Her gün ya da ne zaman evden çıkarsak, birisi ile
karşılaşırsak, telefon da birisiyle konuşursak karşımızdaki kişi ya da bizler
‘’ya hocam nasılsın?’’ diyoruz.
Okula gidiyoruz çocuğumuzun öğretmenine ya da idare konumunda olana ‘’hocam’’ diye konuşmaya başlıyoruz.
Hasta olduysak hastaneye gidiyoruz karşımızdaki kişiye doktor ise ya da başka bir görevde ise hocam diye ifade ediyoruz.
Manava görüyoruz, satıcı görüyoruz, esnaf görüyoruz ilk söylediğimiz ‘’nasılsın iyi misin? günaydın, iyi günler’’ demeden ‘’ya hocam nasılsın’’ diyoruz.
Peki her yerde ve her kişiye kullandığımız bu kelimenin anlamını biliyor muyuz?
Türk Dil Kurumu Sözlüğünde, ‘’isim, din b. Müslümanlıkta din görevlisi’’, ‘Akıl öğreten, öğüt veren kimse’, ‘Medresede öğrenim gören sarıklı, cübbeli din adamı’ diye tanımlanmaktadır.
Yukarıdaki ifadelerde daha çok din ağırlıklı görevli anlamına geliyor.
Cumhuriyetimizin kurucusu, vatanımızın kurtarıcısı Anadolu topraklarının ilk ve tek lideri Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Azerbaycan’da toplanan Türk dili konferansına ülkemizden uzmanlar yollayarak; latin alfabesi çalışmalarına başlayarak Türk dilimizi başta Arapça olmak üzere yabancı dil baskısından kurtarmış ve Türkçe kelimeler üretilmeye başlanmıştır.
O yıllardan başlayarak muallim yerine öğretmen mektep yerine okul sual yerine soru vb. Türkçeleşme çalışmaları başlatılmıştır.
Bir de insanlar sokakta ‘’nasılsın, iyi misin, günaydın’’ vb. kelimelerle konuşarak Osmanlının ne olduğu belli olmayan dil belirsizliğinden kurtulmaya çalışmıştır.
Birbirimize hitap ederken karşımızdaki kişinin ismini bilmiyorsak niye ‘Doktor Bey vb. Eczacı bey, hanım, başkanım, milletvekilim(saylav), gazeteci bey hanım vb. kelimeleri kullanmıyoruz da herkese hocam diyoruz.
Son yıllar da özellikle 1970 yıllardan başlayarak başta Fetullah Gülen bozuntusunun göklere çıkartıldığı ve de kendilerini bir şey makam mevki sahibi sanan eğitiminin ne olduğu belli olmayan kişilerin kendilerine ‘hocam’ dedirtmeleri ve de bunu yönetimde olan kişilerinde teşvikler ile herkes ‘hoca’ oluverdi.
Geliniz bu sevdadan vazgeçelim ilk önce; her yerde hoca kelimesini kullanmayalım, sonra da bizi bir şeylere koşullandırmak isteyenlerin oyununu bozalım.
Bize birisi hocam diye hitap ediyorsa itiraz edelim ben ‘’doktorum, eczacıyım, öğretmenim, ismim Ayşe, Fatma, Hasan, Hüseyin’’ vb. diyelim uyaralım.
Var mısınız?
Tepkisiz Toplum Etkisiz Toplumdur!