Son zamanlarda pek moda oldu, yurtdışından gelip, oraları kötülemek, ülkemize de methiyeler düzmek. 

     Siz bana öyle bir "çoğul" örnek gösterin ki, hepsi iyi ya da hepsi kötü olsun.

    Siz bana öyle bir süreç gösterin ki ya hep iyi gitsin ya da hep kötü.

     Kendi aramızda konuşurken de bazı TV programlarında konuşmacılar tartışırken de, hep "eğitim sisteminin" bozukluğundan söz ediliriz ya, işte sorun bu ama bütün boyutlarını görmezlikten geliriz. Görmeyiz.

    Evet, eğitim sistemimizde bir var. 

    Bu yalnız okumak ya da mesleki eğitim almak boyutu ile ilgili değil. İşin garip tarafı, günlük yaşantımızın her boyutunu da ilgilendiriyor, etkiliyor.

    Sağlıklı bir eğitim almamış, eğitilmemiş kişiler hem iş yaşamlarında hem de özel yaşamlarında bunun etkisini görürler. 

    Kişisel ilişkilerinden tutun çocuklarının eğitimine kadar, bu durum her şeyi etkiler. 

    En önce sağlıklı ve doğru düşünmeyi öğrenmedikleri, bilmedikleri için davranış ve tutumları kendileri kabul etmeseler de sorgulanır durumdadır.

    Bu ise, insan ilişkilerinden, toplumsal ilişkilere kadar etkisini gösterir. 

    Kolay hedefleri vardır, ucuz beklentileri. Bu durum ise, kişiyi ya da kişileri, kullanmak isteyenler için kolay ve ucuz bir meta durumuna sokar ama kişi bunun farkında değildir, farkında ise sonucunu düşünmeden bundan yarar sağlamaya bakar. 

    Avrupa bugünkü medeniyet ve yaşam koşullarına gelebilmek için ne bedeller ödedi ne kadar çok çalıştı. Bazıları bunu görmez, görmezlikten gelmeyi yeğler.

    O yüzden de son zamanlarda moda oldu, "Avrupa'nın tu kakalığı".

     Burada birden fazla sorun var 

     Ben para verilip, kendini ucuz pazarlayanlara bir şey demeyeceğim. O işini yapıyordur. Sonun, onlara inananlardadır.

    Söyledikleri gibi gerçekten, Avrupa kötü, ülkemiz iyi ise bu yalan ya da yanlış değildir. Doğrudur ama sorunludur.

     Evet, ülkelerin bir kısım yerlerinde ve çevrelerde, yokluk ve yoksulluğun zirve yaparak yaşandığı yerler vardır. Doğru. Kaymak takımı kıvamında yaşayanların olduğu gibi.

    Avrupa'nın da her yerinin bal kaymak olmadığı gibi. Lüks semtleri gibi (kendi sözcükleridir), varoşları da vardır.

  Yıllar önce görevim gereği Paris'e gidiyordum.

   Görev gereği gidildiği için, işin ekonomisinin yanında temsilin de önemi olurdu ve her yerde ve semtte konaklayamaz ve dilediğimiz yere de gidemez idik.

     Dolayısıyla bu semtler, gidilen şehirlerin en seçkin yerleri olurdu. 

       Burada yalnız binalar, tesisler değil, yaşayanların da farklı ve seçkin bir niteliği olurdu. Dolayısıyla, her seferinde gittiğim yerlere hayran olurdum. Arkadaşlarım da.

       Zamanla Türkiye'nin değişik yerlerinden oralara gitmiş kişiler ile de iletişimimiz oldu, birlikte yemekler yedik, gezdik.

      Bizim kaldığımız semtlerde yaşayanların değil de varoşlarda yaşayanların, kişilerden tutun da çevrelerine kadar bir çok şeyden şikayet ettiklerini gördüm.

     Bizim görev gereği kaldığımız semtlerde yaşayanların, çevreleri ile bir sorunları yoktu. Son derece de uyumlu idiler.

    Fakat, varoşlarda yaşayanların çok ciddi sorunları vardı. Yaşadıkları yerler çok sağlıklı değil, konu komşu olarak yaşadıkları insanlar da ister o ülkenin milletinden ister başka yerden gelmiş olsun, hepsinin sorunu ortaktı.

     Üstelik bunlar, farklı ülkelerden gelmiş olsalar da o yerlerin eğitim ve diğer sorunları ile boğuşan insanları idi.

     İş bulurken bile, kendi aralarında bir rekabet yaşıyorlardı. Ekonomik sorunları vardı. 

     Oysa, varoşların dışında yaşayanların ise neredeyse ortak bir kültürleri bile oluşmuştu.

      Aynı dili konuşuyorlar, benzer zevkleri olmuştu. Varoşların insanları ise sürekli bir çatışma halinde idiler.

    Avrupa "kötü" diyenlerin, Avrupa'da yaşadıkları çevrelere bir baksanız, sözlerinin doğru ama kıyaslarının yersiz ve yanlış olduğunu göreceğiz. 

    Tabi "troll tayfası" hariç.

    Evet Avrupa'da bazı yerler ve yaşam koşulları kötü ama sizin yaşadığınız yerler. 

      Evet, Türkiye iyi ve güzel. 

      Doğru, sizin Bir yerlerinizi sıkarak biriktirip getirdiğimiz dövizler burada çok değerli, onun ile gittiğiniz yerler de mükemmel 

      Ama siz, kendimizin farkında değilsiniz. 

       Çünkü, çağdaş bir eğitim almadınız ve sağlıklı bir düşünce sistematiğiniz yok.

      Çünkü siz, kullanılmak üzere eğitildiniz.

     Sizin kullanılma karşılığı aldığınızın bedelini, yazık torunlarımız ödeyecek.

      Evet, Avrupa kötü, Türkiye çok güzel, ama birileri ucuza gidiyorlar da farkında değiller.