Kaç kişi bilir bilmem ama, ünlü bestekar Yusuf
Nalkesen'in sözlerini yazdığı ve bestesini yaptığı bir şarkı vardır,
"Olanlar Oldu Geçti /Artık sen ne dersen de/ Benim Kadar Suçlusun,
suçlusun bunda SENDE!.." diye.
--Eksiği ile fazlası ile bir kurultay daha geçti. En
azından kamuoyunda tartışılacak çok şeyi olsa da, sonuçlandırılmış olması bile
güzel diyelim.
--Yönetici olmak muhteşem bir duygudur. Siz masanın
başında olursunuz. Sizin karşınıza gelenler, bir istek ve beklenti içinde
olurlar. Nezaket ziyaretinin bile, daha sonralar için bir selamı vardır. Ve
hepsi de her yerde ve her zaman olan ve olacak olan şeylerdir.
--Yönetim bir ekip işidir, aynı duygu ve düşünceleri
paylaşması gerekir ki, bir başarı elde etsin.
--CHP'nin 36''ıncı kurultayda da birçok aksaklılar
yaşandı. Bunları bazıları stratejik, bazıları da teknik hatalardı. Tabi bunlar
yapılırken, bilinçli mi yaksa, bilinmeden mi yapıldı bilemeyiz.
--Örneğin, Sayın Kılıçdaroğlu için toplanan adaylık
başvuru imzasına bakalım.
--İlk olarak, CHP'nin kurultay delege sayısı, seçilen ve
doğal delegeler ile birlikte 1200'ün üstünde.
--Genel Başkan adayı olmak için de tüzük gereği en az %10
delegenin oyu gerek. O yüzden, 1266 delegenin olduğu bu kurultayda, Genel
Başkan adaylığı için 126 imza yeterli.
--Kemal Kılıçdaroğlu 1.081, Muharrem İnce'de 165
delegenin imzasını almış ya da toplamış. "Mükerrer imza" tartışması
başlayınca, Kılıçdaroğlu, her iki listeye de imza veren 49 delegenin kendi
listesinden silinmesini istiyor ve 944 imza ile başvuruyu yapmış sayıyor.
--Seçim yapılıyor, 1.155 geçerli oyun 740'ını
Kılıçdaroğlu, 415'ini de İnce alıyor.
--Mükerrer İmza tartışmasında Muharrem İnce'nin haksız
imza aldığı iması ile başlayan tartışma tatlıya bağlanıyor ama, seçim sonuçları
başka bir şey söylüyor bu kez de.
--Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu, divana sunduğu teklif
imzanın çok altında bir oy alıyor.
--Sayın İnce'de divana sunulan listenin yaklaşık üç katı
oy alıyor.
--Delege, partili ve kamuoyunun kafasında haklı olarak
bir soru beliriyor. Kim, mükerrer imza toplamış? Ya da kim delegelere baskı
yapmış.
--Elbette ki delegelere baskı yapılmamıştır. Özgür
iradeleri ile imza ve oy vermişlerdir ama,ortada da bir garabet olduğu
kesindir.
--Kurultay bittiğine göre, patinin alına böyle bir
karanın sürülmesine neden olan (Genel Merkezin stratejik ve taktik bir hamlesi
değil ise) etkili ve yetkilinin gereken cezayı alması gerekmektedir. Dolayısı
ile de kurultayın üstüne düşen gölge de kaldırılmalıdır.
--Parti Meclisi (PM) seçimlerine gelince, bütün adaylar
çok sıkı çalıştı, iyi markajlar yaptılar ama, sonuçları iki "anahtar
liste" belirledi.
--Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce'nin
listeleri.
--Genel Başkan listesine, geçen kurultayda da aldığı ve
MYK'da Genel Başkan Yardımcısı da yaptığı Selin Sayek Böke ve bazı
muhaliflerini de alarak, PM seçimin stratejik üstünlüğüne ele geçirdi ve PM'de
çoğunluğu elde etti.
--Şimdilik, hani Yusuf Nalkesen'in o ünlü, "Olanlar
Oldu Geçti" adlı HÜZZAM MAKAMINDA Kİ şarkısını dinleyerek sonuçların kesinleşmesini
beklemekten başka çare yok,
Olanlar, oldu geçti
artık sen ne dersen de,
benim kadar suçlusun,
suçlusun bunda sen de!..
Neden mi?, Sebebini düşünsek mi; Ne dersiniz?