Siyasetini Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı, devrim
düşmanlığı üzerine kuran, kurgulayan, dünden bugüne bu yönde adım atanların son dönemdeki tavır ve davranışları
hepimizi sadece gülümsetiyor…
Elbette sürekli, kanan, kandırılan birileri bile doğruyu bulabiliyor…
Ya da onlar da gördü kurtuluşun tek formülü; Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
Dünyanın her neresinde olursa olsun bir izine, anıtına, heykeline, isminin verildiği bir mekana rastlanılan kaç lider vardır…
Kaç lider vardır ki ölümünün üzerinden geçen onlarca yıla
rağmen sürekli adı anılsın, kitaplara
konu olsun…
Ama gelin görün ki kendi ülkesinde devrimlerine saldıranlar, manevi şahsiyetine dil uzatanlar, adını silmeye çalışanlar vs…
Neler gördük, neler…
Görmeye de devam ediyoruz…
Ancak şu ki ne yaparlarsa yapsınlar boş…
Neden mi…
Her 10 Kasım’da saat 9.05’te çalan siren sesiyle gözü doluyorsa milyonların…
Aracından inip saygı duruşuna geçiyorsa…
Tezgahını bırakıp hazır olda bekliyorsa…
Göğsüne Atatürk resmi
takıp meydana koşuyorsa…
Evinde, işyerinde, arabasında, yakasında, tişörtünde Atasını taşıyorsa…
Silemezler…
Silemeyecekler de…
Dünyada kandırılmayan,
kandırmayan kaç lider var…
O’ndan başka yok…
Hayatında kütüphaneci görevlendiren ve yaklaşık 4 bin kitap okuyan bir lider var mı?
Yok…
Askeriyeden gelip
üniformasını çıkaran kaç lider var…
Esir bir milleti
özgürlüğüne kavuşturan kaç lider var…
Ezilen milletlerin sesi olup, onlara esin kaynağı olan, barışın öncüsü kaç lider var…
İşte o yüzden büyüksün ATAM…
Her daim izindeyiz…