1) Antalya ve çevresinde kurulan 100 civarındaki semt pazarındaki gürültü kirliliği sorunun çözümü.

2) Beldelerimizi çölleşmeye doğru götüren vahşi budamanın önüne geçilmesi.

 

DEĞERLİ BELEDİYE BAŞKANLARIM,

1) Haftanın her gününde kentimizin ve beldelerimizin değişik noktalarında kurulan semt pazarlarında pazarcı esnafımızın ürün satmak için yüksek sesle 810 saat (gün boyunca) bağırıp çağırmaları, toplum sağlığı bakımından gizli sağırlığa neden olabilecek, insan psikolojisini, huzur ve güvenliğini tehdit edici bir hadise olarak sürdürülmektedir.

 

Kahreden gürültü olayı 1593 sayılı U.H.K.t 2872 sayılı Çevre mevzuatının ilgili maddeleri, gürültü kontrol yönetmeliği hükümleri açısından yasak ve sakıncalı eylemler arasındadır.

 

Anılan semt pazarlarında Belediyelerimiz, Sağlık Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü, Pazarcılar Odası iş birliği içinde, gerekirse sonometrik ölçümler yapılarak önce ikaz yöntemi, ısrar edenler hakkın da cezai işlemler yapılmalı, daha da ısrar edenler hakkında pazarcılık ruhsatları iptal edilmelidir.

 

2) Yıllardan bu yana defalarca uğraşımıza görsel ve yazılı basında sıkça dile getirmiş olmamıza rağmen bölgemizdeki yeşil dokunun bakımı ve korunması konularında yapılan özelleştirmeler yahut bilgi noksanlığı içinde bulunan işçilerimizin, kentteki ağaç topluluklarını kötü (vahşi) budamaları sonucunda günden güne yeşil üzerinde oluşturulan tahribat; orta ve uzun vadede beldelerimizin ve bölgemizin çölleşmesine neden olabilir.

 

Bilinmektedir ki, kent yeşili, milyonlarca motorlu aracın egzozundan atmosfere salınım yapan dokuz çeşit kanserojen zehrin arıtılmasına; ihtiyacımız olan oksijenin üretilmesinde önemli rolü olan ağaç toplulukları, aynı zamanda biyolojik fabrikadır.

Dolayısıyla beldelerimizde bilinçsizce ağaç budama faaliyetiyle söz konusu fabrikalarımızın duvarlarını yıkıp bacalarını tıkamış oluyoruz.

Mecburi yasa ve içtihatlar ortadadır.

Devletimizin ilgili kurumlarımız yasaları uygulayarak kamu sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasını, çevrenin korunmasına mahsus uygulamalar içinde bulunmak mecburiyetindedirler.

Bunların yapılmaması kanuna karşı gelme anlamına gelir.

Bunun da bir bedeli vardır.

Kamuoyu her iki konu üzerinde kurumlarımızdan sonu beklemektedir.