Basın şehidimiz Uğur
Mumcu’yu anmak için dün her zaman olduğu gibi Cumhuriyet Meydanı’ndaydık.
Devrim şehidimiz, yiğit, cesur, devrimci, Atatürkçü güzel insanı anarken tüm
devrim şehitlerini de anmadan geçmedik elbet…
Hemşehrimiz Muammer
Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı ve tüm şehitlerimizi andık, bir avuç duyarlı
vatandaşımızla…
Çağdaş, aydın, düşünce özgürlüğünün olduğu, laik, demokratik
bir düzen için mücadele eden aydınlarımızın, yazarlarımızın katledilişine dur
diyemeyiş çok ağır…
Ve yıllar geçmesine rağmen azmettiricilerin ve faillerin
cezalandırılamaması…
Boynumuz bükük bu anlamda…
Ama onların yolunda,
mücadelesini benimseyen, açtıkları yolda ilerleyen bir gazeteci olarak da
gururluyum, mutluyum…
Ahmet Taner Kışlalı’nın öğrencisi olmaktan, Mumcu’nun
yolunda yürümekten onurluyum…
Dün bir onur da
Antalya Kadınlar Birliği yaşattı…
Cumhuriyet Kadınları Derneği Şubeleri’nin de içinde olduğu,
KASAİD ve çok sayıda derneğin oluşturduğu Antalya Kadınlar Birliği, ince bir
düşünceyle mutlu etti bizleri…
Kalemi eğilmeyen
Mumcu’nun katledilişinin yıldönümünde yerelde mücadele eden basın emekçilerine
plaket verdi…
Akdeniz Gerçek,
Ulusal Kanal, Son Haber, Gündem, VTV ödül alan kurumlar oldu…
Kurumum nezdinde aldığım ödülü, kalemini satmayan
meslektaşlarıma ve hapisteki meslektaşlarıma adadım…
Çocukluğumdan beri katledilen o kadar aydın oldu ki…
Düşünüyorum da değişen bir şey yok…
Mücadelemiz devam ediyor…
Edecek…
Bizlerden sonra da sanırım sürecek…
Çünkü bizler
öldürülmekle tükenmeyiz…
“Ben Atatürkçüyüm,
Ben cumhuriyetçiyim,
Ben laikim,
Ben anti-emperyalistim.
Ben özgürlükçüyüm.
Ben Bağımsız Türkiye’den yanayım.
Ben insan hakları savunucusuyum.
Ben terörün karşısındayım.
Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım.
Öyleyse, vurun, parçalayın!
Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır.”
Uğur MUMCU