Türkiye, demokratik,laik bir hukuk devleti
değil de dini esaslara göre yönetilen bir ülke konumuna getirilmek isteniyor..
Bunun için de Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı başrolü
üstleniyor..
Daha önce skandal fetvalar, toplumu ayağa
kaldıran paylaşımlar yapan Diyanet İşleri Başkanlığı, şimdi de 81 ile
gönderdiği ‘milli manevi değerler’
başlıklı bir yazı gönderdi.
Yazı ile ortaokullarda 10 yaşındaki
çocuklara, ‘ şükür, hamd, felaket anında
sabır, iyilik anında özveri, fedakarlık, kahramanlık, ümmet ve millet bilinci,
aidiyet, adil davranış, İslam, şehitlik ve şehadet, sabır eğitimi,
sevdiklerimizden infak(Yiyecek
,içecek ve giyeceği olmayan fakir fukaranın ihtiyacını gidermek amacıyla onlara
ihtiyaçları olanı vermek ve dağıtmak) , duaların
kabul olması’ gibi vaazların verilmesi isteniyor.
Nereden nereye deniyor ya işte en somut
örneği..
Bakınız AKP’nin seçim beyannamesinde ne
diyor :
“Temel hak ve
hürriyetler alanında, geçmişte sağlanan kazanımlar kararlılıkla korunacak,
topluma kimlik ve yaşam tarzı dayatılmasının karşısında olunacak. Bütün
vatandaşların birinci sınıf muamele gördüğü, özgür fertler olarak yaşadığı bir
ortamın tesis edileceği kapsayıcı ve evrensel değerlere dayalı bir vatandaşlık
anlayışı içerisinde, birlik ve bütünlük pekiştirilecek”
İktidar partisi AKP’nin seçim beyannamesinde böyle yazıyor…
Kimsenin itirazı olamayacağı gibi, sempati duyacağı, destek
vereceği ifadeler bunlar..
Bu nedenle de AKP, 2002
yılından bu yana yapılan tüm yerel ve genel seçimleri, hem de oylarını
artırarak kazandı.
AKP’nin iyi laf yapan, eli iyi kalem tutan uzmanlarının
elinden çıkan beyananmedeki şu ifadeler ise her vatandaşın özlemi ve beklentisi
;
“Bütün etnik, mezhebi
ve dini kesimlere, başörtülü veya başı açık, köylü veya şehirli, kadın veya
erkek, yoksul veya zengin, şu veya bu siyasi görüşten tüm vatandaşlarımıza eşit
mesafede duruyor, her bir bireyin temel hak ve özgürlüklerden en ileri derecede
yararlanacağı bir Türkiye hedefliyoruz”
Elbette hepimiz böyle bir Türkiye hedefliyoruz..
Her vatandaş böyle
bir Türkiye’de yaşamı istiyor ve anasının ak sütü gibi hak ediyor..
Ancak, AKP, geride kalan 15 yılda bu görüşlerden ve
hedeflerden uzaklaşmaya, son yıllarda ise toplumu ayrıştırmaya, kamplara
bölmeye yönelik yönetim anlayışını öne çıkarmaya başladı..
Dahası tek tip insan modeli yaratma gibi son derece
sıkıntılı, toplumsal barışı bozacak, ülkeyi bir bilinmeze sürükleyecek bir
dayatma politikasını, bir yönetim modelini hakim kılmaya çalışıyor..
Oysa kimse AKP gibi
düşünmek zorunda değil..
Kimse AKP’nin inandığı şeylere inanmaya zorlanamaz..
Kimsenin AKP’nin
gösterdiği yoldan gitme gibi bir zorunluğu yok..
AKP’liler şunu bir an olsun aklından çıkarmamalı..
Herkesin kafası çalışıyor..
Herkes aklı ve vicdanı ile kendi yolunu çiziyor.
AKP, insanları değil,
ülkeyi yönetsin..
Vatandaş bunun için oyunu verdi..