Antalya, Türkiye’nin kent suçları kapsamında en çok
yara alan, tahrip edilen kentlerinden olma yolunda. Maalesef şehr-i emine
verilen yetki, çok doğru kullanılamıyor kimi zaman. Bu, sadece bugünün değil
her dönemin acısı…
Kimi zaman yetenek, tecrübe, kimi zaman zafiyetler
nedeniyle yanlış yapılıyor…
En çok yanlış da
koltuk uğruna alınan siyasi kararlar…
Yazık…
Ama iyi ki kent
savunucuları var. Meslek odaları, avukatlar, vicdanını cüzdanına değişmeyenler
var…
Yeşile, doğaya,
tarihe saygılı olanlar var…
Yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen yargıda hakkı,
hukuku, adaleti sağlayanlar var…
İyi ki varsınız…
Küçük ama önemli bir
sevinç yaşadık, Antalya adına. Konyaaltı’nda yıkılan Minicity alanının
kuzeyindeki TRT’ye tahsisli alanın
yarısının ticaret, turizm ve konuta çevrilerek bunun karşılığında TRT
hizmet binası ve stüdyo yapımı konusu yargıdan döndü…
Kamu yararına, hukuka, şehircilik ilkelerine uygun
bulunmadı…
Bu kararla az da olsa
tebessüm ettik, sevindik…
Açılan ve açılacak
başkaca konularda da moral bulduk…
Peki yargı neye dur
dedi…
Neyi korudu…
Antalya Büyükşehir
Belediye Meclisi’nde belediye ile TRT
Genel Müdürlüğü arasında protokol gereği yapılan planlarla TRT’ye ayrılan
hizmet alanının yarısının ticaret, turizm ve konuta çevrilip emsalinin 2
katına çıkarılmasına yargı mani oldu…
Mahkemenin oybirliği
ile aldığı karar ile söz konusu işlemin
kamu yararına, imar hukukuna, şehircilik ilkelerine uygun olmadığı belirtildi…
Hatta şahsa dönük bir
uygulama olduğu, emsal olacağı kaygısı da dile getirildi…
Evet, burada açılan
davaya müdahil olan ve destek veren Şehir
Plancıları Odası Antalya Şubesi’ne, davamızın avukatı değerli hukukçu, kent
savunucusu Abit Küçükarslan’a,
yargılama giderlerine katkı sunan CHP
Genel Başkan Yardımcısı, Antalya Milletvekilimiz Çetin Osman Budak’a
teşekkür ediyorum…
Ve diliyorum ki
başkaca hukuka ve vicdana sığmayan konularda da kolektif çalışmalarla mücadele
edip zafere ulaşalım…
Antalyamıza hayırlı
olsun…