Evimiz, yurdumuz, doğduğumuz, doyduğumuz kent Antalya. Bazen güneşli bazen bol fırtınalı ama her haliyle güzel Antalya. Ama her güzel gibi işi zor Antalyamızın…


Atalarımızın mirası, gelecek kuşakların emaneti güzide kentimizi Ankara-yerel işbirliğiyle kemiriyoruz. Ocaklar bir yandan  plan tadilatlarıyla dikilen betonlar bir yandan…


Şu günlerde de kentsel dönüşüm adındaki kıyımlar var. Alanya’daki Çimtur Tatil Sitesi’ne de el attılar. Ne diyelim ki cazibe böyle bir şey, rant böyle bir şey. Doymak bilmiyor insanoğlu…


Allah’tan bu kentin onurlu, mücadeleci insanları var. Akademide de yargıda da meslek odalarında da. Onlar sayesinde, basın sayesinde, her şeye rağmen mücadeleden dönmeyenler sayesinde en az hasarla koruyoruz…


Son günlerin en tartışmalı iki hususunda da fena sınav vermedi Antalya ama yetmiyor. Çünkü devamı geliyor, rant planlarının her zaman…


Konyaaltı’ndaki karma projeyle kente örülen duvara ‘hayır’ diyen Antalya’da, Mimarlar odası’nın konuyu yargı taşıması; PTT Kampı’nın Lara sahilindeki mülkiyet satışının da ŞİMDİLİK DURMASI önemli…


Ama Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Davut Çetin’in de dediği gibi ‘kararlı bir duruş’ bekliyoruz. Ve Başkan Çetin’e katılıyoruz: “Kentimizin ortak akılla çözülmesi gereken sorunları var. Antalya’da halen bir kat yüksekliği standardı yok, oysa kat yüksekliği, kent estetiğinin koşuludur. Antalya gibi dünya güzeli bir yeri betona ve çirkinliğe boğduk, artık yeter. Yerel yönetimlerimizden bu konuda kararlı bir duruş bekliyoruz.”


İki iş insanı örgütü başkanımızı ayrı bir seviyorum. Biri ATSO Başkanı Davut Çetin, diğeri ANSİAD Başkanı Akın Akıncı. Sadece ekonomiyi değil, kenti konuşuyorlar…


Kiminin alanı olmasına rağmen ağzını açmadığı konuda Başkan Çetin çıkıyor, ANSİAD Başkanı Akıncı çıkıyor ve pat, pat söylüyor gerekeni…


İşte PTT Kampı’nın kamu zararı gerekçesiyle satışına da ses verdi Başkan Çetin; "Kampı PTT kullanmayacaksa yerel yönetime devredilir, park yapılır, eğitim tesisi yapılır. Fakat özel mülkiyete satışı hatta belki de yeni bir otel yapılması yanlıştır. PTT arazisi niye satılıyor, otel mi yapılacak bilmiyoruz. Burası zaten kamunun malıdır. Kamunun malı olarak da kalmalıdır. Önümüzde bir EXPO örneği var. Bu şekilde devam edersek bu muhteşem şehri kaybederiz.”


Ağzına sağlık Başkan…


Biz bu kenti kaybetmek değil, kazanmak istiyoruz. Bu kenti daha ileriye taşımak istiyoruz…


Bunu da koruyarak yaparız. Otel de AVM de yapılacak ama koruma-kullanma dengesiyle, şehircilik ve kamu yararı ilkeleriyle…


Antalya hepimizin ancak hepimizin olduğunu göstermeliyiz…