Türkiye’de adalet ve
demokrasinin çatırdamaya başladığı günlerden adalet ve demokrasinin kalmadığı,
derin yaralar aldığı ve yeniden inşa edilmesi gereken günlere geldik...
Maalesef ki bu aslında uzun ve zorlu süreçte ki hala devam
ediyor kulak tıkayan, görmezden gelen
çok oldu. Siyasetçi, gazeteci, akademisyen, meslek odaları, sivil toplum
örgütleri vs...
Sonuç adaletsizlik ve hukuksuzluk bir bir esir aldı toplumu. Neredeyse her evde demokrasi, adalet ve hukuk mağduru var...
Akademisyenler,
gazeteciler, doktorlar, öğretmenler, gazeteciler işsiz kaldı...
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağdurları cabası...
Artık yeni işe girme şansları bile yok...
Haksız tutuklanan,
hapis yatan binlerce gazeteci, yazar, siyasetçi, vatandaş...
Devlet büyüklerine hakaretten hakkında soruşturma açılanları saymıyorum bile...
Sonuç...
Yargının
siyasallaştığı ve siyasalların yargıda görevlendirildiği bir süreçte elbette
muhalif olmak, muhalefet etmek, eleştirmek, sorgulamak, düşünmek, yazmak,
konuşmak, eylem her şey suç olabiliyor...
En büyük suç da sanırım gazetecilik!
İşte hem gazeteci hem
siyasetçi iki meslektaşım Barış Yarkadaş ve Eren Erdem dün Antalya’daydı.
Adalet ve demokrasinin geleceği konuşmak için geldiler ama en çok yaşananları,
yaşadıklarımızı anlatıp geleceğe dair mesaj verdiler...
Kendi yaşadıkları ya da şahit oldukları durumlardan, hukuk ve demokrasi mağduriyetlerinden yola çıkarak yalın anlatımlarıyla özetle orta çağ karanlığındaki hukuk ve demokrasinin yaşandığı günümüzde bunun mimarlarının gidici olduğunu söylediler...
Kısa sürede ilk
seçimlerde halkın gerçekleri gördüğü için bu düzenin mimarlarına yol
vereceklerini belirttiler...
Çok dikkatli olunması gerektiğini aktarıp CHP’ye dönük mesaj da verdiler. İç mücadelenin bırakılıp, enerjinin dışa aktarılması gerektiğini belirttiler...
Birilerinin özellikle
içe dönük kargaşa yaratmak istediğini ama bu oyuna gelinmemesi gerektiğini
ifade ettiler...
Barış Yarkadaş da
Eren Erdem de demokrasi ve hukuk mücadelesinde önemli isimlerdir. Bedel ödemiş,
ödemekten korkmayan isimlerdir...
Milletvekili
yapılmayarak da bedel ödemişlerdir...
Hapis yatarak da...
Ama
vazgeçmemişlerdir, mücadeleden...
Çünkü onlar için de bizim için de mücadele; memleket mücadelesidir. İş, aş, ihale, makam mücadelesi değildir...
Evet, halkın umudu da
inancı da kararlığı da ortadadır. Bu orta çağ karanlığına son verilecek. Ancak
bu karanlığa son verecek isimler memleket mücadelesinde bedel ödemiş, bedel
ödemekten çekinmeyen neferlerle olacaktır...
Türkiye’de adalet ve
demokrasinin çatırdamaya başladığı günlerden adalet ve demokrasinin kalmadığı,
derin yaralar aldığı ve yeniden inşa edilmesi gereken günlere geldik...
Maalesef ki bu aslında uzun ve zorlu süreçte ki hala devam
ediyor kulak tıkayan, görmezden gelen
çok oldu. Siyasetçi, gazeteci, akademisyen, meslek odaları, sivil toplum
örgütleri vs...
Sonuç adaletsizlik ve hukuksuzluk bir bir esir aldı toplumu. Neredeyse her evde demokrasi, adalet ve hukuk mağduru var...
Akademisyenler,
gazeteciler, doktorlar, öğretmenler, gazeteciler işsiz kaldı...
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağdurları cabası...
Artık yeni işe girme şansları bile yok...
Haksız tutuklanan,
hapis yatan binlerce gazeteci, yazar, siyasetçi, vatandaş...
Devlet büyüklerine hakaretten hakkında soruşturma açılanları saymıyorum bile...
Sonuç...
Yargının
siyasallaştığı ve siyasalların yargıda görevlendirildiği bir süreçte elbette
muhalif olmak, muhalefet etmek, eleştirmek, sorgulamak, düşünmek, yazmak,
konuşmak, eylem her şey suç olabiliyor...
En büyük suç da sanırım gazetecilik!
İşte hem gazeteci hem
siyasetçi iki meslektaşım Barış Yarkadaş ve Eren Erdem dün Antalya’daydı.
Adalet ve demokrasinin geleceği konuşmak için geldiler ama en çok yaşananları,
yaşadıklarımızı anlatıp geleceğe dair mesaj verdiler...
Kendi yaşadıkları ya da şahit oldukları durumlardan, hukuk ve demokrasi mağduriyetlerinden yola çıkarak yalın anlatımlarıyla özetle orta çağ karanlığındaki hukuk ve demokrasinin yaşandığı günümüzde bunun mimarlarının gidici olduğunu söylediler...
Kısa sürede ilk
seçimlerde halkın gerçekleri gördüğü için bu düzenin mimarlarına yol
vereceklerini belirttiler...
Çok dikkatli olunması gerektiğini aktarıp CHP’ye dönük mesaj da verdiler. İç mücadelenin bırakılıp, enerjinin dışa aktarılması gerektiğini belirttiler...
Birilerinin özellikle
içe dönük kargaşa yaratmak istediğini ama bu oyuna gelinmemesi gerektiğini
ifade ettiler...
Barış Yarkadaş da
Eren Erdem de demokrasi ve hukuk mücadelesinde önemli isimlerdir. Bedel ödemiş,
ödemekten korkmayan isimlerdir...
Milletvekili
yapılmayarak da bedel ödemişlerdir...
Hapis yatarak da...
Ama
vazgeçmemişlerdir, mücadeleden...
Çünkü onlar için de bizim için de mücadele; memleket mücadelesidir. İş, aş, ihale, makam mücadelesi değildir...
Evet, halkın umudu da
inancı da kararlığı da ortadadır. Bu orta çağ karanlığına son verilecek. Ancak
bu karanlığa son verecek isimler memleket mücadelesinde bedel ödemiş, bedel
ödemekten çekinmeyen neferlerle olacaktır...