Birkaç gündür yazıyorum, tekrar siliyorum, sonra tekrar yazıyorum. Bunu en az on kere tekrarladım. Sonra baktım ki tıpkı CHP gibiyim. Emek ver, değer ver, inanç, güven sonra tüm umutların bir anda tek tuşla silinsin. Evet tek tuşla birileri kazandırılıyor. CHP seçimi kaybetmiyor, bir tarafı kazandırıyor... Kimler geldi, kimler geçti. Kaç parti kuruldu, yıkıldı. Cumhurbaşkanı çıkardılar, başbakan çıkardılar, sahnelerden gittiler, geri geldiler. Kiminin uzantısı kaldı, kiminin adı değişti. Sağ tarafta kazanma var, değişim var. Beğendikleri lideri tekrar seçtirme var. Hikayeleri çok yani anlatacak . Bu yüz yıllık hikayede Atatürk’ün cumhuriyetçi etkisi ile uzun süre iktidar olabilmiş. Bunun sebebi de Atatürk’ün başarılarının uzantısıdır. Ama son 50 yılda değişmeyen tek gerçek CHP’NİN MUHALEFET KALMASI. Hayatımda gördüğüm en istikrarlı parti. Dünyada örneği yok. 1940’da CHP kazanır tabi ki bunun sebebi de Atatürk. CHP hazır kurulmuş siyasi alt yapının ekmeğini yedi o dönem. Sonra da çalışmadı. Hazır bilgi de bir yere kadar gider, bir yerden sonra çalışmaz. İlkokulda çok ders çalışan çocuk, ortaokulda ders çalışmayı bıraktığında ortaokulu da başarı ile geçebilir ama lisede çöker. Hazır bitti tökezledi.
Ama sağ taraf durur mu durmaz stratejilerini değiştirdi. Toplumu gerek açtığı okullar ile gerek muhafazakar kesimin duygularını pekiştirerek kazanma yöntemlerini iyi belirledi, zeminini oluşturdu. Düşmanlığa gerek yok, derslerine çalışıyorlar. CHP’de halen Atatürk’ün bıraktığı gibi sanıyor Türkiye’yi, dünya değişti. Artık sosyal, siyasi, ekonomik olarak değişti. CHP kendini güncellemeyi denemesi gerekiyor artık. Önce kendisine inanan öz evlatlarına sahip çıkması gerekiyor. Her konuda teknik insanlar ile çalışmalı. Sosyologlardan, topum bilimcilerinden, gazetecilerden, mühendislerden, sanatçılardan, sivil toplum örgütlerinden, en çok da kadınlardan aldığı fikirler ile ilerlemeli. Meclisi avukat ile doldurmak ile olmuyor. CHP’nin bu seçimden sonra kendini toparlayacağı konusunda umudum yüksek.