipseniz, diğer AB üyesi ülkelerde yerleşme, iş kurma, sosyal sisteme dahil olma hakkına da sahip oluyorsunuz.
Türkiye'den de Malta'da "altın vize" programına katılanların isimleri açıklanmıştı. Bu kişiler şu aralar vatandaşlık alma aşamasında olmalılar. Belki de çoktan oldular.
Malta'dan "altın vize" ile oturum / vatandaşlık alanlar arasında iktidara çok yakın durma çabası içindeki iş insanları da diğerleri de var.
Malta, AB'nin uyarıları ve yasal süreç başlatması nedeniyle programda değişiklik yapmak zorunda kaldı.
Altın vize programları sıkılaştırılıp, yavaş yavaş sonlanırken bu kişilere AB vatandaşlığı verilip verilmeyeceği bir soru işareti olarak duruyor.