Geçtiğimiz hafta seçim yasası ile ilgili maddelerin bir
kısmını aktarmıştık. Geçtiğimiz günlerde gündem o kadar hızlı ilerliyor ki;
geçtiğimiz hafta içerisinde ana muhalefet partisi ittifak dışındaki maddeler
için Anayasa mahkemesine başvurdu, hep birlikte sonucu bekleyelim bakalım. Kaldığımız
yerden ilgili maddeleri incelemeye devam edelim bakalım;
MADDE 5- 298
sayılı Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “; boyu 25, eni 1
santimetre ebatlarında” ibaresi madde metninden çıkarılmış, ikinci ve üçüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkrasında yer alan
“sandıkları ve kabinlerinin” ibaresi “sandıklarının” şeklinde değiştirilmiştir…
MADDE 8- 298
sayılı Kanunun 82 nci maddesinin başlığına “ve yasaklar” ibaresi eklenmiş,
ikinci fıkrasına “çağrı” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ihbar” ibaresi
eklenmiş, beşinci ve yedinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, yedinci
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve mevcut son fıkra aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Sandık çevresinde
cebir, şiddet veya tehdit kullanarak sandık başı düzenini bozmaya kalkışanlar,
sandık kurulu başkanı veya üyelerinden biri tarafından yapılan çağrı ya da
seçmenlerin ihbarı üzerine gelen kolluk güçlerince derhal sandık çevresinden
uzaklaştırılır ve gerekli yasal işlem yapılır. Seçmenlerce ihbar, o yer kolluk
güçlerine şahsen yapılır.”
MADDE 9- 298
sayılı Kanunun 98 inci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir. “Ancak, üzerinde sandık kurulu mührü bulunmamasına
rağmen Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu filigranı, amblemi ve ilçe seçim
kurulu mührü bulunan zarflar ile üzerinde leke veya çizik bulunsa dahi bunun
özel işaret koymak amacıyla yapıldığı kesin olarak anlaşılamayan zarflar
geçerli sayılır.”
MADDE 10- 298
sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarına aşağıdaki
cümleler eklenmiş; altıncı fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiş; mevcut yedinci fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiş… “… “Birlikte
yapılan Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde, önce Cumhurbaşkanı seçimine
ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılır.”…
MADDE 11- 298
sayılı Kanunun 101 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“7. Yetkili seçim
kurulları tarafından gönderilen ve Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu
filigranı bulunan oy pusulalarının arkasının sandık kurullarının ihmaliyle
mühürlenmemiş olması.”
MADDE 20- 2839
sayılı Kanunun 33 üncü maddesinin …“Seçim ittifakı yapılması halinde, yüzde
onluk barajın hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli
oyların toplamı esas alınır ve bu siyasi partiler için ayrıca baraj hesaplaması
yapılmaz.”
Beşinci madde de ise, sandık boyutları iptal edilerek
sandık standartları kaldırılmaktadır.
Sekizinci madde de ise ‘’… seçmenlerin ihbarı üzerine
gelen kolluk güçlerince…..’’denilerek seçmenlerin birbirine husumetleri varsa,
asılsız ihbarlar suretiyle seçimler kesintiye uğrayabilir; gereksiz
düşmanlıklar yaratılmış olur.
Dokuzuncu maddede ise’’… sandık kurulu mührü
bulunmamasına… özel işaret koymak amacıyla yapıldığı kesin olarak anlaşılamayan
zarflar geçerli sayılır. ’denilerek seçimlerin tarafsızlığına gölge
düşürülmenin yasallığı sağlanmıştır.
Onuncu madde de ise
“Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri birlikte yapıldığı zaman
ilk önce Cumhurbaşkanın oyu sayılır” denilerek millettin vekili olan
Milletvekilinin önüne geçirme üstünlük ve sağlamanın yasal kılıfları
oluşturulmaktadır.
Onbirinci madde de ise 298 sayılı yasanın 101. Maddesinin
“ ……. Ancak aşağıdaki haller oy pusulalarını geçersiz kılmaz: …. Bölümüne ……“7.
Yetkili seçim kurulları tarafından gönderilen ve Türkiye Cumhuriyeti Yüksek
Seçim Kurulu filigranı bulunan oy pusulalarının arkasının sandık kurullarının
ihmaliyle mühürlenmemiş olması.” eklenerek
oy geçerli sayılmış hem sandık kurulunun ihmallerinin önü açılmış,
gerçek oyunu kullanacak olan vatandaşın oyuna saygısızlık yapılmış olacaktır.
Yirminci madde de ise ittifaka katılacak olan küçük
partilerin %10 barajına takılmadan seçime katılmaları, ittifaka katılmayan ufak
partiler ile seçmenine karşı yapılmış kanun yoluyla yapılan hukuksuzluktur. Yukarıdaki
maddelerin hepsi denetimden uzak ve suiistimale açık maddelerdir. Bu
sadıklardaki dökümlerde ve daha sonraki seçim kurulundaki kontrollerde
sıkıntılar yaratacaktır.
Anayasa mahkemesinin vereceği karar burada önemlidir. Göreceğiz
bakalım ülkemizde demokrasi kendi kuralları ile mi işleyecek yoksa müdahalelere
açık mı olacaktır. Tepkisiz Toplum Etkisiz Toplumdur!