MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin
dün söylediği söz öyle anlamlı ki adeta halkın hislerine tercüman oldu. Ama adres yanlış oldu. Anayasa
Mahkemesi Başkan ve üyelerine söylenen sözler esasen AKP ve ortaklarına
olmalıydı…
Sayın Devlet Bahçeli’nin “Bu kervan böyle gitmez, bu devran
bu şekilde süremez” sözlerini hepimiz sık sık söylüyoruz. Ama kime yönetenlere…
Devletin tüm kurumlarını alt üst edenlerin, alt üst ettikleri
kurumların karalarından şikayet etmesini anlayamıyorum…
Yargı
bağımsızlığını katledenlerin yargı kararlarından şikayet etmesine ancak ‘bu ne
lahana turşusu bu ne perhiz’ denilir…
Yolun sonu görünüyor. Bunca yıllık iktidarın ki az değil 20
seneye gidiyor, yıpranmışlığı, tükenmişliği ortada…
Gecekondularda siyaset yaparak, gariban sofralarında iftar
açarak iktidar olanlar Saray’lardan çıkmaz oldu. Bir Saray da yetmedi,
yazlık-kışlık Saraylar oldu…
Yurttaşına ‘israf haramdır’ diyenler, israfın alasını yaptı.
Lüks, şatafat içinde güç zehirlenmesiyle halktan kopuş başladı ki artık
dönmeleri mümkün değil…
Halkın ne sofrasına oturabilirler ne de kapısını
çalabilirler…
O yüzden işte Bahçeli haklı…
Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele için gelip halkı
açlığa ve yasaklara mahkum edenler, yolsuzluk iddialarıyla cebelleşiyor…
Bardak taştı…
Halk bıktı…
Gidiş zamanı geldi…
Şimdi Bahçeli’den bir çağrı bekliyoruz…
Bülent Ecevit
Başbakanlığı’ndaki DSP-MHP-ANAP koalisyonunu, 15 Temmuz 2002’de ‘erken seçim çağrısı’ yaparak bozan
Bahçeli’den umutluyum…
Çıkıp Cumhur
İttifakı’nı da bozacak o açıklamayı yapacak…
Uzun süredir
yazdığım gibi bu sene değil ama seneye bir seçim olacak…
Bu kervan
böyle gitmeyecek…
Bu devran
böyle sürmeyecek…
Halkın
iktidarını, halk kuracak…
Ama ortaya çıkacak Cumhurbaşkanı adayları
da milletvekili adayları da iyi irdelenmeli…
Yoksa sonuç
yine hüsran olabilir…