Bir seçimi daha geride bırakamadık. Bu sonuçların yegane memnun tarafı, kaybedeceğine hiç inanmayan iktidar kanadı oldu.  Şimdi muhalefet umudunu 2. Tura taşımak istiyor ama….

İşte film bu “ama”da kopuyor. Her şeyi eleştirmeyi, kendi doğrusunu her koşulda dile getirmeyi seven sol cenah, 2. Turun kesinleşmesi ile birlikte sosyal medyayı sallamaya başladı bile.

En çok eleştiri; “hiçbir katkı olmadı” dedikleri ittifak ortaklarına verilen vekillik haklarına geldi. Mutlaka sonuna kadar haklı olduklarını savunabilirler ama…..

Bu da benim “ama”m…

Bilen bilir, söz konusu olan Türkiye ise Alev Alatlı’nın 30 yıl önce  yazdığı “Viva la Murte” başucu kitabımızdır.  Bakın önce şu tespite bakalım..

“Bazen tüyler ürpertici bir Türkiye tablosu çiziveriyordu.”Bir milyondan fazla yüksek okul öğrencimiz var, eğittiğimiz yalan; yüzlerce camimiz var, müslüman olduğumuz yalan, milyarlarca liralık matbaamız var, gazeteciliğimiz yalan; hükümetimiz var, iktidar olduğu yalan; Türkçe konuşuruz, birbirimizi anladığımız yalan; metrelik cetvelimiz var, yüz santim olduğu yalan; kilogram kullanırız, bin gramı doğru tartabildiğimiz yalan; dünyanın en eski uluslarındanız, tarihimiz yalan; NATO’nun en büyüğü ordumuz var, ülkemizi savunabileceğimiz yalan; Cumhuriyetiz, demokrat olduğumuz yalan; konukseverliğimiz ünlüdür, birbirimizi sevdiğimiz yalan…daha sayayım mı?”

Ritüeller ülkesi olduğumuza katılıyordum. Hep “…”mış gibi, rencide olmuş gibi, bıçak kemiğe dayanmış gibi, isyan edermiş gibi, inanırmış gibi, hatta eğlenirmiş gibi yaptığımız doğruydu. Kim daha iyi …miş gibi yaparsa o kazanıyordu.”

Merkez sağ bu ülkenin kaderi değil ta kendisidir. Yukardaki tespitler tam olarak bizi anlatır. Alatlı yine aynı kitapta; Türkiye nüfusunun %65’inin Merkez Sağ olduğunu yazar. O zamanki tabloda CHP solu, MHP sağı, Refah Partisi Siyasal İslam’ı temsil eder. Alatlı, iktidar olacak partinin merkez sağ oyları almasının zorunlun olduğunu da ekler bu tezine.

Sadece milletvekili listesini doğru yazmak tezi de külli yanlıştır. Çünkü; aynı aileden 2 kişiye listede yer versen 3. Kişiyi isteyecek taban mevcuttur. Mevcut vekilleri ölene kadar listeye yazsan yeter demez. Kaldı ki Genel başkanlar da aynı durumda.

Kısa keselim. Bu süreçte klavyeden uzak durup kimseyi üzmek istemedik ama, çokta uzak kalınmıyor. Tespit şu: Sosyal medya yıkılıyor. Kimi Karadenizlilere “gerizekalı” demeye çalışıyor, kimi deprem bölgesi seçmenine “nankör” yakıştırması yapıyor.

İyisiniz valla….

Hazır olanı da küstürüp, kızdırıp karşınıza alın, zaten bıçak sırtındaki yüzdeyi karşı tarafa doğru ibredeyken biraz daha iteleyin öteki tarafa. Sonra bol bol muhalefetcilik oynarsınız buralarda.