Koronasız bir kış geçiriyoruz. Korona vakaları var ama eskisi gibi değil. Geçen yıllarda alınan önlemlere de  artık pek uyan yok. Maskeyi takan da.

Buna karşılık grip salgınında önceki yıllara göre belirgin bir artış var. Doktorlar bu salgına karşı halkı uyarıyor. Yetişkinleri de, çocukları da sarsıyor salgın. Hastanelerde ciddi bir yoğunluk gözleniyor. Keza Aile Hekimliklerinde de benzer yoğunluk var. Bireyler ikamet ettikleri yerlerin yakınındaki bu yerlere kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Grip olsun, başka sağlık sorunu olsun bireyin ilk başvurabileceği yer Aile Hekimlikleri. Birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri sunuyorlar.  

Güzel bir hizmet bireylere yönelik. Özellikle grip salgının yoğunlaştığı şu günlerde önemli bir hizmeti yerine getiriyorlar. Hastanelerin yükünü nispeten hafifletiyorlar. Ancak hiç sorunları yok değil.  Kemer’de yaşayan bir dostum anlattı: “ Benim oğlan kaç gündür hasta. Ateşler içinde yatıyor, öksürüyor. Nezle. Grip olmuş. Okuldan kapmış. Çocuğu aldım yakınımızdaki Aile Hekimliğine (Arslanbucak) götürdüm. Girişte her zaman bir yoğunluk olurdu. Bu kez kimseler yoktu. Başta sevindim. Sıra beklemeksizin oğlanı doktor hanıma göstereceğiz diye.

 Sevincim kursağımda kaldı. Kapıda karşılayan hemşire “doktorlar mahkemede” dedi. Şaştım kaldım  “ne mahkemesi, ne işleri var mahkemede, oğlan ateşler içinde” dedim. Hemşire cevap verdi “ Ev sahibi çıkmamızı istiyor. Burayı boşaltmamızı istiyor kaç zamandır. Mahkemelik olduk. Doktor hanımlar bu nedenle mahkemedeler. Sonuç ne olur bilmiyorum. Siz öğleden sonra gelin. Sizden önce gelenlere de sonra gelin  dedik “dedi. Çaresiz eve geri döndük, öğleden sonra tekrar gittik. Doktoru gördük. Bu arada doktora sordum “ne oldu mahkeme?” diye. “Mart ayına kaldı” dedi. 

Dostum dertliydi. “Mart ayında Mahkeme, ev sahibini haklı bulur da, Aile Hekimliğinin taşınmasına  karar verirse , yöre sakini Aile Hekimliğinin yokluğunda ne yapar, nereye gider, insanların derdine kim deva olur bilmiyoruz” diyordu. Kendisini teselli etmek için “Belediye Başkanınız çalışkan bir  Eğitimci. Başta çocuklar, yöre sakinlerinin  doktorsuz kalmalarına gönlü razı olmaz. Yeni bir yer bulunması konusunda Aile Hekimliğine yardımcı olur bence” dedim. “İnşallah” dedi. “Ev sahibi Aile Hekimliğinin bulunduğu eski binayı yıkıp,  bahçedeki ağaçları kesip, arsaya villalar inşa edecekmiş” dedi.  “Akdeniz ve Ege kıyılarında bu tür ağaç kıyımları çok. Rant uğruna yeşili yok ediyoruz. Dur diyen yok, denetleyen yok” dedim.

Ev kiralarının yüksekliğinden kiracıların nasıl yakındığını bir yazımda dile getirmiştim.  Ev sahiplerinin türlü bahanelerle kiracıları evden çıkarıp, daha yüksek kiralarla evi kiraya vermelerine  işaret etmiştim. Bir esnaf vatandaşımızın “Antalya’ya tayin olan kamu görevlileri ileride kiralık ev bulamayacaklar” şeklindeki haklı uyarısını da yazmıştım. Görülüyor ki, sadece Antalya’ya tayin olunan kamu görevlileri değil, Aile Hekimlikleri gibi kamu hizmeti gören yerler de yüksek kiralardan dertli. Aile Hekimliğindeki uzman doktorlar da,  Hekimliğin haklarını savunuyorlar mahkemede. Hastalar doktorları bekleye dursun. Öğrendiğime göre, sadece Antalya değil, diğer büyük şehirlerde de Aile Hekimlikleri yüksek kiraların baskısı altındalarmış.

Özverili hizmetlerde bulunan sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddet kamu oyunun gündeminde . Oysa, sağlık çalışanlarının kamuoyunun pek fark etmediği, pek bilmediği nice sorunu var. Onlar sessiz, sedasız tüm zorluklara dayanarak özveriyle görevlerini yerine getiriyorlar. Şunu unutmayalım: Sağlıklı toplum, güçlü sağlık çalışanlarıyla mümkündür. Sağlık çalışanlarının yanında olalım, sorunlarının çözülmesinde kendilerine destek olalım.